Aslan'a yazık oluyor!
Sezon başından bu yana yazdık, durduk. Fakat ne oldu? İşte durum raporu: Rijkaard gitti. Hagi geldi. Takım aynen duruyor. Şaka değil, gariban Misimovic'e yol verdiler! Puan farkı açılıyor. Polat halen başkan.. Sezgin halen futbolun patronu! Ve Aslantepe'ye gidiş hazırlıkları sürüyor..

18 Ağustos 2010’da yazmıştık:
“Sezonun ilk maçında takımın 46. dakikada tel tel dökülmeye başlarsa.. Koskoca Galatasaray’ı geçen sezon küme düşmekten kurtulan Sivasspor karşısına santrforsuz çıkartırsan... İki santrforun Baros ve Batdal’ı oyuna alırken, Arda’yı kulübeye çekersen.. O zaman biz de sana şunu sorarız: Sen Galatasaray ile dalga mı geçiyorsun
Sayın Frank Rijkaard?”
O günden belli değil mi Rijkaard’ın Galatasaray için ne kadar mesai harcadığı, hayatının ne kadarlık bir alanında Galatasaray olduğu ve en önemlisi, Galatasaray’a ne verebileceği veya Galatasaray’dan ne götürebileceği...
20 Ekim 2010’da yazmıştık:
Beşiktaş 13 puanla 7., Galatasaray ise 12 puanla 9. Aralarında sadece 1 puan var ama; Galatasaray yerlebir oldu, Beşiktaş’ta ise her şey sütliman... Çünkü Galatasaray’da umut yok, Beşiktaş’ta var. Çünkü Galatasaray’da işine saygı duymayan bir teknik adam ve o formanın ağırlığının farkında olmayan bazı futbolcular var; Beşiktaş’ta ise o forma için çılgına dönen Quaresma gibi yıldızlar var. Galatasaray Yönetimi büyük bir yol ayrımında... Ya bu sezonu silecek, yepyeni yüzlerle geleceğin şifrelerini çözecek... Ya da Rijkaard’ı gönderip, bu takımla yine şampiyonluk kovalamaya devam edecek... Önlerinde çok yakın bir örnek var aslında... Dün faturayı Fatih Terim’e kesmiştik, bugün Hiddink’le aynı serüveni yaşıyoruz. Çünkü patronlar değişti, ama o formanın içindekiler hiç değişmedi!
27 Ekim 2010’da şunları yazmışız:
“Zaman, temizlik zamanı şimdi. Başkan Polat, Florya’ya gitmeli ve Kadıköy’de ‘onurlu bir mücadele’ verdiklerini ifade eden futbolcularına sormalıdır. Geride kalan 8 haftada ‘onurlu bir mücadele’ vermemiş midir futbolcular? Rijkaard’lı o 8 haftada saçmasapan işler yapan futbolcular, 3 kez idmana çıktıkları Hagi yönetiminde nasıl bu kadar başarılı oldular? Kamera gördüğünde kayıt altına aldığı cümleleri tekrarlamaya başlayan Mustafa Yücedağ yalan mı söylüyor? Mustafa Yücedağ doğru söylüyorsa, ‘Galatasaray’a ihanet eden futbolcular kim?’ Bir beraberlikle af mı edilecek ‘ihanet’ içinde olduğu iddia edilenler? Zaman temizlik zamanıdır şimdiÖ Çünkü Galatasaray’ın büyüklüğü kazandığı birkaç puanla ilintili değildir. Galatasaray’ı Galatasaray yapan, değerleridir.. Ve o değerler, yani Galatasaray Cumhuriyeti Anayasası’nın o maddeleri, sonsuza kadar değişmeyecektir. Hem Polat, hem Hagi, hem Servet hem Ayhan hem de Hakan Balta, bu ilkeleri ezbere bilmelidir!
16 Kasım 2010’da FANATİK’in birinci sayfasında ‘Aslantepe’ye gidilir mi’ başlığı altında yazdık şu satırları da:
“Bu yönetim anlayışıyla... Bu futbol takımıyla... Bu puan cetveliyle... Gitmeyin Türk Telekom Arena’ya... İlgililerle görüşün, bu sezonu Sami Yen ya da İstanbul’un başka bir stadında tamamlayın. Sezon biter, önünüzü görürsünüz; sonra yepyeni bir yönetim, yepyeni bir takım ve yepyeni bir heyecanla geçersiniz yepyeni stadınıza... Hakikaten beyaz bir sayfa açarsınız o zaman. Hakikaten o stada zevkle gelir taraftarınız.. Ve ancak işte o zaman, efsane geri döner.. Ve belki yeniden Avrupa’da yepyeni kupalara uzanırsınız.”
Peki ne oldu? Rijkaard gitti. Hagi geldi. Takım aynen duruyor. Şaka değil, gariban Misimovic’e yol verdiler! Puan farkı giderek açılıyor. Adnan Polat halen başkan.. Adnan Sezgin halen futbolun patronu! Ve Aslantepe’ye gidiş hazırlıkları sürüyor..
Üzgünüz ama Galatasaray’a yazık oluyor...
Zafer Büyükavcı