Yılmaz Özdil yazıyor
Usta kalem Yılmaz Özdil'in kendine has tarzıyla bu haftanın spor gündemine bakışı...

900 doların öyküsü...
Messi...
Dünya onu konuşuyor.
Gariban bi ailenin çocuğu.
Babası, işçi Jorge.
Annesi, temizlikçi Celia.
5 yaşında futbola başlıyor, 11 yaşında, doğduğu şehrin kulübü Newell’s Old Boys’un minikler takımına katılıyor. Ufak tefek. Hatta bızdık... Yaşıtları büyüyor, irileşiyor; onun boyu aynı kalıyor. Doktora gidiyorlar. Anlaşılıyor ki, vücudu yeterli oranda büyüme hormonu salgılamıyor. Yani? Tedavi şart... Yoksa, boyu en fazla 1 metre 50 santim olacak.
Dedim ya, gariban bi aile... Çaresiz, Newell’s Old Boys’un yöneticilerine başvuruyorlar. Tedavi için para istiyorlar. Kaç para lazım? Ayda 900 dolar... Alt tarafı, ayda 900 dolar.
Vermiyorlar!
Batistuta’ya...
Gallego’ya...
Goycochea’ya...
Valdano’ya...
Ortega’ya...
Maradona’ya forma veren, el üstünde tutan kulüp, küçük Messi’ye 900 dolar vermiyor!
Aile düşünüyor, taşınıyor, Arjantin’in o dönemki en büyük kulübü River Plate’in kapısını çalıyor. Messi çok yetenekli çünkü... River Plate’in Messi’ye destek olacağını düşünüyorlar. River Plate yöneticileri “tamam gelsin” diyorlar ama, “900 dolar vermeyiz...”
Passarella’ya...
Kempes’e...
Caniggia’ya...
Almeyda’ya...
Ayala’ya...
Gallardo’ya...
Crespo’ya...
Sorin’e...
Cambiasso’ya...
Demichelis’e...
Mascherano’ya...
Saviola’ya forma veren, el üstünde tutan kulüp, küçük Messi’ye 900 dolar vermiyor!
Cüce kalacak Messi...
O sırada Barcelona’nın sportif direktörü olan Carles Rexach Cerda devreye giriyor... Peki onun nereden haberi oluyor? Messi’nin İspanya’da akrabaları var, bi şekilde Cerda’ya ulaşıyorlar, vaziyeti anlatıyorlar, Cerda da “getirin bize, bir süre deneyelim” diyor. Akrabaları Messi’yi İspanya’ya getiriyor, Barcelona’da deneniyor, görülüyor ki, çocuk doğuştan yetenek.
Ve, Carles Rexach Cerda, küçük Messi’nin anne babasına tarihi teklifini yapıyor... “Gelin İspanya’ya taşının, biz de Messi’nin tedavi masraflarını karşılayalım, genç takımımızda oynasın, hem çocuk sağlığına kavuşsun, hem de futboldan para kazansın!”
900 dolara geliyor.
Şu anda 250 milyon dolar!
Barcelona’ya, sanırım bu yüzden dünyanın “en büyük” kulübü deniyor... Ve, sanırım bu yüzden, muhteşem yıldızlar yetiştirmelerine rağmen Arjantin kulüpleri “cüce” kalıyor.
Unutmadan ekleyelim...
Büyüme hormonu eksik olduğu için memleketini terk etmek zorunda kalan bu küçük çocuk, tedavisi sonucunda, 1 metre 69 santim oldu... Kıyaslandığı Maradona’dan 5 santim uzun!
16...
Forması yeşil-beyaz.
Otomotiv şehrinin takımı.
Hiç şampiyon olmamıştı.
Geçen sene oldu.
Wolfsburg.
Forması yeşil-beyaz.
Otomotiv şehrinin takımı.
Hiç şampiyon olmadı.
Bu sene niye olmasın?
Bursaspor.
Otomotiv dedik...
Bir büyük tesadüf daha var.
Bursa’nın “34”üncü hafta, “34” plakalı şehrin takımıyla oynayarak, “34” plakalı şehrin şampiyonluk hegemonyasına son verebileceği gün hangisi?
“16” mayıs!
12’de 12 ıska...
Fanatik’in röportajında, “Galatasaray Brezilyalı futbolcu almayı bilmiyor. Fenerbahçe alıyor diye alıyor. Deneme-yanılma yapıyor, deneme-yamulma yaşıyor” dedim.
Vay sen misin diyen...
Hakaret, küfür gırla.
Halbuki manzara ortada?
Taffarel’le Capone’yi ayırıyorum; Bruno, Marcio, Jardel, Batista, Felipe, Pinto, Christian, Cesar Luis Prates, Conceicao, Lincoln, Elano...
Hangisinin dikişi tuttu?
11’de 11 ıska!
Ya 12’nci?
Bakın, 12’nci Brezilyalı’ya gelmeden, küçük bir hatırlatma yapalım...
Roma’dan Galatasaray’a transfer olan Nonda, sponsorluk anlaşmasından gelen parayı cebine indireceğine, memleketi Kongo’ya bağışlamıştı. Yüzlerce forma, top ve ayakkabı almış, yoksul memleketindeki yoksul amatör kulüplere göndermişti.
Peki neden?
Anlatmıştı...
“Açlıkla boğuşan insanlar var. Ben de onlardan biriydim. Sporun, özellikle de futbolun bir çıkış noktası olacağını düşünüyorum. O nedenle elimden geldiğince yardım ediyorum. Parası olanlar, yoksulluğu asla unutmamalı” demişti.
Sonra?
Başka gönderilecek futbolcu yokmuş gibi, “adam gibi adam” olan Nonda’yı gönderdi Galatasaray... Yerine, Jo’yu aldı.
Son haberler şöyle:
“Jo’nun evinde çılgın partiler düzenleniyor. Jo’nun evini polis bastı. Jo, karakolluk oldu. Gece kulübüne giden Jo, 19 şişe şampanya, 3 şişe viski açtırdı. Hızını alamayan Jo, şampanyaları arkadaşlarının kafasına döktü. Jo 25 bin lira hesap ödedi.”
“Deneme-yamulma”dan kastım işte buydu... “Adam” seçmeyi bilmiyor Galatasaray.