Ergin Ataman'dan devşirme oyuncu konusuna Melissa Vargas örneği! Larkin ve Wilbekin ile yaşananları anlattı...

Turkish Airlines EuroLeague'deki temsilcilerimizden Fenerbahçe Beko, sahasında Panathinaikos'u ağırlamaya hazırlanıyor. Deplasman ekibinin başında İstanbul'da bir Fenerbahçe maçına çıkmaya hazırlanan Ergin Ataman, karşılaşma öncesi TRT Spor'a önemli açıklamalarda bulundu. Ataman, Basketbol Milli Takımımızda yaşanan devşirme oyuncu krizine de gelen soru üzerine detaylı bir şekilde değindi.

'ŞAMPİYONLUK HEDEFLEYEN YENİ BİR TAKIM KURMAK KOLAY DEĞİL'

Panathinaikos'taki son durum ile başlayan Ataman, "Evet, Panathinaikos'ta iyi bir kadro kurduk. Yunan basketbolunu heyecanlandıran bir kadro kurduk. Son yıllarda Olympiacos'un ciddi bir hegemonyası vardı Yunan basketbolunda. Panathinaikos'un 6 tane EuroLeague şampiyonluğu var geçmişte ama 2011'den bu yana şampiyonluğu yok. Yeni bir yapılanmaya gittik. Şu ana kadar müthiş bir ilgi, atmosfer var. Her ne kadar ilk derbi maçını Olympiacos ile EuroLeague'de kendi sahamızda uzatmada kaybettik ama yeni bir takımız, yeni gelişen bir takımız. Hedefler büyük. Transfer dönemi de kolay geçmedi tabii. Şampiyonluk hedefleyen yeni bir takım kurmak kolay değil. Kemikleşmiş kadrolar var. İyi bir takım kurduğumuzu, sonuna kadar büyük hedefleri zorlayacağımızı düşünüyorum" dedi.

'ÇOK KALİTELİ, SKORER BİR OYUNCU BULURSAK TAKVİYE YAPACAĞIZ'

Kadroya takviye yapmayı düşünüp düşünmediklerine ilişkin soruya ise deneyimli çalıştırıcı, "Şimdi kadromuzda şu dönemde çok ciddi sakatlıklar oluştu. İki tane çok önemli Yunan Milli Takımı oyuncusu Papapetrou ve Mitroglou'nun hemen EuroLeague sezonu başlarken sakatlıkları bizi sıkıntıya soktu. Çünkü hazırlık döneminde onlar varlardı. Bayern Münih maçında da Sloukas'ın olmayışı... Eski bir takım olsa onları tolare edebiliyorsunuz ama yeni bir takımda zaten birçok sistemi yeni oturturken... Şimdi tabii ki ilerleyen dönemlerde kadroya 1 oyuncu daha takviye yapabiliriz. Skor anlamında zaman zaman oyun yükünün Sloukas'a kaldığını gözlemledik ama tabii ki bu tarzda oyuncu bulmak da kolay değil. Çok kaliteli skorer bir oyuncu bulursak bir takviye yapacağız" cevabını verdi.

'FENERBAHÇE, İÇ SAHADA ÇOK TEHLİKELİ BİR TAKIM'

Fenerbahçe Beko maçı hakkındaki görüşlerini ise Ergin Ataman, şu sözlerle ifade etti:

Sloukas, yaklaşık olarak 10 gündür oynamıyor ama bu akşam ilk antrenmanına çıkacak takımla birlikte. Oynatmayı planlıyoruz çünkü tabii ki bizim için önemli bir oyuncu sistem açısından. Fenerbahçe, iyi bir takım. Özellikle iç sahada çok tehlikeli bir takım. Zaten ilk maçında yine bu sezonun favori takımlarından Milano'yu yenme başarısı gösterdiler. Ben, Ülker Arena'nın ağır atmosferine alışkınım. Fenerbahçe - Panathinaikos maçları zaten her iki tarafta da kolay olmayan atmosferler. Onun için bu seviyedeki kadroların, oyuncuların da buna alışkın olduklarını düşünüyorum. İyi oynamaya, daha direnç koymaya çalışacağız. Fenerbahçe tabii ki yaralı geliyor. Son anda aldıkları Valencia mağlubiyeti... Onun için biraz daha fazla çaba sarf edeceklerdir. Kendi sahalarındaki maçı mutlak kazanmak isteyeceklerdir. EuroLeague'in daha üçüncü haftası. Çok uzun bir maraton ama tabii ki zor bir deplasman.

'HENÜZ TAM BİR UYUM YOK'

Anadolu Efes'teki Vasilije Micic - Shane Larkin uyumu üzerinden Kostas Sloukas - Luca Vildoza uyumuna ilişkin soruya Ataman, "Vallahi şu anda henüz tam bir uyum yok. Çünkü sezon başında Vildoza, 3 hafta bir sakatlık geçirdi. Birçok hazırlık maçında oynamadı. Şimdi de 10 gündür Sloukas sakat. Biraz sürece ihtiyacımız var ikisinin birlikte oynaması, birbirlerine zaman zaman oyuncu değişiminde de birinin yerine birisi giriyor ama ikisini birlikte kullanmayı da planlıyorduk. Onu zaman gösterecek" cevabını verdi.

'OLYMPIACOS TARAFINDA DA BÜYÜK BİR SAYGI VAR'

Yunanistan'da kendisine yönelik yaklaşım konusunda başarılı çalıştırıcı, "Sadece OAKA'daki değil Yunanistan'da müthiş bir sevgi var. Panathinaikos takımının çok büyük bir beklentisi var. Sadece Panathinaikos tarafında değil Olympiacos tarafında da çok büyük bir saygı var. Bu saygı tabii ki benim ismime gelmiyor. Bu saygı; Anadolu Efes ile son yıllarda Avrupa basketbolunu domine etmesi, üst üste 2 kez EuroLeague şampiyonu bir koç olarak beni görüyorlar. Her gördüklerinde de şu anda görüyorsunuz bizim formalarda 6 yıldız var ve bunlar Yunan şampiyonlukları değil EuroLeague şampiyonluklarıyken 7. yıldızı istiyorlar. İnanıyorlar, o coşkuyu özlemişler. Onun için zaten her sahaya çıktığımda da onlarla o yumruk şovunu yapıyorum. Yani o heyecanı, o coşkuyu özlemişler. O heyecanla biz bu takımı kurduk. Şimdi seyirci ile de buluşup o OAKA'daki yenilmez atmosferi yaratmaya çalışıyoruz. Genel anlamda da çok iyi. İlişkiler, seyircinin bakış açısı, sokaktaki insanları bakış açısı... Ve Yunanistan'da basketbol çok takip ediliyor yani futbol kadar, hatta futbolun da çok önünde takip edilen bir spor branşı. Onun için de tabii ki bu, hem bir keyif veriyor ama bir taraftan da çok büyük bir sorumluluk veriyor" ifadelerini kullandı.

/p>

'MÄ°LLÄ° TAKIM, HER TAKIMLA BAÅžA BAÅž OYNAYABÄ°LÄ°R'

Yaz aylarında Basketbol Milli Takımımızın Olimpiyat Elemeleri hakkını kaçırmasına ilişkin Ergin Ataman, "Şimdi biz aslında İstanbul'daki turnuvada bir Türk Milli Takımı atmosferi, sevgisi yarattık bir kez daha. Son maça kadar Sinan Erdem'de müthiş bir atmosfer, her oynanan maçta farklı şov yaparak kazanılan maçlar ama Hırvatistan takımı çok tecrübeli, çok sert geldi karşımıza. NBA'den Zubac, Dario Saric, EuroLeague şampiyonu Hezonja, yine EuroLeague'den devşirmesi Jaleen Smith... Evet, kadrosu çok derin değildi ama tek maç oynuyorsun burada. Tek maçlarda zaten 35 dakika oynattığın zaman oyuncuları... Biz, o gün iyi oynayamadık. O güne kadar bizim daha az... Bizim baktığınız zaman EuroLeague'de tecrübeli denebilecek bir tek Sertaç Şanlı vardı takımızda. NBA oyuncularımız ise Alperen dışında ki onun oynadığı takım da Alperen çok iyi oynuyor ama genç bir oyuncu, NBA'de son 2 senedir son sıralarda olan bir takım. Diğer 2 oyuncumuz da geçen sezon Ömer Faruk ve Furkan, NBA'de hiç oynamamışlardı. Bunlar tabii böylesine önemli bir maç geldiği zaman dezavantaj. Bir de biz bu turnuvada devşirme oyuncularımızı da kullanamayınca, o gün de maça kötü başlayınca maalesef Hırvatistan o tecrübeli kadroyla bizi yendi ve tek kişilik Olimpiyat Elemesi hakkını Hırvatistan elde etti. Bizim aslında baktığın zaman bir önceki yıla dön; EuroBasket'te son saniyede grupta kaybedilen İspanya maçı ve mucizevi bir şekilde kaybedilen Fransa maçı. Bu iki takım EuroBasket'te final oynadı ve o kadromuzda Ömer Faruk da yoktu. Türk Milli Takımı, tam kadro olduğu zaman her takımla başa baş oynayıp her sonucu elde edebilir. Onun için bizim bundan sonraki hedefimiz; geçmişte yapılan yanlışlıkları revize edip hep birlikte, bütün kulüpler, federasyon, Spor Bakanlığı olarak bu oyuncularımızı, bütün oyuncularımızı bir araya getirip bu Avrupa Şampiyonası'nda yer alabilmek ve Avrupa Şampiyonası'na tam kadro gidip çünkü 2025'te artık bu kadro, Alperen de tam olgunluk seviyesine ulaşacak, aşağıdan gelen genç oyuncular var, Onuralp Bitim mesela o da artık NBA tecrübesi kazanacak. 2025'te artık bu kadronun, bu misyonun orada bir madalya kazanması... Türk Milli Takımı önemli. Her şeyden önemli. Bugün bakıldığı zaman ben bir kez daha Voleybol Milli Takımımızın başarısını kutluyorum. Türkiye'de herkes futbol diyor. Tabii ki futbol çok önemli ama voleybolda kızlarımızın başarısının Türkiye'deki yankısının ne kadar büyük olduğunu hepimiz gördük. Geçmişte basketbolda da bu böyleydi. Geçmişte basketbolda büyük başarılar geldiği zaman... Ama bunu başarmak için de birlik olmamız gerekiyor. Oyuncularımızın aynı duygular içerisinde, milli takımı yaz döneminde yapılması gereken bir zül olarak değil ona büyük sevgiyle, ona büyük bir heyecanla Türkiye'yi onurlandırmak için orada olması gerekiyor. Bunu başarabilirsek 2025 yılına kadar 2025'te yeniden madalya hedefleyen bir Türk Milli Takımı olur. Buradan bir kez daha önce Voleybol Milli Takımımızı kutluyorum daha sonra da dün akşam önemli bir galibiyet alan ve Avrupa Şampiyonası'na katılacak olan Türk Milli Futbol Takımımızı da kutlarım" ifadelerini kullandı.

'VİCDANEN ÇOK RAHATIM'

Basketbol Milli Takımımızda yaz aylarında yaşanan devşirme sorunu ve bunun sonucunda oyuncuların aldığı cezaya ilişkin de konuşan deneyimli çalıştırıcı, "Şimdi bakın bu süreci yeri geldiğinde Türkiye Basketbol Federasyonu aydınlatacaktır. Türk Milli Takımı Antrenörü olarak benim görevim, Türk Milli Takımı'nda oynama hakkı olan bütün oyuncuları milli takıma davet etmek ve kadronun verileceği son güne kadar o oyuncuların milli takımda olması için çaba göstermek. Ben, bu çabayı gösterdim. O yüzden vicdanen çok rahatım. Burada biraz kulüp yöneticilerini suçlu buluyorum. Çünkü sonuçta Play-Off finallerinde, yarı finallerinde 30-35 dakika ortalamayla oynayan oyuncuların sezon başlar başlamaz... 20 Ağustos'ta Hırvatistan maçı vardı ve ondan 10 gün sonra veya 2 hafta sonra kulüplerin hazırlık maçlarında oynayan oyuncuların tam da o dönemde, yaz döneminde bu kadar milli takımda oynayamayacak kadar sakat olmasını ancak ve ancak Türkiye'ye gelip milli takım sağlık heyetinin son gün kontrollerden sonra ortaya çıkabilirdi. Bu, olamadı ve ben bunu belirttim. Oyuncular, burada yok. Bundan sonraki süreçte bu oyunculara bu cezaları ben verdirtmedim. Benim böyle bir gücüm yok. Ben sadece Türk Milli Takımının teknik patronuyum ama Türkiye'de yapılan, daha önceden yapılmış bazı yönetmelikler var bu hususta. Devşirme hakkı elde ettiğiniz zaman bunun size getirdiği maddi manevi avantajlar var, kulüplerin avantajları var. Şimdi bunu kullanmadığınız zaman da, milli takım olmadığı zaman da yönetmelikler belirlenmiş. Federasyon da, Disiplin Kurulu da, daha sonra Tahkim Kurulu da bana göre o yönetmelikler çerçevesinde bu kararları verdi. Kim ister Larkin, Wilbekin gibi oyuncuları kaybetmek ama tabii ki burada herkese de bir sorumluluk düşüyordu. Burada özellikle Larkin'in Türk olmasında ciddi anlamda çaba sarf eden bir kişi olarak hatta cumhurbaşkanımızın buradaki teveccühü ile milli olan, Türk olan, Türk Milli Takımı'nda oynaması kararlaştırılan bir oyuncuyla alakalı böyle bir ceza verilmesine gidildiği için herkes çok üzgün. Şunu söyleyemezsiniz siz; ben EuroLeague sezonunun tamamında, Türkiye Ligi Play-Off'larında, kulüplerimin hazırlık maçlarında, hepsinde oynarım ama milli takım geldiği zaman o dönemi rehabilitasyon ile geçireceğim. O zaman bu, diğer oyunculara haksızlık olur" dedi.

'BÄ°Z ANLAÅžAMIYORUZ SENÄ°NLE BU KONUDA' DEDÄ°'

Wilbekin ile bir hazırlık maçı öncesinde yaşadığı diyalogun detaylarını aktaran Ataman, "Wilbekin ile biz... Orada aslında Rodos'ta ben rakip bir takımda... Böyle biraz sevimsiz bir şekilde geldi. Ben hocayım, Türk Milli Takımı'nın hocasıyım ve orada rakip takımın hocasıyım. Ben, onunla hiç konuşmayabilirdim ama bir diyaloga girmek istedi. Ben de hiçbir şekilde bir tartışmaya girmeden bir yanlış anlaşılma olduğunu yani o basına şöyle yansımış; ben Wilbekin'e ulaşmak istemişim ama ulaşamamışım. O da bana şunu söyledi; sen beni aramadın ki dedi. Ben de şunu söyledim Wilbekin'e; evet, ben seni hiçbir zaman aradım diye söylemedim ki sonuçta burada görevde olan federasyonun kurumları var, federasyonun genel menajeri var, federasyonun yöneticileri var ve onlar seninle temas kurup bana bilgi getirdiler. Yoksa ben hiç kimseye ben Wilbekin'i aradım da ulaşamadım, telefonuma çıkmadı demedim. Bunu ben kendisine belirttim. Biz anlaşamıyoruz seninle bu konuda dedi. Evet dedim anlaşamıyoruz çünkü ben sakattım dedi o dönem ve sakat olabilirsin ama bu bir soru işareti. Dediğim gibi yani Play-Off'un son maçında oynamışsın, kendi kulübünün hazırlık maçında oynuyorsun o dönemde ama olabilir yazın ne bileyim yürürken sokakta sakatlanmış olabilirsin. Larkin mesela hakikaten öyle geldi. Larkin, ilk kontrole geldiğinde dizinde ödem tespit edildi, bu bir gerçek. Ama Wilbekin, Türkiye'ye gelmedi. Bana bunu söyleyecek olan kendisi değil milli takımın sağlık heyeti. Gelirsin, sağlık kontrolüne girersin. En son güne kadar sağlık heyeti, seni yetiştirmek için çaba sarf eder ve rapor verir der ki bu oyuncu oynayamayacak. Sen de oyuncu olarak bana gelip ya koç, ben buradayım sağlık ekibi de burada ben oynayamayacağım dediğin anda zaten zorla oynatamam ki. Ben onu anlattım Wilbekin'e. Tabii burada algı, kulüplerde yaratılan bazı yöneticilerin yaratmış oldukları algı sanki bunu ben yapmışım bu cezaları... Ben niye yapayım? EuroLeague'de oynamayacak olsalar bana bir avantaj sağlar Panathinaikos olarak (gülerek) ama Türkiye Ligi'nde oynayıp oynamamaları... Zaten böyle bir gücüm de yok. Onun için de bu konuya o açıklığı getirmiş olayım" dedi.

'MELISSA VARGAS GÄ°BÄ°...'

Milli takımda yeni bir devşirme oyuncu ihtimalini Kadın Voleybol Milli Takımımızın yıldızı Melissa Vargas üzerinden bir örneklendirme ile açıklığa kavuşturan Ergin Ataman, "Milli takımın büyük hedefleri var, milli takımda devşirme konusu da Vargas gibi iyi bir oyuncu, her şeyini milli takım için veren bir oyuncu olduğu takdirde, her dönem koşa koşa milli takıma gelen bir oyuncu olduğu takdirde kapımız bana göre her zaman açık olmalı. Avrupa'da birçok ülkede bu var ama böyle olacaksa da hiç olmasın. Benim görüşüm bu" dedi.

'ERDEM CAN BENÄ° ARADI'

Erdem Can'ın hazırlık maçında Erten Gazi'ye yönelik kullandığı 'Sen beni Ergin Ataman mı sandın?' sözleri kendisine sorulan Ataman ise, "Biz antrenörler bazen şanssızızdır. Yani o adrenalin içerisinde zaman zaman bu, benim de başıma gelmiştir. Çok daha kariyerli antrenörlerin de başına gelmiştir. Aslında, genelde istemediğimiz bazı sözler ağzımızdan çıkar. O da onun şanssızlığı olmuş. Orada o söz ağzından çıkmış ve o anda da çekilmiş. Medya da bunu zaten çok sever. Günler geçti bak bugün 3 tane program yaptık, çektik; herkes aynı soruları, bunu sordu. Kamuoyunda tabii bu çok büyük bir infial yaratınca beni aradı Erdem Can ve yanlış bir anlaşılma var dedi. Ben de şunu söyledim; 'Ya olabilir. Yani sen, bunlara çok fazla takılma. Yeni bir göreve geldin, genç bir hocasın, ilk kez böyle bir kulüptesin. Sadece önemli bir kulüpte olduğunun bilinci içerisinde sen işine odaklan' dedim. Çünkü Erdem Can, benim takdir ettiğim bir antrenör kardeşim. İlk kez böyle bir kulüpte, böyle büyük bir arenada mücadele edecek ama olmaz mı? Olur. Geçen sene baktığın zaman Chus Mateo işte Real Madrid'de EuroLeague şampiyonu oldu. Pablo Laso'nun yardımcısıydı ve ilk deneyimiydi. Onun için yani bu olabilir. Olmasaydı daha mı iyi olurdu? Ben, böyle çok takılan bir insan değilim. Siz bunları çok seviyorsunuz. Erdem Can da benim kardeşim. Anadolu Efes, ben oradan ayrılmış olabilirim ama benim ailem. Her zaman için çok büyük duygular hissettiğim, onların da bana karşı hissettiği bir kulüp. Bu, her zaman da böyle devam edecek. Anadolu Efes'in antrenörüne karşı da benim ağzımdan hiçbir zaman kötü söz alamazsınız" cevabını verdi.