64 karede savaşan adam: Mızgin Askar
20 yaşına gelmeden basamakları üçer beşer atladı. Hayat ona duvar ördükçe, 'şah' çekti! Şimdi bir yazılım mühendisi adayı, tiyatrocu olmak istiyor, kendisinden daha küçüklere satranç dersleri veriyor. Kendi deyimiyle '64 karede savaş veren' Mızgin Askar, satrançla değişen hayatını anlatıyor

Söylediklerini okuduğunuzda, "Boyundan büyük laflar etmiş bir genç" sanacaksınız onu. Okudukça, Mızgin Askar'ı tanımaya başladıkça çoğu gencin olmadığı kadar faal, sosyal, insanlar için bir şeyler yapmaya çalışan, kocaman yürekli birinin varlığını hissedeceksiniz. İyi şartlarda eğitim görmüş, hayatı sorunsuz yaşamış biri değil Mızgin. Mardin'in şartları ne kadar elverdiyse o kadar. Ama doğru insanlarla tanışınca, başarı dolu bir kulvara atmış kendisini.
Haberin Devamı ›
Yaşadığı her sıkıntıda kendisi için ayrı bir cephe açıp savaşmış, henüz 20 yaşına girmeden hayat mücadelesini büyük bir farkla kazanmış aslan gibi bir delikanlı. Yaşam önüne duvar ördükçe şah çekmiş, savaş alanı satranç tahtası olmuş, sonunda hep mat etmiş. "Biz tüm savaşımızı o tahta üzerinde verdik" diyerek durumu anlatıyor.
Mızgin, Mardin'den ışıldayan bir genç. Onun hikayesi aslında doğuda, güneydoğuda satrançla kendilerine yepyeni birer dünya kuran pırıl pırıl gençlerin yaşamlarının yansıması. Mardin'de, Bitlis'te, Tunceli'de, Elazığ'da, Kayseri'de daha ne cevherler var. Bir başka Mardinli, 7 yaşındaki Baver Yılmaz var mesela. Aslında 900 bin kişilik bir ordu var. Geliyorlar.. Mızgin'le başlıyoruz...
Haberin Devamı ›
'Yazılım mühendisliği okuyorum'
"Adım Mızgin Askar. 11 Temmuz 1999’da Mardin’de doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi Mardin’de tamamladım. Şu an Elazığ Fırat Üniversitesi’nde Yazılım Mühendisliği okuyorum. 1. sınıftayım.
Üç kardeşim var. Robin abim Artuklu Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler bölümünde okuyor. Kız kardeşim Şenay Helin Mardin Anadolu lisesinde son sınıf öğrencisi. Küçük kardeşim Şeyhmus 10 yaşında, otizmlilere özel bir okulda eğitim alıyor."
Satranç tahtasının büyüsü
"Satrançla 7 yaşında babamın sayesinde tanıştım. Evimizde bulunan eski eşyaların yer aldığı ambar gibi bir odayı karıştırırken, babama ait olan ahşap bir satranç takımı buldum. O takım ilgimi çekti, adeta büyülenmiştim. Ancak o zaman o takımın ne işe yaradığını bilmiyordum. Ta ki babam eve gelene kadar...
Küçük bir fırça yedikten sonra satranç maceram başladı. Babam, abime ve bana satrancın nasıl oynandığını öğrettikten sonra bulunduğumuz okulda satranç kurslarına katıldık ve ardından turnuva maceralarım başladı. İlk katıldığım turnuvada birinci oldum. Ayrıca o turnuvanın finalinde yarıştığım rakibim bugün en önemli dostlarımdan biri oldu."
'Cengiz Yalçın'ın payı büyük'
"Satranç yeteneğimle Mardin’de dikkatleri üzerime çekmeye başladım ve aldığım dereceler birbirini takip etti. Elde ettiğim bu derecelerde antrenörüm Cengiz Yalçın’ın payı çok büyüktür.
Haberin Devamı ›
Biraz geç oldu ama ilk ulusal turnuva deneyimimi 13 yaşımda yaşadım. O dönemde Federasyon şimdiki Federasyon gibi ülkenin her yerine yayılma ve çocukları küçük yaşlarından itibaren kazanmaya yönelik atılımlarda bulunmuyordu. Bu bakış açısı ülkenin doğu ve güneydoğusunda yaşayıp, kalbi satranç için atan biz çocukları çok üzüyordu. Ancak bizler ne pahasına olursa satrançtan vazgeçmedik ve 64 kare ile buluşmanın yolunu bir şekilde bulduk. İyi ki bulmuşuz. Biz tüm savaşımızı o tahta üzerinde verdik. Hayat satranç taşlarına benziyor. Siyahı da var, beyazı da... Açılışımızı hangi renkle yaparsak yapalım, kazanmanın yolunu bulduk."
'Köydeki çocuklar, turnuvaya gidebiliyor'
"Şimdiki çocuklar çok şanslı. Satranç Federasyonu ülkenin her yerine ulaşıyor ve satrancı köylere kadar götürüyorlar. Başkanımız Gülkız Tulay, köyünden dışarı bile çıkmamış çocuklara Türkiye şampiyonalarında yarışmaları için destek veriyor. Bence başkanımız bu sporun geleceği için çok önemli bir kazanç ve dezavantajlı çocuklar için büyük bir şans.
Haberin Devamı ›
Satranç oynamanın bir bireyin algoritmik düşünme becerisini geliştirdiğini düşünüyorum. Satrançla tanıştıktan ve bu sporun kazanımlarına sahip olduktan sonra yazılım mühendisliği gibi önemli bir bölümü kazandım. Kendimi bu dalda yetiştirerek ve geliştirerek önemli bir kariyer yapmayı hedefliyorum.
'Özgüven ve sosyalleşle becerilerim arttı'
Örneğin şu anda Mardin’de 7-14 yaş arasındaki çocuklara gönüllü olarak robotik kodlama eğitimi veriyorum. Eğitim verdiğim çocuklar arasında satranç dersleri verdiklerim de var. Ayrıca yine bu sporun bana kazandırdığı en önemli şey özgüvenimin ve sosyalleşme becerilerimin artması oldu. Elazığ’da üniversite hayatım devam ederken tiyatro faaliyetlerine de katılıyorum. Yani özetle satranç, hem bugünümü hem de yarınımı mutlu ve güzel yapacak birçok şeyi inşa etme sebebim oldu."
'Satranç beni okyanusla buluşturdu'
Satranç insana sorumluluk yükleyen de bir oyun. Düşünün ki bir ülkeyi yönetiyorsunuz. O ülkenin korunması ve kalkınması adına bir takım hamlelerde bulunuyorsunuz. Bu hamleleri uzun vadeli ve geleceği düşünerek yapmalısınız. Satrançta da oyunun gidişatını riske atacak hamleler oyun sonunu belirleyici niteliktedir. Her hamleniz kazanmak içindir.
Haberin Devamı ›
Satranç benim için tek bir şey olamayacak kadar büyük bir dünya... Her bir karesinde bir anım var. Arkadaşlık, bir ve birlik olma, paylaşmak, bölüşmek, sağlam duruşum, hayatın karşıma çıkardığı zorluklarla savaşma yolum...
Önüne set konulmuş bir dere gibiydim, satranç o seti kaldırdı ve beni uçsuz bucaksız bir okyanusla buluşturdu.
Bu yolculuğun ben nefes aldıkça sürmesini diliyorum.
*Satranç tahtası 64 kareden oluşur. Oyuncular, başlangıçta 16'şar kareyi kendi satranç taşlarını nizami şekilde dizmek için kullanır. Oyun ilerledikçe, taşlar azalır ve her iki oyuncuya da daha fazla hamle alanı oluşur.