Arama

Popüler aramalar

En ağır karar!

Ankaragücü dün şok bir haberle sarsıldı... Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi dün yaptığı duruşmada Ahmet Gökçek'in başkan seçildiği 30 Ağustos 2009'daki genel kurulu iptal kararı aldı.

En ağır karar!

Başkent ekibi ilk kez bu kadar zor durumda kaldı... Yönetim kayyuma devredilecek, 25 Aralık’a kadar alacakları ödenmezse oyuncular da serbest kalacak. Artık yönetimin önünde 4 seçenek var.

100 yıllık tarihinde önemli başarılara imza atan, Türk Futbolu’na yıldız isimler kazandıran Ankaragücü’ne şok haber... Ahmet Gökçek’in 30 Ağustos 2009 tarihinde başkanlığa geldiği genel kurul, Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dünkü kararıyla iptal edildi. Mahkemenin verdiği bu kararın ardından Gökçek başkanlığındaki Ankaragücü Yönetimi’nin önünde 4 seçenek bulunuyor. Birincisi mahkeme kararını temyiz aşamasına taşımak. İkinci seçenek mevcut yönetimin görevden ayrılması veya yeniden seçime gidilmesi. Son olarak yönetimin kayyuma devredilmesi için yetkili Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulması.

Görevsizlik talebi reddedildi

Ankaragücü’nün avukatı Mustafa Asım Kahyaoğlu’nun dünkü oturumda yeniden bilirkişi raporu düzenlenmesi ve görevsizlik talebi, Ankara 25. Asliye Mahkemesi Başkanı Ömer Kızılkaya tarafından reddedildi. Kızılkaya daha sonra genel kurulun hukuka aykırı yapılması nedeniyle iptaline hükmederek Yargıtay yolunun açık olduğunu vurguladı. Daha önce hazırlanarak mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda usulsüz bir şekilde kayıtları yapıldığı belirtilen 400 delegenin genel kurula katıldığı görüşleri yer almıştı. Raporda medeni kanunun 64. ve 79. maddelerine atıfta bulunarak iki genel kurulun “sonuçlarıyla birlikte yok hükmünde sayılması” gerektiği belirtilmişti.

400 kişeye yasak geldi!
Hukukçular bundan sonra yapılacak kurulda bu 400 kişinin üyeliklerinin geçersiz sayılacağı için oy kullanmalarının mümkün olmadığını iddia etti. Kulübe icra takibi başlatan yöneticilerin de 33 milyon 500 bin TL’lik alacaklarını tahsil edemeyeceği öne sürüldü. Genel kuralların iptali dolayısıyla daha önceki başkan Cengiz Yıldırım’ın da bilançoyu yeniden genel kurula sunması gerektiği yorumları yapıldı.

Oyuncular serbest kalacak
Mevcut yönetimde iptal kararı nedeniyle deprem yaşanırken takımda 23 futbolcunun alacakları için Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’na başvurduğu kaydedildi. Yönetimin, bu oyuncuların hesabına 25 Aralık’a kadar paralarını yatırmazsa serbest kalacakları bildirildi.

..Özat da TFF’ye gidiyor

Alacaklarını tahsil etmek için Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) başvuruda bulunan 23 futbolcunun ardından teknik direktör Ümit Özat ve yardımcıları da bu yolu tercih ediyor. Bu arada alacakları için TFF’ye başvurmayan futbolculardan Teo Weeks ile Gabriç’in de dilekçe vereceği kaydedildi.

İlhan Güler

‘Bize tezgah hazırladılar’
Ankaragücü Kulübü Basın Sözcüsü Avni Kavlak, genel kurulların iptaline ilişkin kararı değerlendirirken, “Gerekçeli karar açıklandıktan sonra ya Yargıtay’a başvurarak yolumuza devam edeceğiz ya da kurulan kumpasın daha fazla zarar vermemesi için çekip gideceğiz. Daha önce Cemal Aydın’la yapılan anlaşma çerçevesinde, 400 arkadaşımız daha kulübe üye yapılmıştı. Mahkemenin, genel kurulu iptal etme gerekçesi de zaten bu 400 üyeliğin tüzüğe uygun olmadığıydı. O dönemde kongreyi yapanlar, bu durumu çok iyi bildikleri için hazırladıkları tezgahın bir parçası olarak kullandılar” dedi.

‘Kulübü iyi günler beklemiyor’
İstifayı düşündüklerini söyleyen Ahmet Gökçek de şunları söyledi: “100 yıllık tarihi olan Ankaragücü’ne dinamitleri, eski başkanlar Cemal Aydın ve Cengiz Topel Yıldırım’ın koyduğunu söyledi. Bundan sonra kulübü kesinlikle iyi günler beklemiyor. Neden bu Ankaragücü düşmanlığı. Genel kuruldan geçmemiş bir önergeyi genel kuruldan geçirdiğimizi, yasal olmayan işlemlerle 400 kişiyi üye yaptığımızı söylüyorlar. Bu şartların hepsine kamuoyunun önünde Cemal Bey, Cengiz Bey evet demediler mi? Niyetiniz kulübü yönetmek ise buyrun gelin diyoruz, ‘Hayır biz yönetmeyeceğiz’ diyorlar.”

Yıldırım cevap!
Melih Gökçek ve Ahmet Gökçek’in hedefindeki isimlerden olan Cengiz Topel Yıldırım, konuyla ilgili net konuştu: “Niye hedefteyim bilmiyorum. Kumpas ve tezgahın içinde olmakla suçlanıyorum, ama ne yaptığımı bilmiyorum. Ankaragücü’nün en az zararla bu dönemi geçmesini umut ediyorum. Bir şey yaptığım yok. İnsanlar anayasal haklarını kullanıp dava açmış. Kulübün bulunduğu ortama beni de ortak etmeye çalışıyorlar. 100 yıllık kulübün yaşadığı bu durum benim de içimi acıtıyor ve bu yüzden feryat ediyoruz. Kulüp sahipsiz kalırsa, elini taşın altına sokacak Ankaragüçlüler olacaktır.”

FANATİK yazarları yaşananları değerlendiriyor...


Biz söylemiştik!
Futbol adamı Şahin Ulu’nun, Ahmet Gökçek’in Ankaragücü Başkanlığı’na geldiği kongre ile ilgili Futbol Federasyonu hakkında savcılığa yaptığı suç duyurusu bütün gazetelerde rutin haber olarak yer alırken, FANATİK yaptığı artı habercilikle bundan aylar önce bugün olacakları yazmıştı. Gazetemizde aylar önce yer alan özel haberde, Ankaragücü Kongresi’nde, genel kurulların olmazsa olmazı olan mali bütçenin görüşülmesi maddesinin, genel kurulun oyları ile gündemden çıkartıldığı, bu nedenle kongrenin aslında geçersiz olması gerektiği belirtiliyordu. Sadece FANATİK’in verdiği bu haberin üstünden aylar geçti. Ankaragücü Kulübü Genel Kurulu tartışmaları büyüdü ve mahkeme kapısına geldi. Kongrenin iptal edileceği olasılığı yükselince, Ankaragücü Yönetimi’nde yer alan isimler, kulübe 33.5 milyon TL borç verdiklerini belirterek temlik koydular. Yani Ankaragücü futbolcularından sonra, Ankaragücü Yönetimi de alacaklarını istemeye başladı. Yöneticilerin koyduğu temliğin bir başka anlamı da, “Kulübü alan bu borcu da üstlenir”di

..Ve bugün.
Mahkeme, kongrenin iptaline karar verdi. Ankaragücü ise bir bilinmeze doğru yelken açtı. Kulüp yönetimi öncelikli olarak kararın iptali için Yargıtay’a başvuracak. Paralarını alamayan futbolcuların serbest kalması için verilen süre ise 20 Aralık’ta doluyor. Yani futbolcular bu tarihte serbest kalacaklar. “Başka bir yönetim ile çalışmam” diyen teknik direktör Ümit Özat da bu arada istifa edebilir.
Mahkeme kayyum da atamadığı için, yönetimde oluşacak boşluk, 33.5 milyonluk temlik ve diğer borçlarla gelecek mali kriz, görünen o ki, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in de söylediği gibi Ankaragücü’nü Bank Asya’ya kadar götürecek sonuçlar doğurabilecek.

Besim Güçtenkorkmaz

Baronlar böyle istedi...
Hani Türkçe’de bir deyiş vardır ‘Nasıl gelirsen, öyle gidersin’ diye. Şu anda Ankaragücü’nün yaşadıklarını tam anlatan bir söz bana göre. Baksanıza, Ankaragücü basın sözcüsü Avni Kavlak’ın demecini aynen aktarıyorum: “Biz yönetime gelirken yeni 400 üye konusunda anlaşmıştık. Şimdi bizi tezgaha getiriyorlar bu yolla.” Şimdi kardeşim adama sorarlar, “Sen demek ki baştan kabul etmişsin bu uygunsuzluğu. Yeter ki seçilelim ve yönetimi ele geçirelim, önemli olan bu” diye. Bugün gelinen noktada aslında hiçbir sürpriz yok. Mahkemenin, bilirkişi raporları doğrultusunda bu kararı vereceği gün gibi aşikardı. Bir kere Ankaraspor’la başlayan süreç zaten kafaları karıştırmıştı. Herkes, “Kendi kurduğu ve Süper Lig’e çıkardığı bir kulübü niye bıraktı Gökçekler” diye soruyordu. Çünkü stadıyla, tesisleriyle, çalışan 60 civarında personeliyle ve iyi futbolcu kadrosuyla kesinlikle ligin dişli ekiplerinden biri olmaya aday bir takımı bırakıp, salt taraftarı var diye Ankaragücü’nü seçmek hiç de inandırıcı gelmemişti. Çünkü yıllardır Ankara’yı yöneten bir ismin Ankargücü sevgisi yeni aklına gelmişti! Üstelik bu geliş bir sürü pazarlıklarla olunca da ister istemez ortaya bu kaos çıktı.
Şimdi ne olacak derseniz... Bir kere takıma yazık olacak. Baktığınızda iyi seçilmiş yabancı ve yerli oyunculardan oluşan, tüm istikrasız sonuçlara rağmen ses getiren bir takım olan Ankaragücü, bu dakikadan sonra herkesin kaçıp kurtulmaya çalıştığı bir takım konumuna geldi.
100 yıllık kulüp Gökçekler’in, Cemal Aydınlar’ın, Cengiz Topeller’in kişisel hesaplarına kurban edildi. Yazık, çok yazık...

Tunç Kayacı

Bana yar olmayan!
Sevgisiz, saygısız, karşısındakilere güven duymayan satranç oyuncularının kurbanı olmak üzere Ankaragücü...
35 gün önce (11 Kasım 2010), mahkemenin Ahmet Gökçek’in başkan seçildiği genel kurulu iptal edebileceğini belirtip, “Mahkeme ne karar verirse versin sevgisizlik sürdükçe, mide bulandırıcı gerçekler sümen altı edildikçe, bedeli önce futbolcular ve teknik adamlar, sonra taraftarlar ödemeye devam edecek. Bedava bilet iddiaları senelerdir sürüp giderken, Ankaragücü sevdalıları tribünlere uğramazken yaşananlar 100 yıllık bir camiaya yakışıyor mu, yönetenler söylesin” demiştim. “Kozunuzu belgelerinizle televizyonda paylaşın, maskeler düşsün, kulübe zarar veren her kimse Ankaragücü’nden değil Türk Futbolu’ndan silinsin” demiştim. Cemal Aydın ve Cengiz Topel Yıldırım, “Tamam” derken, kulüp yönetimi değişirken görüşmeleri sürdüren Melih Gökçek yurt dışında olduğundan bu tartışma olmadı... Ne birlikte TV programına çıktılar, ne belgeleriyle iddialarını ortaya koyup maske düşürdüler... Sadece beklediler. Ne için? Satranca devam etmek için... Halbuki açık oturumda her kim yalan söylüyorsa, ortaya çıkabilir, belki de camiada olması gereken birlik sonucu bile çıkabilirdi, olmadı.
Bu sürede kulübü ayakta tutan, taraftar grupları tarafından küfür yağmuruna tutulan Ümit Özat’tı!
Aslında tarihte örneği görülmemiş bir biçimde Ankaragücü yöneticileri, 33.5 milyon TL’lik icrayı işleme koyduğunda filmin sonu da anlaşılmıştı. Ankaragücü Yönetimi, mahkemeden çıkacak olumsuz sonuca karşı, yönetime girecekleri caydıracak hamleyi yapıp, önlemini almıştı. Futbolcular gidecek, gelen yönetim borç sarmalıyla iki gün sonrasını göremeyecekti. Muhalefetin gecekonduculara bilet aldığı iddialarıyla, yönetime yakın taraftarlara dağıtılan 5-10 bin “0” TL bedelli “sponsor” bileti de satrançtaki bir başka hamle olarak ortadaydı. Başkan Ahmet Gökçek NTVSpor’da, “Gelecek yönetim önce futbolculara 14 milyon, sonra yöneticilerimize 33,5 milyon ödemek zorunda” diyor. Bu ifadeyi pekala, “Bana yar olmayanı, kimseye yar etmem” olarak okumak da mümkün.
Oysa hem yöneticilerin, hem sporcuların alacaklarını tahsili, Ankaragücü’nün ligde yaşamasıyla mümkün olur ki; kulübe icra işlemi yapan yöneticilere düşen bu parayı da ödeyip, yeni bir icra işlemi başlatmasıdır. Tarih ve Ankaragücü sevdalıları, Gökçek’in “Borçsuz kulübü alıp yine borca sokacaklar ve kumpas kurdular” diye suçladığı insanları da, yönetimin kulübü uçurumdan yuvarlayacak bu hamlesini de unutmaz.
Ankaragücü düşse de, büyüklüğünden ve etkisinden bir şey kaybetmez. Elbette birisi yönetimi alacak. Alacak kişinin en büyük hizmeti borçları ödemesi, takımı kümede bırakması ya da şampiyon yapması değil; varsa evrakta sahtecilik, dolandırıcılık, kulüp üzerinden haksız kazanç sağlayanları deşifre etmesi ve taraftar gruplarını birleştirmesi olacak.
Gökçek, Aydın ve Yıldırım’ın belgeleriyle birlikte çıkacağı açık oturum farz oldu. (Bir tek dileğim var. Taraftar gruplarının birbirine en ufak bir zarar vermemesi. Eğer bunu yaparlarsa kulüp gönüllerden de düşer.
Lütfen sağduyu)
Bir de küçük merakım var: 11 Kasım’da sormuştum, yine soruyorum. Çaycılar paralarını aldı mı?

Hakan Can

Haberin Devamı