Yönetim ibra edildi
Fenerbahçe Kulübü'nün Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı'nda, Aziz Yıldırım başkanlığındaki kulüp yönetim kurulunun 2010 yılı faaliyetleri ibra edildi. Ayrıca 367 milyon 465 bin liralık 2011 yılı bütçe tasarısı da kabul edildi.

Aziz Yıldırım başkanlığındaki yönetim kurulunun 2010 yılı faaliyetleri, kulüp tüzüğünün 19. maddesi gereği profesyonel futbol şubesi hesapları ve denetleme kurulu faaliyetleri oy çokluğu ile ibra edilirken, çok az sayıda üye ibra etmeme yönünde el kaldırdı.
2011 yılı için hazırlanan 367 milyon 465 bin liralık bütçe tasarısı onaylandı.
Geçen yılki mali genel kurulda onaylanan 345 milyon liralık bütçe tasarısı, 22 milyon 465 bin lira artışla bu yıl 367.4 milyon liralık rakama yükseltildi.
2011 yılı bütçe tasarısında, giderler kısmının en büyük kalemini, futbolcu transfer giderlerini de içeren, 181 milyon 150 bin liralık profesyonel futbol faaliyet giderleri oluşturuyor.
Öte yandan UEFA kriterleri gereği futbol şubesinin profesyonel ve amatör tüm futbol faaliyetlerinin, kulübün sahibi olduğu Fenerbahçe Sportif A.Ş.'ye devrine ilişkin yapılacaklarla ilgili olarak yönetim kuruluna yetki verildi.
Hakkında 3 yıl süreyle geçici ihraç cezası verilen eski yönetici Hakan Bilal Kutlualp'in, kararın kaldırılmasına ilişkin müracaatı için yapılan oylamada, talebi kabul edilmedi.
Kulüpten ihraç edilen Abdülkerim Turan Kerimoğlu'nun, ihraç kararının bir kez daha disiplin kurulunca görüşülmesi için yaptığı müracaat için yapılan oylama da Kutlualp kararı gibi kabul görmedi.
Kulüp yönetim kurulunun hazırladığı 2010 faaliyet raporu hakkında görüş belirten üye Suat Müftüoğlu, gazete ilanının "Fenerbahçemiz için konuşuyoruz" başlığıyla yayınlandığına dikkati çekerek, "Konuşma, tartışma burada olur. Burada faaliyetleri, mali konuları eleştireceksiniz. Gazete ilanlarıyla afaki ifadelerle beyinlerimizi kuşku içinde bırakmak bunu yapanlara yakışmadığı gibi bu camiada hiç kimseye yakışmaz" diye konuştu.
Müftüoğlu, kulübün gelirlerinin belki de ilk defa fazla olduğunu kaydeden Müftüoğlu, "Biz gazetelerle denetlemeye başlarsak bu genel kurula ihtiyaç yok. Böyle bir yol mu açmak istiyoruz. Burası Galatasaray değil. O güzide kulübümüzün ne hale geldiğini görüyoruz. Oradaki gibi bir kaos mu yaratılmaya çalışıyor. Buna asla müsaade etmeyiz" ifadesini kullandı.
Turgut Gür ise yaptığı araştırmada, Fenerbahçe'nin varlıklarının kendilerine gönderilen 2010 faaliyet raporunda gösterilen değerlerinden 3 kaz fazla, borcun da gösterilenden daha az olduğunu gördüğünü söyledi. Fenerbahçe'nin bugüne kadar böyle bir bilançoya sahip olamadığını vurgulayan Gür, "Eskiden kongre yaklaştıkça paralı adam arardık. Bundan böyle kişilere, paralı adamlara ihtiyacımız yok" ifadelerini kullandı.
Eski yöneticilerden Hulusi Belgü de, kulübün mali durumunun pek iç açıcı olmadığını iddia ederek, "Bilanço muhasebe teknikleriyle büyütülmektedir. 2011 yılında büyük maliyetlerle futbolcu transferi yapılacak, kulübün borcu artacaktır. Kulübümüz incelemeden futbolcu almaktadır. İdari giderler geçen iki yılda iki katına ulaşmıştır. 2010 yılında banka komisyonu, faiz ve kur giderleri olarak bankalara 50 milyon lira ödüyoruz. Neredeyse stadımızın bütün kombine ve gelirleriyle eşdeğer" şeklinde konuştu.
Gelir kaleminde 78 milyon liralık tesisleşme sponsorluklarının dikkati çektiğini bildiren Belgü, şöyle devam etti:
"Bu sene gelir tablosunun fazla olmasının sebebi budur. Bu, önümüzdeki sene 10 milyon lira olarak bütçelenmiştir. Fenerbahçe Kulübü gerçekte 55 milyon lira eksi vermiştir. Bu sponsorluk geliri artı olarak eklenmiştir. Pasiflerle ilgili Fenerbahçe'nin borçlarının vadeleri net bir şekilde açıklanmalıdır. Bu sene kulübün borçları 150 milyon lira artmıştır. Bunun en önemli nedeni 60 milyon lira ile uzun vadele banka borçlarıdır. Fenerbahçe büyük bir borç batağındadır.
30 milyon dolar toplamak için satılan hisseler, bugün kat be kat artmıştır. Yani ucuza satılmıştır. Aziz Bey, sizle 2 sene çalıştım, size olan saygı ve sevgimi herkes biliyor. Tek ricamız Fenerbahçe'nin kaynakları daha dikkatli harcanmalı."
Bu arada, kulüp başkanı Aziz Yıldırım, Belgü'nün halka arzla ilgili söylediklerine tepki göstererek, "Halka arzı yaparken, sen de destek verdin" dedi.
Barış Ertül ise Fenerbahçe Kulübü'nün geçen dönemde bağımsız denetçi Deloitte tarafından, bu yıl ise İtimat tarafından denetlendiğine dikkati çekerek, "Sayın başkan Deloitte'yi söylerken 'İlk 4'te' demiştiniz. İtimat ilk 10'da yok. Deloitte geçen yıl mali genel kuruldan sonra 9 Ağustos 2010 tarihinde yaptığı açıklamada, faaliyet raporunda yer alan derneğin resmi kayıtlarına istinaden hazırlanan mali raporlara denetçi görüşü vermediğini açıkladı. Bağımsız denetçiler konsalite tablo hazırlayıp, Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) gönderiyor. Bir üyemiz 'Federasyona giden bağımsız denetçi raporlarına verin' demiş, yönetimimiz cevap vermemiş. Fenerbahçe Genel Kurulu, kulübün sahibidir. TFF'nin ekonomik bilgiyi bilip, kulübün sahibini bu bilgiden mahrum olması olmaz. 2009 yılındaki faaliyet raporlarındaki bazı rakamlarla Deloitte'nin açıkladığı rakamlar farklı. Bağımsız denetçi raporunu açıklayın, biz de gerçek durumumuz analiz edelim" diye konuştu.
Başkan Yıldırım, Ertül'e de oturduğu yerden tepki gösterdi. Taner Güven ise sorulan sorulara Aziz Yıldırım'ın herkesin anlayacağı dilde cevap vermesini isterken, Yıldırım "Gazetede sormayın, burada sorun" dedi.
Bunun üzerine Güven, "Sayın Yıldırım, size bir soru sorulduğu zaman bunu soranların Fenerbahçe düşmanı olduğunu savunmayın" ifadesini kullandı.
Genel Kurul Divan Başkanı Talat Yılmaz, eleştiri yapan üyelerin konuşması sırasında üyelerden tepkiler gelince, konuşanlara tepki gösterilmemesi konusunda uyarıda bulundu.