Engelli ülke!

Annem 1998 yılından bu yana hayatını tekerlekli sandalyede sürdürüyor. Ve bu şehrin, engelliler için nasıl bir cehennem olduğuna bizzat tanık oldum. Engelliler için, sokaktaki tehlikeler bitmiyor. Sokak, savaş alanı gibi. Kaldırımlar, oluklar, mazgallar, dik rampalar. Karşıdan karşıya geçmek ise en büyük ıstırap. LPG’li taksi, tekerlekli sandalyeni alamıyor, binemiyorsun. Metro, otobüs, tramvay zaten normal vatandaşlar için bile işkence. Engelli olunca yardımsız toplu taşıma kullanmak mümkün değil. Engelli liftleri çalışmıyor, engelli tuvaletleri göstermelik, depo niyetine kullanılıyor. Koskoca şehirde tuvalete bile gidemiyorsun. Tekerlekli sandalyeyle girilebilecek lokanta yok denecek kadar az. ATM’den para çekebilmen imkansız, engelliler düşünülmemiş. Sandalyenin boyu yetişmiyor. Kartını ve şifreni birine verip yardım istemekten başka çaren yok. Yaşadığımız zorluklar say say bitmiyor. Hakikaten engelliler için Türkiye özürlü bir ülke!

Engellilerin ülkemizde yaşadığı en büyük sorun, sayılmamaktır. Zamanında bir merkez danışma kurulu üyesine, ödül yönetmeliğinde engelli ve engelsiz sporcuların eşit tutulması gerektiği söylediğinde, “Hadi canım, bunlar da sakat. Sakatın sporu mu olur? Bunların sporu dandik” dediklerini duyduk.

Bugün Dünya Engelliler Günü! Biz de Fanatik ailesi olarak yukarıda saydığımız zorlukları ceplerine koymuş, rakiplerine kafa tutan başarılı sporcularla röportajlar gerçekleştirdik. İlk olarak Beşiktaş Engelli Baketbol takımında forma giyen Yasin Cırgaoğlu’na sorularımızı yönelttik. Basketbola Engelli Yıldızlar Spor Kulübü’nde başlayan 1985 doğumlu Yasin Cırgaoğlu, iki yıl sonra genç milli takımın formasını giydi ve daha sonra Beşiktaş’a transfer oldu. Kariyerinde çok sayıda başarı bulunan Yasin, 2 Türkiye Şampiyonluğu, 2 Türkiye İkinciliği, 1 Avrupa Şampiyonluğu elde etti. Genç oyuncu, Beşiktaş’a forvet pozisyonunda katkı sağlıyor. 2011 yılında Andre Vergauwen Kupası'nda şampiyon olan kadroda da görev aldı…

Türkiye’deki engellilerin sadece % 22’si bir işte çalışabiliyor. Siz hayata nasıl katıldınız, nasıl başardınız?

Türkiye de engelli yaşam şekilleri gerçekten zor bu yüzden sosyal hayatı bile zor yaşayabilen engelli için iş hayatı daha zor. Bu nedenle oran tabiî ki iş hayatında düşüyor. Ben hayata eğitim ile başladım spor ile devam ediyorum. Bu işin sırrı; gerçekten azim, irade ve hırstır. Bunlar beni başarıya götürmüştür.


Yaptığınız sporla ilgili “bu lüks bir durum değil mi?’’ gibi tepkilerle karşılaştınız mı?
Bu işe engelli veya sağlam ayrımı yapmadan bakıyorum. Spor gerçekten Dünya'nın her yerinde lükstür ve ihtişamlıdır. Profesyonel olarak işimi çok seviyorum her söze kulak asmıyorum. (Gülüyor)

Avrupa’da gördüğünüz örneklerden sonra Türkiye’de Türk vatandaşı olarak sizi neler üzüyor?

Avrupa'da neredeyse bütün ülkelere gittim. Engelli yaşamları ülkemize göre daha güzel imkanlar var. Bunlar fiziksel etkenler yani kaldırımlar, asansörler, engelliye uygun üst geçitler, engelliye uygun ulaşım imkanı bulunuyor. Tabii iş imkanları da oldukça fazla. Ülkemizde bunları görememek çok üzüyor.

Engelliler ne gibi sporları, hangi ortamlarda yapabilirler? Çözüm önerileriniz var mı?

Engelliler her sporu yapar. Tabi başarı değişir. En uygun sporu bulması önemlidir.

Uygun ortamlar ülkemizde yavaş yavaş oluşturuluyor. Belediyeler bu konuda büyük imkanlar ve kurslar sağlıyorlar. Benim önerim sabit kalmasınlar. Denesinler, istesinler ve unutmasınlar ki büyük başarı hikayeleri azimle doğar. İstek ile çoğalır.

Sizin spor kariyerinizde en belirleyici unsur ne olmuştur?

Azim ve istek!

Engelli bir sporcuyu, en çok rahatsız eden konu nedir?

Avrupa'da alınan büyük başarı sonucu ünitemizde yeterli ilgiyi görememek!

‘Spor yapmak’ mental olarak sizi ve çevrenizdeki insanları zorladı mı?

Spor gerçekten emek gerektiren çaba isteyen bir bütündür. Bunu anlatmak zordur ama sonucu çok güzeldir. Ulaşım bizi tabiî ki çok zorladı. Üç vesait değiştirerek antrenmana gittiğim, hastalandığım çok oldu ama bırakmadım.

Engelli sporunun yapılanması hakkında ne düşüyorsunuz?
Ben bu olaya engelli sporu diye bakmıyorum. Başarılı her birey spor yapmalı, ister amatör ister profesyonel mutlaka spor yapmalı.
Engelli Basketbol kulüpleri olması sizce doğru mu? Running Basketbol kulüplerinin engelli şubeleri olması diğer bir alternatif olabilir mi?

Büyük kulüplerin işin içinde olması çok önemlidir. Bu işe ilk giren ve şube açan Beşiktaş Jimnastik Kulübü’dür. Bu Türkiye’de büyük çığır açmıştır. Engelli sporu seviye atlamış ve Türkiye’de rehabiliteye bakılmadan yola çıkılmıştır. Performans sporu olarak bakılmıştır. Bu bizim için, emeğimiz için çok fazla önem arz etmektedir.

Tribünlerden aldığınız en ilginç tepki ne oldu?

Avrupa’da A Milli Takımda oynarken bir taraftarın benim için, bayrağımızı göstererek “Bu arma ve biz sizinle gurur duyuyoruz” şeklindeki sözleri oldu …

Engelli sporcu adaylarına verebileceğiniz tavsiyeler neler?
Yapmak istediklerini yapsınlar. Bu illa spor olacak diye bir şey yok.

Spor yapacaklarsa başarılı olacakları sporu yapsınlar. Maçlara gelsinler, izlesinler örnek alsınlar…

Ayşenur Afyon