Ahmet Hakan: Arda bir neticedir

Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, son günlerde yaşanan olaylarla ilgili Arda Turan ve Rıdvan Dilmen'i sert şekilde elştirdi. Arda Turan'ın kabadayılık yaptığını ve "adamlıkla övündüğünü" belirten Ahmet Hakan, tribünlerde, "sporda politika olmamalı" diyen Rıdvan Dilmen'e ise referandum döneminde sosyal medyadan yaptığı kampanya sebebiyle 3 soru yöneltti.

İşte Ahmet Hakan'ın bugünkü Hürriyet gazetesi'ndeki yazısı:

Arda bir neticedir

Günümüzde bir bayrak gibi yükselen ve yükseltilen lümpenliğin neticesidir Arda...
Recep İvedik denilen illet karakterin, bizim güzelim Şaban’ımızın yerini almasının neticesidir Arda.

Ana avrat küfretmenin hoşgörü ile karşılandığı bir ortamın neticesidir Arda.

Aman dileyene vurmanın, düşeni tekmelemenin, baban yaşındaki adamın üzerine çullanmanın... Hiç yadırganmadığı bir düzenin neticesidir Arda.

Kabalık yapmanın cesaret... Gelinen yeri hazmedememenin samimiyet... Taşkınlığın efelik... Sanıldığı bir devrin neticesidir Arda.

Ne yaparsa yapsın kendisine verilen “kahramanlık” payesinin asla geri alınmayacağını bilmenin yol açtığı küstahlık ve şımarıklığın neticesidir Arda.

Olay adam Arda Turan konuştu: Fatih Terim sözünü tutmadı!

Efendiliğin yerinin kabadayılığın, özür dilemenin yerini üstüne üstüne gitmenin, mahcup olmanın yerini diklenmenin almasının bir neticesidir Arda.

Kontrolsüz öfkenin, anlık parlamanın, sönmeyen kinin geçer akçe olmasının bir neticesidir Arda.

İnsan olmayı becerememişken adam olmakla övünmenin neticesidir Arda.

RIDVAN'A ÜÇ ŞEYTANİ SORU

BİR: Tribünlerde İzmir Marşı söylemek siyasi eylem de... Futbolculara “Referandumda evet için sen de var mısın” diye mesaj sarkıtmak siyaset dışı eylem mi?

İKİ: “İzmir Marşı”, eğer herhangi bir siyasetin marşıysa... Bu marşı seslendirmekten hiç kaçınmayan Başbakan Binali Yıldırım, bu marşı seslendirerek hangi siyasete destek çıkmıştır?

ÜÇ: “Mustafa Kemal” bu ülkenin, bu milletin ortak değeri değil mi? “Mustafa Kemal” dendiğinde kendini dışlanmış gibi hissetmek de neyin nesi?

Olay sonrası Bilal Meşe'nin ilk köşe yazısı!