Hani futbol ülkesiydik?

Son zamanlarda ne tarafa dönseniz bir "Marka Değeri" lafı ortalıklarda dolaşıyor. Avrupa maçlarında ya da yabancılarla kendimizi kıyaslarken "Biz büyük bir futbol ülkesiyiz, şu kadar milyon dolarlık lige sahibiz, en ateşli taraftar bizde" diyerek mangalda kül bırakmıyoruz. Peki bunların ne kadarı gerçekten doğru? Sayılara bakın ve kararı siz verin...

Futbol denilince aklan gelen ve hemen her turnuvada gerek kulüpler gerekse milli takımlar bazında yer alan ülkeleri bir çırpıda sayabiliriz; İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya... Bu ülkeler için futbol artık bir oyun değil bir kültür konumunda. Öyle ki saha dışında kalan taraftarlar bile bu eğlenceyi artık kültürlerinin ve gündelik yaşamlarının bir parçası haline getirmişler. Dünya futbol liglerinin seyirci ortalamalarına bakıldığında bahsettiklerimi çok daha iyi anlayacaksınız.

Ligler bazında maç başına seyirci ortalamaları:

1.Bundesliga-----43.072 kişi
2.Premier League-----36.554 kişi
3.İspanya La Liga-----26.612 kişi
4.Serie A-----23.208 kişi
5.Meksika Liga MX Apertura-----22.355
6.Hollanda Eredivisie-----19.134
7.Çin Süper Ligi-----18.781
8.Fransa Ligue 1-----18.466
3.Amerikan Major Ligi-----18.384
10.Kolombiya Ligi-----18.000
11.Avustralya Ligi-----17.676
12.Almanya Bundesliga 2-----16.939
13.Japonya 1. Ligi----- 16.632
14.Championship-----16.100
15.Brezilya Serie-A-----14.378
16.Türkiye Spor Toto Süper Lig------13.003
17.Rusya Premier Ligi-----12.604
18.Ukrayna Premier Ligi-----12.513
19. Belçika Jupiler Pro League-----11.536
20.İran Pro League------11.296

Listeye bakanları en çok şaşırtacak lig, futbol ülkesi olmadığı iddia edilen hatta kendi vatandaşlarının bile bu kanıya sahip olduğu Amerikan Major Ligi. Aslında Amerika'nın spora ve sporcuya olan bakışını şöyle bir incelediğimizde bu sonucun çok da şaşırtıcı olmadığını görebiliriz. İnsanına spor kültürünü, okuldaki beden eğitimi dersinde aşılayan bu ülke, meyvelerini de olimpiyatlarda aldığı madalyalarla topluyor.

Bizim listenin ilk 10'una bile giremememizin altında yatan nedenler ise oldukça fazla sayıda. Türk insanı olarak futbolu sevdiğimiz söylense de aslında sevdiğimiz şey "başarıya endeksli rekabet". Ülke futbolunun yalnızca 4 büyük takıma bağlı olması ve seyirci pastasının önemli bir bölümünün de bu 4 takımın taraftar kitlesi tarafından oluşturulması bu görüşümü destekler türden... İçinizde, "Bilet fiyatları çok fazla maçlara gidemiyoruz ki" diyenleri duyabiliyorum ancak bahsettiğim şey tam olarak bu! Gitmek istediğiniz maçlar yalnızca şampiyon olmuş kulüplerin maçları. Bu ülkede her hafta sonu amatör liginden PTT 1. Ligi'ne kadar, çoğu seyirci için ücret bile talep etmeyen onlarca maç oynanırken siz ille de Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor maçına gitmek istiyorsanız sevdiğiniz şey futbol değil, kazanmaktır...

Batuhan Özdemir / fanatik.com.tr