Arama

Popüler aramalar

Yazarlarımızdan ilk yarı değerlendirmesi

Yazarlarımız Serkan Akcan ve Asena Özkan, Elazığspor - Beşiktaş karşılaşmasını değerlendirdi.

Yazarlarımızdan ilk yarı değerlendirmesi

‘Umut’ fakirin ekmeği!

Sahadaki otorite Tolga Özkalfa, ilk yarı sona ererken ceza alanı içinde topun Hugo Almeiada’nın kolu ile buluşmasında ‘penaltı’ noktasını gösterebilirdi. İkinci yarının başında ise Ognjen Vranjes’in Hugo Almeida’yı itmesinde tereddütsüz ‘penaltı’ noktasını göstermeliydi! Beşiktaş, Elazığ deplasmanında Gökhan Töre’nin becerisi ile golü buldu ve umudunu son haftaya taşıyıverdi. Bunun dışında ‘vasat’ı dahi bulan oyun sergileyemedi. Savunma bloğunun göbeğinde oynayan Jermaine Jones’un topu kafası ile kaleci Tolga Zengin’e vermek isterken Deniz Yılmaz’a pozisyon yaratmasına, anlayış göstermek gerekir. Zira Jones; ne ‘stoper’ nitelemesindeki yetiye, ne de bu bölgede deneyime sahip… Ya diğerleri? Sezon bitti ama Beşiktaş’ta kadro ‘kaosu’ bitmek bilemedi! Oysa çok değişkenlik göstermeyen bir orta alan mevcut Slaven Biliç’in elinde. Savunmanın önünde Atiba Hutchinson ile Veli Kavlak ikilisi, solda Olcay Şahan, sağda Gökhan Töre, ortalarında Oğuzhan Özyakup. İleri uçta da, 16 şubat tarihindeki Bursaspor maçından bu yana gol atamayan Hugo Almeida… Neredeyse sezon başından bu yana değişmeyen kadronun pozisyon üretememesi, golleri ‘organize’ ataklarla değil de bireysel beceriler ile bulması, açıkçası kabul edilir gibi değil! Galibiyetler sonrası bu önemli anekdot nedense irdelenmedi ya da ‘kimseler’ irdelemeye gerek görmedi. ‘Bir takım Beşiktaşlı’ ise ‘anlamsız’ puanlar yitiren ekibin mevcut kadro ile üçüncü basamağa yerleşmesinin ‘başarı’ olarak kabul edilmesi gerektiğini savundu. ‘Onlar’ en azından beni inandıramazlar! Onca maça çıkan aynı kadro, aldıkları ücretler ‘tavan’ enleminde futbolcu topluluğu, sezon sona eriyor; ancak nerede ise tüm oyuncular ayağa 3 top yapmaktan aciz! Ne acıdık ki, Beşiktaş kendi kazanacağı puanlar yerine bir üst basamadığındaki rakibinin puan yitirmesine bel bağlamış durumda. Süper Lig veda eden Elazığspor mu? Doğrusu bu ya kazanmak için çok değil, hiçbir şey yapmadılar. Okan Buruk ilerleyen dakikalarda her ne kadar sahaya tüm hücum gücünü sürdüyse de onlar da ‘organize’ olmayı başaramadılar. Bu da yetmezmiş gibi oyuna sonradan dahil olan İbrahim Kaş ‘kırmızı kart’ ile oyun dışında kalıverdi. Batuhan Karadeniz çalıştı çalışmasına da sadece kendisine! İlginç bir doksan dakika ile hafta geride kaldı. Telekomünikasyon çağında diğer karşılaşmaların sonuçları anı anına iki takım oyuncularına da aktarıldı ancak Elazığspor kendini kurtaramadı. Gökhan Töre attı, ev sahibi Elazığspor’u alt kümeye yolladı, Beşiktaş’ın direkt Şampiyonlar Ligi umudunu da haftaya taşıdı… Gençlerbirliği’ni istersen farklı yen, rakibin Galatasaray, ligde tutunan konuğu Kayseri Erciyesspor’u mağlup edemeyecek mi? Umut fakirin ekmeği, ye, ye bitmez!

Asena Özkan
https://twitter.com/asenaozkn

********************************************************************************************************************************************

Liverpool sendromu!

Beşiktaş ile Liverpool'un bu sezonki durumları fena halde birbirlerine benziyor. Liverpool şampiyonluk yarışında avantajlıyken Gerrard'ın kayan ayağının kurbanı oldu, Beşiktaş'ın lastiği ise Sivas deplasmanında patladı. Elazığ galibiyetine rağmen Galatasaray, Trabzon'da kazandığı için, Beşiktaş son hafta tüm umutlarını Kayseri Erciyes'e bağladı. Tıpkı Liverpool'un son hafta West Ham'ın City'yi yenmesini beklediği gibi Beşiktaş da Erciyes'in Galatasaray'dan puan almasını bekleyecek. Yani Devler Ligi bileti Beşiktaş'ın değil Mancini ve öğrencilerinin elinde.

Beşiktaş'ın Elazığ karşısındaki hali herhalde kimseyi şaşırtmamıştır. Sezon başından beri 33. lig maçını oynayan Kartal'ın tam kadro olduğu bir mücadeleyi hatırlayan var mı? Biliç'in yaptıkları o yüzden bu kadar kıymetli. Taraftar yönetime de Biliç'e de büyük bir kredi açmış vaziyette. Neden? 'Yönetim stat yapıyor, Biliç yoklukta Şampiyonlar Ligi kovalıyor' diye.
Parasını istediği için kadro dışı bırakılan Dany'nin yerine stoperde Jermaine Jones ile maça başlamak Beşiktaş adına en büyük soru işaretiydi. Pozitif bakış açısıyla; geçen sezon Bundesliga'da Schalke formasıyla ligin en uzun pas metrajlarından birine sahip olan Jones'un stoperdeki varlığı Beşiktaş'ın geriden daha rahat oyun kurması anlamı taşıyordu. Neticede Jones kadar ayağı temiz bir stoper bulmak zordur bu ligde. Fakat pozitif bakış açısı henüz 10. dakikada devre dışı kaldı. ABD'li 3. geri pasında Deniz Yılmaz'ı pozisyona soktu.

Töre klasiği

Gökhan Töre Beşiktaş sistemi için önemli bir oyuncu. Zaten öyle olduğu için 'gece kulübü skandalına' rağmen kadro dışı bırakılamadı. Yoksa Dany'den beter yapardı Beşiktaş yönetimi. Ligin en iyi kontratak takımlarından biri haline getiriyor Beşiktaş'ı. Topla iletişimi çok iyi. Birinci opsiyonu her daim doğrudan kaleye gidip, şut atmak. Bu yüzden ters kanattaki meslektaşıyla kıyaslandığında Olcay'ın asist sayısı (6) Gökhan'ın gol sayısından (4) fazla. Bulduğu gol tipik bir Gökhan Töre golü. Topu çaprazda kontrol et, slalom yap ve şut at. Gol sayısı bir forvet oyuncusuna göre düşük olsa da Beşiktaş'ın oyun karakterini 'iyi bir kontratak takımı'na dönüştürmesi Töre'yi kıymetli yapıyor.

Beşiktaş'ın bir tempo takımı olduğunu çok iyi çözmüş Okan Buruk. Birinci planını, Biliç ve öğrencilerinin temposunu düşürmek üzerine kurguladı. Çünkü o da biliyor ki; Olcay-Oğuzhan ve Töre'nin en iyi yaptığı şey defans arkası koşularla kontratak golü aramak. Beşiktaş, Töre'nin golüne kadar sezon ortalamasının hayli gerisinde bir tempoya sahipti. Bu da pozisyon kısırlığı olarak yansıdı yeşil zemine.

Elazığ bu sonuçla küme düştü. Çünkü haftaya kazansa ve Erciyes ile Gaziantep yenilseler bile 3'lü averajda en kötü takım. Onlardan biriyle 2'li averaja kalsa bile iki rakibine göre de geride olduğu için düşmesi kesinleşti.

Serkan Akcan

Haberin Devamı