Kadıköy böyle tempo görmedi

Rıdvan Dilmen (Milliyet)
Uzun bir süredir, Zico döneminden bu yana serin havalarda bile böyle yüksek tempoda bir maç izlemedi Fenerbahçeliler. Son yıllarda ver sağa, ver sola, at geri oynamaktan sıkıntı veriyordu. Bu gitmiş, sürekli öne oynamayı düşünen bir takım gelmiş. Özellikle Kadıköy’de Fenerbahçe’nin hücum agresifliği ve bu fiziki kalitesiyle başetmek hiç de kolay değil. Belki bu yüksek tempoya oranla çok pozisyon bulamıyorlar ama rakibi sürekli hataya zorluyorlar.

Tamer Bağlan (Fanatik)
Tek taraflı, tek kale, bundan dolayı heyecan katsayısı yüksek, ancak kısır bir futboldu dün akşam oynanan. Hani “kedi-fare” desek iyice ayıp olacak! Ne var ki, neredeyse o kadardı. Bırakın teknik, taktik üstünlüğü, kazanmayı istemeyi; çalımı, bacak arasını bile atan ve sanki boş bir duvara karşı sağlam bir antrenman yapan Sarı Kanaryalar’dı... Emre’yi, ligin daha çok başı olmasına rağmen, üst üste oynadığı iyi futbol için tebrik etmeliyiz.

Coşkun Türk (Posta)
Roberto Carlos’un, yedek kulübesinden kalkıp kale arkasına kadar koşarak golü için Dos Santos’u tebrik etmesi, takım ruhunun geçen sezondan bu sezona nasıl değiştiğinin göstergesidir. Geçen sezonun uyurgezerleri bu sezon civa gibi yerinde duramıyor. Emre dün gecenin en çalışkan ve başarılı ismiydi. Sakatlık sorunu yaşamazsa, tribünler bu sezon onu çok alkışlayacak. Lugano gelince Cristian yedek kalır diye düşünenler, başka bir isim aramaya başlasın.

Altan Tanrıkulu (Hürriyet)
Cristian-Emre ikilisinin uyumu takım olma yolunda atılan en önemli adım belki de. Alex ve Carlos gibi iki “ünlü” Brezilyalı’nın olmadığı anlarda sahne alan Dos Santos’un takıma kazandırdığı estetik önemli. Gökhan Gönül’ün savunmadaki gayretini sürdürmesi, bunun yanında artık hücumda da daha etkin olmaya çalışması da önemli. Fenerbahçe’de bardağın tamamını doldurmak zordur. O uyumu yakalamak zordur. Şimdilik işler iyi gidiyor. Gerisi nasıl olacak göreceğiz.

İskender Günen (Sabah)
Fenerbahçe geçen sezondan çok farklı. Fizik kondisyonları üst seviyede. Görünen o ki, Daum’un gelmesiyle birlikte sezon öncesi hazırlık dönemini çok iyi geçirmişler. Yetenekli oyuncuları çok fazla. Oyunun her dakikasında skoru değiştirebilecek oyuncuları var. İlerleyen haftalarda takım bütünselliğini daha da geliştirecekleri düşüncesindeyim... Santos’un attığı 3. gol, son yıllarda sahalarımızda gördüğümüz en güzel gollerden biriydi.

Serdar Ali Çelikler ( Habertürk)
Bazı konularda Daum farkının ortaya çıkması lazım. Takımın isteğini artırdıysa; 85. dakikada 2-0 öndelerken hücum pres yaptırabiliyorsa; tüm futbolculara sinerji katmışsa, Daum diğer eksikleri de giderebilir. Eylül ayı itibarıyla Daum’un takımını görebiliriz. Hal ve gidiş iyi. Teknik ve eksiklerin giderilmesiyle bu takım doludizgin gider. Camianın havaya girmesi, Daum’un Carlos oyundan çıkarken ‘gerekçe açıklaması’ önemli kriterler.

Hakan Yaşar (Vatan)
Daum çılgındır. Eskiden de ilk devreleri çöpe atardı. Hiç değişmemiş. 2. yarı bunu gösterdi. Ailece Sivas kalesine yıktı takımı. Bu, genlerinde var... Özetle Fenerbahçe ‘şak’ diye pas, ‘küt’ diye gol atıyor. 2. yarıdaki fizik güç ise Koch’un eseri. Ben daha 2. hafta “Şampiyon” diye tezahürat yapıldığını hiç hatırlamıyorum. Büyük takım hücum zenginliğinden belli olur. Daum o büyüklüğü ve ruhu getirmiş. Fenerbahçe böyle oynayacaksa, maç kaybetse bile alkışlanır.

Alaattin Metin (Akşam)
Savaşı askerler kazanır ama generaller iyi yönetirse. Alex 6. dakikada sakatlandı, Fenerbahçe 60 dakika bocaladı. Nedeni de, takımın beyni olan orta sahanın göbeğinde yönetme ve yönlendirme görevinin Deivid’e verilmesi... Daum, maçın bitmesine 10 dakika kala yanlışlığını anlayıp, Emre’ye Alex’in generallik görevini verdi. Emre, bu takımın cesur yüreği ve ateşleyicisi. Cristian ile mükemmel anlaşıyor. Generallik görevini de iyi yapıyor.