Kortların Patroniçesi
86 yıllık Tenis Federasyonu'nun başkanlık koltuğuna ilk kez bir kadın oturdu. 1998'den bu yana Avrupa Tenis Birliği Yönetim Kurulu'nda Bayan tenisinden sorumlu üyesi olan Ayda Uluç gelecek için ideallerini FANATİK'e anlattı.

Türkiye’de son birkaç yıldır genç yıldızlarıyla uluslararası alanda ismini duyurmaya başlayan tenis sporu kendini yeniliyor. Bu yenilenme, kuruluşunun 86. yılında Tenis Federasyonu’nun başkanlık koltuğuna ilk kez bir kadının oturmasıyla, Ayda Uluç’un seçilmesiyle başladı. Etkileyici bir özgeçmişe sahip olan Ayda Hanım son başkanlık seçimini, 112 oy alan rakibi emekli asker ve Olgarlar Spor Mağazaları’nın sahibi Güven Olgar’a karşı 121 oyla kazandı.
Biz de FANATİK olarak yeni başkanın Türk tenisine getireceği yenilikleri sormaya gittik. Başkan Uluç bize fırsat vermeden “Yapılacak çok güzel şeyler var tenis adına” diye kendiliğinden başladı anlatmaya: “Tenisi popüler hale getirmek lazım. Erkek nüfus fazla olduğu için ülkemizde daha çok futbol seyrediliyor ama tenisi erkekle birlikte kadın da seyrediyor. Bu yüzden tenisin popüler olma olasılığı yüksek. Demek ki şu ana kadar fazla tanıtamadık.” Sonra sormaya başladık...
Türk tenisi için ilk icraatınız ne olacak?
İlk icraatım kurumsallaşmak olacak. Sonra TIR projemiz var. TIR’la Anadolu’yu dolaşmak ve tenisi yaymak... Bu, ilk icraatlarımdan biri olacak. Ayrıca üç büyük futbol takımının tenis şubelerinin açılması için çalışacağız...
Türkiye’de tenise ayrılan bütçe ne kadar?
Tenis Federasyonu 2-3 yıl önce özerk oldu. Daha önce GSGM’nin bütçesiyle idare ediyorduk. Özerk olduktan sonra bütçemizde artış oldu. Şimdi sponsorlar devreye giriyor. Bütçe artınca çocuklara daha fazla imkan sağlama fırsatımız olacak.
Yabancı ülkelerle kıyaslayınca bütçemiz nasıl?
Türkiye, yabancı ülkelerle kıyaslanamaz. Oran olarak, beşte bir civarında bizimkisi.
Tenisin ucuz bir spor olmadığını biliyoruz. Geniş katılım için ne yapacaksınız?
Tenisi tabana yaymak gerekiyor. Belediyelerle, valiliklerle işbirliği yapmak lazım. Tabana yaymayı genelde Anadolu’ya açılmak anlamında söylüyorum. Yanımıza antrenörleri alıp TIR’la dolaşırsak, çocuklara tenisle ilgili hediyeler verirsek, özendirici programlar yaparsak, belediyelerden de destek alırsak bu sporu tabana yayarız.
Kort yapımı pahalı değil mi?
Kort yapımlarında da belediyelerin desteğini alacağımıza inanıyorum. Çok pahalı kortlar yapmak gerekmiyor. Asfalt yaparsınız, nizami çizgileri çekersiniz, bir tane net (file) yaparsınız olur... Zaten Anadolu’daki küçük kulüplere biz de destekliyoruz.
Tenisi tanıtım politikanız ne? Hülya Avşar gibi popüler isimler hedefliyor musunuz?
Bilinen insanların bu sporu yapmasının etkisi oluyor. Her halukârda şova yönelik birileri olursa avantajdır. Hülya Avşar, tenisin Türkiye’de popüler olmasına çok yardım etti. Onu hiçbir zaman negatif düşünemem. Ama artık magazinsel yaklaşımın ötesinde, biraz daha altyapıya yönelmemiz lazım.
Hülya Hanım’la maç yapar mısınız?
Memnuniyetle yaparım. O da bir PR’dır. Avşar da iyi bir tenisçi, biliyorum. Onun Türkiye’de bayan tenisine faydası olacağını biliyorum. Ama herhalde yönetim kadrosunda yer almayı istemez.
Yurt dışında sporcuları büyük kulüpler yetiştiriyor. Bizde de böyle olmaz mı?
Türkiye’de bir tek Fenerbahçe’nin tenis şubesi var. Ama Galatasaray ve Beşiktaş’ı da tenis konusunda harekete geçirmek için bazı şeyler düşünüyorum. Trabzon’da da aslında çok iyi bir tenis kulübü var ama şimdilik orayı düşünmedim.
Kulüplerle randevulaştınız mı?
Henüz randevu almadım. Ama Fenerbahçe ile başlayacağım. Tenis şubesi var çünkü. Yeni yıldan sonra başkanvekili Nihat Özdemir ile görüşeceğim. Nihat Bey tenis oynuyor... Üstelik ben de Fenerliyim. Diğer kulüplerin de, yöneticilerinden tenis oynayan birilerini bulacağım artık.
Cengiz Saraç / FANATİK ÖZEL RÖPORTAJ
Turnuvalar nerede yapılacak?
Uluslararası turnuva deyince bir tek Ankara, İstanbul, İzmir olmadan Doğu’ya açılmalıyız. İki yıl önce Gaziantep’te uluslararası bayan turnuvası başlattım. Avrupa Tenis Birliği Yönetim Kurulunda olduğum için biraz torpille de olsa bu girişimde bulundum. Bana hemen dediler ki “Ayda, orası sınıra yakın. Çok doğu. Oyuncular gelir mi?” gibi korkulu tepkiler geldi... Öyle güzel oldu ki, ilk sene gelenler, ikinci yıl koştura koştura geldiler. Eğer ülkeye yayarsak, Samsun, Trabzon, Gaziantep, Erzincan gibi kentlere, sonuç alırız.
Grand Slam’lerde gençlerimizi izleyebilecek miyiz?
Tenis zor bir spor. Bizde bir İpek var, bir Marsel var... WTA oynayan Çağla ile Pemra da var. Kızlarda belki 5 sene içinde Grand Slam’lerin elemesinde oynama fırsatımız olur... Grand Slam’lere kadar, benim İstanbul Cup’ım var, 200 bin dolarlık turnuva. Orada bir kızım final oynasa ben havalara fırlarım.
Performans tenisçilerinin günlük çalışma programı uzun saatler alıyor. Bizde ilköğretimdeki çocukların tenis eğitimi alabileceği eğitim kurumları var mı?
Benim uluslararası turnuvamda gördüm, Rumen, Rus, Amerikalı kızlar, maç aralarında hep ellerinde defter-kitap, çalışıyorlar. Ne yaptığını soruyorum, “Sınava hazırlanıyorum” diyor. “Nerede giricen” deyince “İnternetten” cevabını veriyorlar... Böyle bir sistem olmadığı sürece bizde çok zor. Açık Lise var ama o da zor diyorlar. Spor okulları var. Antalya’da gördüm. Yarım gün ders, yarım gün spor yapılıyor ilköğretimde. Spor liseleri de varmış. Milli Eğitim Bakanı ile protokol imzalanırken yapacağım görüşmede bunları konuşacağım.
Türkiye’de İstanbul Cup dışında uluslararası turnuva olacak mı? Nerede yapılacak?
İstanbul Cup 2010’da da yapılacak. Ama sonra kalkacak. Yerine şu anda Doha’da oynanan ödüllü WTA Sony Ericsson turnuvası yapılacak Türkiye’de. 4 milyon dolar ödüllü bu turnuva 2011-2012-2013’te ülkemizde olacak. Dünyanın ilk sekizindeki bayan tenisçiler gelecek. Yeri kesinleşmedi ama büyük olasılıkla Yeşilyurt’taki Sinan Erdem Tesisleri’nde yapılacak. 10 bin seyirci kapasitesi var ve havaalanına çok yakın.
Engelli tenisiyle ilgili çalışma var mı?
Engelliler Vakfı ile birlikte tekerlekli sandalye tenis şampiyonası yapılacak. Bu turnuva da ITS’in organizasyonu ve ilk kez Türkiye’de, yine Manavgat’ta yapılacak. Muhtemelen 2010 mayıs ayında olacak.
Türkiye’de uluslararası hakem var mı? Uluslararası organizasyonlara yetiyor mu?
Şu anda 15 uluslararası hakemimiz var. Uluslararası hakem olmak için lisan bilmek lazım. Senede 3 kez sınavlar açılıyor. Ayrıca beyaz, gümüş ve bronz kokartlı olmak lazım. Bunların her aşaması sınavla ve turnuva yönetmek gerektiriyor.
Lisanslı tenisçi sayımız belli mi?
Gençler dahil 2 bin junior, 2 bin 500 civarında da senior tenisçimiz var. Bu rakamları daha sağlıklı hale getirmek için online sisteme geçiyoruz. Böylece turnuvaya katılan her tenisçinin lisansı olacak ve biz de katılımcıları görebileceğiz.
Ayda Uluç kimdir
1954 doğumlu. American Üniversitesi mezunu. Tenise 19 Mayıs Kulübü’nde 1965’te başladı. Genç takımda oynadı. Üniversite yıllarında da okul takımında yer aldı. 1997’de Türkiye Tenis Federasyonu’nda Yönetim Kurulu’na seçildi. Son olarak uluslararası ilişkiler sorumlusu olarak görev aldı. 1998’de Avrupa Tenis Birliği Genel Kurulu’na girdi. Evli ve bir kızı var.
Cengiz Saraç / FANATİK ÖZEL RÖPORTAJ