'Tükürük yoksa ceza nerede!'
Hakem Halis Özkahya'nın, “Suratıma tükürdü” diye bir bildirimi var, PFDK da ceza verdi. Ama Tahkim, “Tükürük yoktur” diye cezayı düzeltti. O zaman hakem üzerinde bir yaptırım olması lazım. Hakeme ceza gelmezse, karar tutarsız ve havada kalıyor

Galatasaray Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk’ün FANATİK’e yaptığı olay yaratan Meireles açıklamasından sonra, efsane başkan Faruk Süren’in de görüşlerine başvurduk. Olaya farklı bir açıdan bakan Süren’in düşüncesi şöyle: “Meireles’in olayı bana göre bir süreç. Futbolcunun sahada hakeme yönelik bir takım hareketler yaptığını hepimiz gördük. Hakem raporuna yazdı, ‘Suratıma tükürdü’ diye de bir bildirimi var. Tükürüğü yiyen o olduğuna göre bu durumu en iyi kendisi süzmüştür. PFDK da bu rapor doğrultusunda bu futbolcuya bir ceza vermiştir. Tahkim Kurulu ise verilen cezayı ‘Tükürük yoktur’ şeklinde düzeltmiştir. Bana göre burada üzerinde dikkat edilmesi gereken konu, eğer Tahkim hakemin yanlış rapor yazdığına kanaat getirdiyse hakem üzerinde bir yaptırımı da olmalı...”
‘Lisansı sorgulanmalı’
“Hakemliğe devam edip etmeyeceği konusunda karar vermesi gerek. İtham ağır, bu itham gerçekleri yansıtmıyorsa cezası da ağır olmalı. Federasyon Halis Özkahya’nın lisansını sorgulamalıdır. Eğer bu işin bu şekilde devamı gelmezse karar tutarsız ve havada kalmış oluyor. Bakalım bu süreç sonunda Türkiye Futbol Federasyonu Halis Özkahya hakkında ne tür bir yaptırım uygulayacak. Merakla bu kararı bekliyorum.”
Adnan Öztürk ne demişti?
FANATİK’teki Öztürk röportajından öne çıkanlar şöyleydi: “Bir sporcu, milyonların gözünün önünde, ahlaksız bir el hareketi yapıyor. Gayet detaylı, ısrarla, defalarca. Hangisi daha büyük terbiyesizlik? Tükürmek mi, bu hareket mi? Ahlaksızlığın, terbiyesizliğin matematiği olmaz. Bu hareket zaten ikisinin de daniskasıdır. Ben başkan olsam, benim oyuncum bunu yapsa, o akşam kendini uçakta bulur! (TFF’ye yönelik olarak) Bu ekibin karşısına aday çıkartamamışız, seçilmesine göz yummuşuz, kim kabahatli, onlar mı biz mi? Yakında kubbe giderse de şaşırmam.”
Serdar Dinçbaylı