Bunun adı mucize
Her sene, 'Bu takımdan bir şey' olmaz dendi. Ama coach Dusko Vujoseviç, her yıl yepyeni oyuncular, düşük bütçelerle Partizan'da mucizeler yarattı. Son eseri ise Final-Four oldu. Vujoseviç ve Partizan kulübü, üniversitelerde de araştırma konusu yapılmaya aday duruma geldi.

Yıllardır, düşük bütçelerle kendi bünyesinden yetiştirdiği oyuncular ve 1 ya da 2 ucuz Amerikalı ile yola çıkan Partizan, bu yıl inanılmazı başardı ve milyon dolarlık takımları geride bırakıp adını Final-Four’a yazdırdı. Her sene başında, “Artık bu takımdan bir şey olmaz” deniyordu. Ama mart-nisan aylarına geldiğinde, bütün basket otoriteleri, yanılıyordu. Partizan ya Top 16 oynuyor, ya da çeyrek final yapıyordu, her sene yetiştirdiği yıldızları satarak.
Her sene silbaştan
Örnek mi; 2006-2007 sezonu bitiminde Luca Bogdanoviç, Boris Bakiç, Kosta Peroviç ve Vanteego Cummings takımdan ayrılıyordu. Partizan önemli paralar kazanıyor ama iyice zayıflıyordu. Ancak 2001’den bu yana Partizan’ı çalıştıran Vujoseviç, her defasında ‘Şapkadan tavşan’ çıkarmayı başarıyordu. Bir sonraki yıl takım çeyrek final oynadıktan sonra Milt Palacio Khimki’ye, Dusan Kecman ve Nikola Pekoviç Panathinaikos’a, Dejan Borovnjak da Vojvodina’ya gidiyordu. Ama Partizan bu kez çeyrek final yapıyordu, bünyesinden yetişen yıldızlarla. Bu sezon başında ise Partizan neredeyse dibe vurmuştu. Çünkü yeni yıldızları Tepiç Panathinaikos’a, Tripkoviç Badalona’ya, Velickoviç Real Madrid’e satılmış, yabancı kısıtlamasına takılan Zarko Rakoçeviç (Bu yıl Sırbistan’da Karadağlılar da yabancı sayılmaya başlandı) Bosna ASA’ya, Vitkovaç Buducnost’a gitmiş takım iskeletinin neredeyse yüzde 80’i dağılmıştı.
Ona tapıyorlar
Bu sefer aşağıdan da yeni yetenek gelmedi. Ama coach Vujoseviç, Avustralya’da doğup büyüyen Sırp Alex Mariç’i aldı. Uzun süre boşta kalan Mersin BŞB’li Bo McCaleb’i son gün mecburiyetten transfer etti. Yine boşta olan vasat ABD’li Lawrance Roberts’ın yanı sıra eski oyuncuları Dusan Kecman’ı (Efes’te de oynamıştı) getiren Vujoseviç, transfer olamadıkları için elde kalan Rasiç, Vranes, Boziç ve Çek yetenek Vesely’den bir takım yapıp, Final-Four’a adını yazdırdı.
25 bin kişilik Belgrad Arena coşkudan yıkılıyordu. 1992 yılından bu yana Avrupa Şampiyonluğu’na hasret olan Sırplar, mucizenin mimarı Vujoseviç’e adeta taparlarken, Maccabi Tel Aviv zaferi getiren oyuncularını bağırlarına basıp onları Paris’e yolcu etmenin gururunu yaşıyorlardı.
Gökhan German/FANATİK Analiz