HIV (AİDS) ilk belirtiler nelerdir? HIV (AİDS) korunma yolları ve tedavi yöntemleri nelerdir?

Kadınlarda, HIV bulaştıktan sonra ilk haftalarda hafif grip gibi belirtiler olabilir. Bu belirtiler, baş ağrısı, ateş, uyuşukluk, şişmiş lenf bezleri ve deride döküntüdür. Bu belirtiler, bir kaç hafta içerisinde kaybolur ve yerini şiddetli belirtilere bırakır. Bazen şiddetli belirtilerin çıkması on yıl kadar sürebilmektedir. HIV gelişim gösterdikçe ishal, bulantı, kusma, kilo kaybı, kas ağrıları, kronik öksürük, nefes darlığı, şiddetli baş ağrısı ve yutkunma sıkıntısı görülmektedir. HIV daha da ilerlediği zaman kısa süreli hafıza kayıpları, zihin bulanıklıkları ve koma hali meydana gelebilmektedir.

HIV'in en ileri evresi ise bağışıklık yetmezliği sendromu yani AİDS'dir. Kadın ve erkeklerde HIV bulguları genel olarak aynıdır. Erkeklere özgü olan tek HIV belirtisi penis üzerinde oluşan yaradır. Hipogonadizmin etkilerinden birisi testosteron hormonunun azalmasıdır.

HIV (AİDS) ilk belirtiler nelerdir?

Kolay ve sık hastalanma, yüksek derecede ateş, iştahsızlık hali, kilo kaybı, ishal, akciğer hastalıkları, öksürük, vücudun bazı noktalarında çıkan yara ve uçuklar, ağızda pamukçuk, ense, koltuk altı ve kasıklarda lenf nodüllerinin şişmesi ilk belirtiler arasında yer almaktadır.

HIV (AİDS) bulaşma yolları nelerdir?

HIV, insandan insana bulaşabilmektedir. Virüs, bireylerin kan, sperm, vajina salgısı ve anne sütünde bulunmaktadır. Hem kadın hem de erkekten bulaşabilir. Dünyada bu enfeksiyonun %80'i korumasız cinsel ilişki ile bulaşmaktadır.

Kullanılmış, dezenfekte edilmemiş şırınga, iğne, cerrahi aletler, diş hekimliği aletleri, kesici ve delici aletler (makas, jilet gibi ), dövme aletleri ve akupunktur iğneleri ile bulaşmaktadır. Gebelik sırasında HIV virüsü taşıyıcısı olan anne, hamilelik süresince doğum sırasında ve doğum sonrası dönemde bebeğe virüs geçirebilir. Ayrıca kan bağışçıları da mutlaka test edilmelidir.

HIV (AİDS) hangi durumlarda bulaşmaz?

- Aynı sosyal ortamda bulunma.

- Hapşırma, öksürük.

- Tükürük, gözyaşı, ter, idrar, vücut çıktıları dışkı gibi.

- Tokalaşma, sosyal öpüşme, el ele tutuşma, sarılma, kucaklama, öpme.

- Sağlam deriye kan teması.

- Aynı tuvaleti, duş ve musluğu kullanma.

- Sivrisinek ve böcek sokması, hayvan ısırması, kedi, köpek gibi hayvanlarla yaşamak.

- Aynı yüzme havuzunda yüzmek, deniz, sauna ve hamam gibi ortak alanları kullanma.

HIV (AİDS) tedavi yöntemleri nelerdir?

Tıp bilimindeki gelişmeler sayesinde retrovirüs grubunda yer alan HIV'e karşı etkili olan Anti- Retroviral ismi verilen dört farklı tipte ilaç geliştirilmiştir. Bu ilaçlar, vücudun farklı bölgelerinde işlev görmektedir. HIV'in tedavisi bu ilaçların bir kaç tanesinin kombinasyonu ile planlanabilmektedir. HIV'in kesin bir tedavisi yoktur. Yani virüs, vücuttan tamamen yok edilememektedir. Fakat ilaçlar ile kontrol altına alınabilmektedir. Böylece virüsün, tedaviye dirençli olan birçok mutasyon geliştirme olasılığı azaltılır.

Tedavi ayrıca HIV virüsünün miktarını azaltacağından bulaşma riskini de azaltmaktadır. Tedavi sürecinde iş bu sebeple kesinlikle geç kalınmamalıdır.

HIV (AİDS) korunma yolları nelerdir?

HIV'den korunmanın günümüzde en etkili yöntemi cinsel ilişkide kondom kullanmaktır. Kondomun yırtık olmaması, temas öncesinde takılması son derece önem arz etmektedir. Doğum kontrol hapları, iğneler, deri altı bantları, spiraller ve diğer gebelik önleyici yöntemler HIV'e karşı koruma sağlamamaktadır.

Toplumun bilinçlendirilmesi, bu konuda eğitici programların yapılması gerekmektedir. Tek eşlilik ve karşı partneri tanımak, kontrol edilmiş kan ürünlerinin kullanılması, HIV virüsü taşıyan veya taşıdığından şüphe duyulan kişi ile cinsel temas ve kan yolu ile temastan kesinlikle kaçınılması gerekmektedir.

Kişiler, enjektör ve şırınga paylaşımından kaçınmalı, sağlık çalışanları ise HIV bulaşmış kana temas riskini azaltmak için eldivenler, maskeler ve diğer yöntemlerini kullanmalıdır. Vücut sıvıları ile temastan sonra cildi iyice ve düzenli bir şekilde yıkamak riski aza indirmektedir.