Gökhan Töre mi suçlu, İlker Meral mi?

Sorun bizle alakalı

Türkiye'nin ahlâk anlayışı tamamen bel altıyla alakalıdır. Hak yersin, hırsızlık yaparsın , ahlaksız olmassın. Ama sokakta sevgilini öpersen ahlaksız olursun. İngiltere'de 'hadi ordan' anlamına gelen ve kart gerektirmeyen bu 'f... off' Türkiye'de her zaman kırmızı karttır. Daha önce misal Kezman da böyle bir kırmızı kart görmüştü. Bu yüzden ne hakem suçlu ne de Gökhan. Durumumuz budur.

Mehmet Demirkol

**

Türkçe mi, İngilizce mi?

Bülent Korkmaz saha dışında örnek birisidir. Futbolculuğunda ise rakibine dirsek atmak için fırsat kollaması, kendini yalandan yere atması ve benzeri alışkanlıkları, giydiği formanın hatırına yıllarca görmezden gelinmiştir. Bülent'in bu maçtaki tavrı beni şaşırtmadı. İki saniye önce hakem Meral tarafından sakin olması için uyarılan ve yedek kulübesine gönderilen Korkmaz, Gökhan Töre'nin gelişinden bir şeyler olacağını hissetti ki tekrar sahanın kenarına geldi.
Ağzından çıkanı kulağı duymayan Gökhan'ın ne dediğini tam olarak bilmiyoruz. Hakem raporunda belirtilecektir. Ama Bülent Korkmaz'ın kart için 4.hakeme yaptığı baskı kimsenin gözünden kaçmadı. Bu maça kadar galibiyeti olmayan bir teknik adamın kazanmak adına yaptığı bu davranış anlaşılabilir. Anlaşılmayan ise ağızdan çıkan lafın, hangi lisanda söylendiği takdirde kart gerektirdiğidir ?

Feyyaz Uçar


**

Vicdan meselesi...

Gökhan Töre'nin tutumu için Serdar Tatlı bugün Fanatik'teki köşesinde noktayı koymuş, bana üzerine söz söylemek düşmez. Ancak eminim ki, 'kırmızı kart'ı haksız, yersiz hatta maksatlı bulan ciddi bir Beşiktaş kalabalığı da vardır. Bir olumsuzluğu 'bizden birinin yapmış olması' onun olumsuz içeriğini değiştiriyorsa orada çok ciddi ahlaki sorunlar var demektir. İşin daha tuhafı da Töre'nin yaptığının U19 takım oyuncusu Eslem Öztürk'ün, hocası Yasin Sülün'ün de direktifiyle 'haksız verildiği' düşünülen penaltıyı bile isteyerek kaçırmasının yarattığı olumlu havayla aynı güne denk gelmesi oldu. Bu ikisi çelişik tutumlardır. Hangisinden yana olduğumuz esasen 'bizim kim olduğumuzu' gösterir. Karar ise, aklın ve onun 'ikizi olan' vicdanındır...

Cem Dizdar


**

Hakem değil Bilic!

Erciyes maçının ardından alınan yenilgiyi hakemlere indirgeme düşüncesi var. Bu tepeden tırnağa yanlış. İlker Meral ve ekibi, skora direkt etki edecek hata yapmadı. Yardımcılara yönelik olarak Gökhan'ın sarf ettiği 'F.. Off' terimi bir oyuncunun kırmızı kart görmesine yeterli değil. Zira bu kelime hakaret ya da küfür değil. İngiltere'de bırakın saha içini, normal sokak yaşantısında herkesin kızınca kullandığı bir söz. Birine karşı değil, sinirlenip kızgınlığın dışı vurumu. Bizdeki, "s....r" gibi!..

Beşiktaş'ın aldığı yenilgide asıl sorumlu Bilic'dir. Hırvat hoca takımı psikolojik ve fiziksel olarak maça hazırlayamamış. Oyuncular hala Belgrad semalarında uçuşta. İlk yarıda takım o kadar imdat çağrısı verirken, oyuna en küçük hamle yapmadı. Kerim'i, Olcay'ın sakatlanmasıyla "lütfen" oyuna aldı. Kartal'da ne sistem vardı, ne de oyun disiplini. Bu da yenilgiye zemin hazırladı. Beşiktaş, hakemle falan uğraşacağına, aynaya bakıp; derbi öncesi kendine çeki düzen vermeli. Bu tür bahanelerle sadece kendini kandırır. Bilic'e düşen, Fenerbahçe derbisine kadar ekibini her açıdan galibiyete hazırlaması..

Orhan Yıldırım