Ödül mü ceza mı!

Fırat Aydınus’u, Eskişehirspor maçında Caner’e gösterdiği kırmızı kart ve ev sahibi lehine verdiği penaltı kararı nedeniyle eleştirdik. Tamam da, hatalı olan sadece o mu? Şöyle bir hafta öncesine dönelim. Beşiktaş-Bursa maçında ofsayttan atılan iki gol, Beşiktaş lehine verilen bir penaltı var ki, penaltıyla uzaktan yakından ilgisi yok. Dönelim sezon başına. Yardımcı Erdinç Sezertam, Beşiktaş aleyhine yaptığı hata nedeniyle FİFA listesinden çıkartıldı... Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören Beşiktaşlı, MHK Başkanı Zekeriya Alp Beşiktaşlı, Başkanvekili Yüksel Okçuoğlu Beşiktaşlı. Ve Fırat Aydınus, kamuoyunda “Beşiktaş’ın çocuğu” olarak niteleniyor. Şimdi siz bu çocuğu, Beşiktaş’ın önemli maçlarına veriyorsunuz. Kafasında ne kadar tarafsız bir yönetim gösterme düşüncesi olursa olsun, bilinçaltında Beşiktaş’a zarar vermeme düşüncesi ister istemez ortaya çıkar. Bu kişilerin, her ne kadar tarafsız görev yapma anlayışında olsalar dahi, Beşiktaşlılıkları hiçbir zaman ortadan kalkmaz. Kamuoyunda da ister istemez böyle bir düşünce oluşur. Bu da, hem Beşiktaş hem de onun rakibi konumdaki takımların maçlarında etkin bir rol oynar. Bir hafta önce Beşiktaş lehine hata yaptığı için Aydınus’u dinlendirmen gerekirken, sen çıkıp Fenerbahçe maçına gönderiyorsun. MHK’nın yanlış tutumu, hatası, davranışı, zaten ligde çok az sayıda bulunan kaliteli hakemlerden birini, ister istemez böyle hataya zorlar.

Bu ne perhiz, ne lahana turşusu

Geçen haftaki yönetimini eleştirip, “Bu ne hal Aydınus?” diyoruz, haftanın en önemli maçına atanıyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Ödül mü, ceza mı? Bir hafta dinlendirmiş olsan, belki toparlanacak. Böylece her geçen hafta zorlaşan maçlarda kullanabileceğin iyi bir hakemin olacak. Bundan sonra nerede, nasıl kullanacaksın? Zaten elinde fazla kaliteli hakem yok, olanları da bu tür yanlış atamalarla bitiriyorsun...

Serdar Tatlı