"50 yaşında başkanım"

- Kaptan olunca sorumluluk arttı. Zaten kendini bırakan bir insan değildim. Pukhet’e tatile gittim, döndüğümün ertesi günde antrenmana başladım. Florya’ya hemen gitmek istedim. Sadece takımın kaptanı değilim. Garsonlar ne durumda, neler olmuş, malzemeciler neler yapıyor, onlarla ilgilenmek zorunda hissediyorum kendimi.

- Galatasaray konusunda profesyonel değilim. Bunu her zaman söyledim. Tamam, para da kazanıyorum, ama ne yapayım para veriyorlar, (gülüyor) almayayım mı? Benim için ‘taraftara oynuyor’ diyorlar. Benim taraftarı arkama almaya ihtiyacım yok ki. Neden böyle bir şey yapayım. Yaşlı teyzeler, küçük çocuklar hepsi beni seviyorlar. Çünkü önyargılı değiller. Daha net bakıyorlar. Geçen günlerde bir amca bana, ‘Metin Oktay ona vuranların kafasını okşardı. Sen 22 yaşındasın, yavaş yavaş olacak’ dedi. Ama o Metin Oktay’dı. Metin Oktay bir tane. Bir daha da gelmez.

- Herhalde 30’lu yaşların ilk yarısı biterken futbolu bırakırım. Ama Türkiye’de kalırsam koşullar daha erken de bıraktırabilir. Futboldan sonra idareci olmak isterim. 50 yaşında Galatasaray’a başkan olmak istiyorum. Olmayacak bir şey değil.

- Christian Audiger tişört giydiğim için eleştiren insanlar var. En güzel saati takmak, en güzel kıyafeti giymek neden benim hakkım olmasın? Ki benim o parayı nasıl kazandığımı görüyorlar. Dergilerden bakıyorum, yakışacağını düşündüğüm şeyi alıyorum.

- Ben camiye gidiyorum. İbadet ederim ve bunu yapmak, bunu söylemek bana zor gelmez. Fakat ben gece de dışarı çıkıyorum. Bir yerlerde arkadaşlarımla oturmayı seviyorum.

- Araba tutkum hiç yok. Araba kullanmayı da sevmem. Kardeşim çok sever. İlk araba aldım, eve geldim, kardeşim içinde 1.5 saat oturdu. Benim bir şoförüm ve minibüsüm var. Minibüsümle gezmeyi seviyorum.

- Sinemayla aram çok iyi. Çünkü kız arkadaşım oyuncu (gülüyor). Fakat şimdi şöyle bir refleks gelişti. Filmlerin farklı yönlerine bakıyorum. O farklılıklara bakarken biraz bütünlükten kopuyoruz tabii. Son olarak takım halinde Avatar’a gitmiştik, filmi çok beğendim.

- Christian Audiger tişört giydiğim için eleştiren insanlar var. En güzel saati takmak, en güzel kıyafeti giymek neden benim hakkım olmasın? Ki benim o parayı nasıl kazandığımı görüyorlar. Dergilerden bakıyorum, yakışacağını düşündüğüm şeyi alıyorum.

- Artık şu günlerde ev hayatına döndüğümü söylemeliyim. Evde pijamalarla televizyonun başına geçip NBA TV izlemek çok keyifli. Takımdan ziyade Lebron ve Kobe’yi izlemek güzel.

- Türkiye’de benden çok daha yetenekli futbolcular var. Ama herhalde benim kadar kafası hazır bir futbolcu yok.