Çöküş
Yazarımız Gökhan German, Fenerbahçe Ülkerspor'un başarısızlığındaki nedenleri masaya yatırdı, perde arkasını gün ışığına çıkardı.

Üç yıl önce takımı şampiyon yapan Aydın Örs’ün yerine Tanjeviç’in göreve getirilmesi, kıyametin de başlangıcı oldu. Bundan sonraki hatalar zinciri, Sarı-Lacivertliler’i her geçen gün biraz daha kaosa ve geriye sürükledi.
Her şey bundan üç sezon önce başladı. Aydın Örs Fenerbahçe’yi 100. yılında şampiyon yapmış, taraftar basketbola hiç olmadığı kadar sahip çıkmıştı. Aydın Örs saha içinde yaptıklarının yanı sıra, saha dışındaki kimliğiyle Fenerbahçe taraftarının hem sevdiği hem de inanılmaz derecede saygı duyduğu bir konuma gelmişti.
Tanjeviç maça geride başladı
Ardından Fenerbahçe yönetimi, aldığı bir kararla görevi Tanjeviç’e verdi, kıyamet o zaman koptu. Fenerbahçe’nin aldığı karardan çok, kararı uygulayış biçimindeki yanlış geri dönülemez, taraftarın gözünde de affedilemez bir duruma dönüştü. Halen bile o hatanın ceremesini çekiyor yönetim. Eğer durumu kamuoyuna daha doğru aksettirebilmiş olsalar, neden böyle bir değişikliğe gittiklerini daha şeffaf bir şekilde açıklayabilseler, bu duruma düşmezlerdi belki de.
Tanjeviç maça 1-0 hatta, 3-0 geride başlıyordu. Kendisi hakkında ülke tarihinde hiçbir antrenöre yapılmayan bir yıpratma kampanyası başlamıştı.
Yönetim de 3 yıl içinde büyük başarılar elde edileceğinin sözünü veriyordu. Genç oyuncularla 2010 yılında Avrupa’da zirve hedefleniyordu. Peki bu üç yıl içinde neler oldu.
Yabancılar gençlerden seçildi
İki Sloven Preldziç ve Vidmar transfer edildi. Vidmar, bekleneni veremeyince iki yıl sonra gönderildi. Olan Oğuz, Semih ve Ömer Aşık’tan çalınan dakikalara oldu. Tanjeviç ilk yılında Türkiye’de şampiyon, Euroleague’de de çeyrek final oynattı. Gerçi iddiası kalmayan TAU Ceramica dışında bir tane bile kendisinden güçlü takımı yenememiş, kuralarla yolu son derece açılmıştı, ama sonuçta derece gelmişti.
Hep geriye gittiler
Her yıl üstüne katmak yeriye, sürekli geri gitti Kanaryalar. İkinci sezonda iki tane vasat Amerikalı Green ve Smith’le yola çıkılınca, Avrupa’da çeyrek finale kalamadılar. Türkiye’de de şampiyonluk Efes Pilsen’e kaptırıldı. Tanjeviç’in ısrarla istemediği Solomon geldi, bütün final serisini son derece kötü oynadı. Herşeye rağmen Fenerbahçe yine şampiyon oluyordu. Ama Tanjeviç’in de itiraf ettiği gibi 3. maçta yaptığı hatalar, serinin kaderini 180 derece değiştiriyordu. Bu yıl ise, son Zalgiris hezimetiyle dibe vuruş gerçekleşti.
Başkan güya destek veriyordu!
Harcanan milyon Dolarlar’a rağmen neden karaya oturmuştu Amiral Gemisi? Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım tüm eleştirilere rağmen, “Tanjeviç’in arkasındayız. Onun hakkında kötü konuşan ya da yazan karşısında beni bulur” diyerek tecrübeli coacha destek oluyordu güya. Çünkü laftaydı sadece, uygulamada ise tam tersi yapılıyordu.
Tanjeviç neden bırakmalı?
Yıllardan bu yana çeşitli nedenlerden ötürü Tanjeviç hakkında ‘linç’ kampanyası yürütülüyor. Bogdan Tanjeviç, Türk spor tarihinin gelmiş geçmiş en çok eleştirilen antrenörü oldu belki de. Litvanya’dan değişik bir skor gelse, Fenerbahçe 8 değil de 2 sayı ile yenilmiş olsa, belki de bu satırları Efes Pilsen yönetimi ve Ergin Ataman için yazıyor olacaktık. Başta Federasyon Başkanı Turgay Demirel olmak üzere Aziz Yıldırım da müthiş bir dirençle göğüs gerdi düşman saldırılarına.
Demirel hâlâ çok inanıyor
Turgay Demirel, Tanjeviç’e çok inandı. Halen de inanıyor. Onun felsefesine güveniyor. Tanjeviç’in Türk basketboluna getirdiği ve götürdüğü şeyler oldu. Hataları da var, sevapları da... Ben de çok eleştirdim kendisini. Zaman zaman da destek oldum. Haksızlığa uğradığını düşündüm. Onun hakkında yazılanların onda biri, hatta yüzde biri diğer Türk coachlar için yazılmadı. Ergin Ataman, Murat Özyer, Ercüment Sunter, Oktay Mahmuti ve diğerleri. Hepsi bana göre çok değerli antrenörler. Ama hiç mi hata yapmadılar. En azından Tanjeviç’in yaptıklarının yüzde biri kadar da mı yapmadılar bu kadar koruma altındalar.
Zenginler kulübü Fenerbahçe
Grupta Fenerbahçe’nin üzerinde yer alan Asvel, Cibona Zagreb ve Zalgiris’in toplam bütçeleri Fenerbahçe kadar değil. Bu üç takımdan hiçbir oyuncu bana göre Fenerbahçe’de forma giyecek kapasitede değil. Elde edilen sonuç dün de yazdığım gibi ‘skandal’ bir sonuçtur. Bu işin sorumlusu da topyekün Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım liderliğinde yönetim kurulu, coach Bogdan Tanjeviç ve teknik heyetin tamamı ve oyunculardır.
Bundan sonra ne yapılmalı
Fenerbahçe öyle ya da böyle ligde final oynar. Başındaki coach kim olursa olsun şampiyon da olabilir. Ama Tanjeviç görevde kaldığı sürece yıpranmaya devam edecek.
Yazın 2010 Dünya Şampiyonası var. Türk basketbolu için gerçekten çok önemli bir döneme giriyoruz. Federasyonun tutumu belli. Bana göre de Tanjeviç Milli Takım’ın başında olmalı. Madem 5 yıldır bu zamanı bekliyoruz. 5 yıldır bugüne Tanjeviç’le hazırlanıyoruz, bu saatten sonra değişiklik yapılmamalı. Elde edilecek sonuca göre de herkes sorumluluğu üzerine almalı, çıkıp hesabını vermeli.
Basketbolun selameti için
Bu nedenle Tanjeviç daha fazla yıpranmamak için Fenerbahçe’deki görevini bırakmalıdır. Yaza kadar yenilenip, kafasını toparlayıp, tamamen milli takıma konsantre olabilmek gerekçesiyle Fenerbahçe’den ayrılmalıdır. Bu durum hem kendisi, hem Fenerbahçe, hem milli takım, hem de Türk basketbolunun selameti açısından gereklidir.
Transferleri Başkan yaptı!
1- Takımın kimyası son derece yanlış kuruldu. Birbirinden alakasız, bireysel olarak çok değerli, ama takım içinde verimsiz oyuncular topluluğu haline geldi Fenerbahçe. Bunda Tanjeviç-yönetim uyuşmazlığı, güvensizliği ana nedendi. Tanjeviç Solomon’u istemedi, bunu kamuoyuna da açıkladı, ama geçen yıl yönetim Amerikalı’yı transfer edince şampiyonluk da gitti. Bu sezon başı da yola Solomon’la çıkıldı, ama kısa zamanda lastik patlayınca Kanarya uzun süre guardsız oynamak durumunda kaldı.
2- Tanjeviç sezon başında Damir Mrsiç’i de istemedi. Ama Başkan Aziz Yıldırım’ın çok sevdiği kaptanla sözleşme uzatıldı.
3- Tanjeviç bu yıl Mirsad’la da yola devam etmek istemedi. Mirsad da gitti daha final serisi oynanırken Efes Pilsen’e imza attı. Başkan Aziz Yıldırım, duruma el koyup Mirsad’la da tekrar sözleşme yeniledi. Ardından da, tecrübeli basketbolcu iddialara göre cezalandırıldı, bu nedenle sezon başından bu yana kendisine forma verilmedi.
4- Tanjeviç, Kinsey’in geri gelmesini de istemiyordu. Ama ‘Fenerbahçe’de transferi Başkan ve yönetim yapar’ mantığı bir kez daha gerçekleşti ve Amerikalı da NBA’den geri döndü. Bunların üstüne bir de Lyn Greer transfer edildi. Hal böyle olunca sezon başında takımda Solomon, Greer, Mrsiç, Ömer Onan, Kinsey, Serhat ve Preldziç gibi son derece uyumsuz bir kısa rotasyonu ortaya çıktı. Hepsi teker teker çok değerli oyunculardı, ama sadece oynamayı, top kullanmayı seven yapıda isimlerdi. Nitekim Fenerbahçe sezon başından bu yana hücum anlamında tarihin en kötü dönemini yaşadı. Topu eline alan bireysel olarak bir şeyler üretmeye çalışınca, ortaya da son derece sevimsiz ve aynı zamanda başarısız bir basketbol çıktı.
5- Tanjeviç takımda istemediği bir çok şey olmasına rağmen neden yönetimin kararlarını kabul etti. Neden böyle bir ortamda çalışmaya devam etti. En büyük hatalarından biri de bu oldu. Saha içinde yapılan teknik anlamdaki hataları yazmaya kalksak, sayfalar yetmez. Oyunculara nasıl söz geçirecekti artık. Zaten şu an görünen o ki takımla coach arasında bir bağ kalmamış.
6- Oyuncularla, Tanjeviç arasındaki sorunların nedenlerinden birinin de menacer Tolga Tuğsavul olduğu iddiası ortalıklarda dolaşıyor. Vahim bir iddia. Eğer gerçekse, çok ciddi bir sorun. Takımdaki 5 Türk oyuncunun menaceri Tuğsavul. Başkan Aziz Yıldırım da Tuğsavul’u kulüpten içeri sokmuyor. Parasını vermiyor. Oyunculara, ‘Ben menacere para vermem, istiyorsanız siz verin’ diyor. Bu durum da doğal olarak sıkıntı yaratıyor.
Gökhan GERMAN