Arama

Popüler aramalar

Trabzon nasıl hayata döner?

Ankaragücü maçındaki tepki ne kadar anlamsızsa evine dönen takıma verilen moral o kadar kıymetliydi. Karar vericilerin hatası tabi ki var ama gün hesaplaşma değil, toparlanma günüdür. Adres de bellidir; Antalya maçı, Avni Aker Stadı!

Trabzon nasıl hayata döner?

İstanbul yaramadı... Günlerdir gerilen ortamdan ve onun Kadıköy’e futbolcusu-taraftarıyla oluşturduğu ‘galibiyete şartlı ambianstan mı’, zaten kafaların karışmaya müsaitliğinden mi bilinmez, Trabzonsporlular sahada sadece bedenleriyle vardı, bedenle de puan alınamazdı, alınamadı. Bilinen, az-çok futbola ucundan bulaşmış, vakit ayırıp izlemiş, muhakeme gücü yerinde her insanın aklına gelebilecek, ‘Colman çıkar mıydı?’, ‘Egemen oynar mıydı?’, ‘Şu dakikada bu-bu-bu sistemine dönülür müydü?’ türü sorular gecenin en sıradan yorumları olsun... Biraz daha ileri gidelim önce...

Çok soru sorulabilir


Desek ki, ligin farklı lideri Trabzonspor, tek eksiği bariz şekilde hücuma nokta transferken neden tercihini 27 yaşına gelmesine rağmen ilk yurt dışı deneyimini yaşayan Pawel Brozek’ten yana kullandı, daha tartışmasız ve gelir gelmez ilk 11’e girecek ya da zorlayacak bir ‘isim’ almadı? İlerde çok fayda sağlayacak bile olsa gelecek yatırımına mı gerek vardı, sadece 17 maç sonra tünelin sonunda bekleyen şampiyonluğa katkı sağlayacak bir takviyeye mi? Daha da abartıp bir soru daha sorsak; peki Brozek, Beşiktaş maçında kötünün iyisiyken -golün asistini yapıp, bir şutu direkten dönmüşken- neden bu kez ilk 18’de bile yoktu? Hazır değildiyse, bir maçla tükendiyse ya da böyle bir finalde 18’de bile olamayacak kadar sıradansa yukarıdaki sorular ağırlaşmaz mı?
Bunlar tekrarlanınca sıkan, sıkınca kızdıran cevabı zor sorular biliyorum. Üstelik birileri çıksa, ‘hatalıyım’ dese de, ‘cuk oturacak’ nitelikte karşılıklar verse de şu an itibariyle ‘3 puanı kaybettim, hükümsüzdür’ vaziyeti değişmeyecek nasılsa... O nedenle değişeceklere bakmak, enseyi karartmamak lazım.

Skor unutulur ‘o anlar’ kalır


Zira gün, Trabzonspor için ‘o gündür’... Kendi yarasını es geçip, ailesinden gördüğü forma sahiplerine pansuman için soluğu havalimanında alanların artma, Avni Aker’in taşma günüdür. Evet, Trabzonspor’un karar makamları hatalar yapabilir, yapacaktır da. Tıpkı bundan önce sadece Trabzonspor’u değil, ülkeyi yönetenlerin bile hatalar yaptığı gibi. Kadıköy’deki sonuç unutulup, Şenol Güneş’in ‘büyüklük yapıp’ ev sahibi ve ‘büyük düşünür’ Aykut Kocaman’a ‘hoşgeldin’ demesinin hatırlanacağı gibi... Tıpkı skoru hatırlanmasa da Sivas maçında sahaya girenlerin ve olayların hatırlanacağı gibi...

Birlikte büyüyen değerler


Trabzonspor, Trabzon kentinin çocuğudur. Büyümüştür, gelişmiştir, ilk zamanlarda o ‘aile’ tarafından taşınmış, daha sonra aileyi-kenti aşmış, taşımaya başlamıştır. O kentin ‘çocuğu’ gün gelmiş genelin soğuk baktığı bazı birlikteliklerin içinde olmuş, maddi-manevi krizlerle boğuşmuş ama hep dik durmuştur. Ve en son 27 yıl önce sevindirmiş, buna rağmen hala, üstelik artarak sevilmiş, ‘sevinmek için sevilmemeye’, Başkan Sadri Şener’in değimiyle ‘tez konusu’ olmaya aday hale gelmiştir.

Fener’in işi daha mı kolay?


Ve yeniden sevinmek, tarihi değiştirmek için hala Trabzonspor en avantajlı takımdır. İlk yarı bile bitmeden gündemi işgal eden Fenerbahçe sınavı kötü de geçse 4 puanlık farkla geçilmiştir. Artık en azından psikolojik açıdan bu kadar yıpratacak bir maç, eğer yine olmadık gerilimler patlak vermezse ufukta görülmemektedir. Fırtına’nın en önemli rakibi kabul edebileceğimiz Fenerbahçe’yi belki daha zor randevular beklemektedir. Örneğin, Galatasaray ve Beşiktaş’ın, Arena ve İnönü’de Trabzon’dan fazla Fener’e konsantre olacağını öngörmek asla kahinlik değildir.

‘Gücümüz gücünüzdür’ vakti!


Kısacası ilk yarıdaki farkı ‘aileyle’, birlik-beraberlik içinde başaran Trabzonspor’un en önemli ferdi, kulübün sahibi, kalıcı değeri taraftarı şu an duruma el koymalıdır. Yarın-öbürgün değil, hemen ilk idmanda, ilk maçta. Tıpkı Güneş’in ‘Kocaman’ tavrı gibi büyüklüğünü göstermelidir, ‘gücümüz gücünüz, buradayız, siz güçlüsünüz’ demelidir... Aksi bir tavırda Trabzonsporlular da en az futbolcular kadar suça ortak ve sorumlu olur. Trabzon’u bilen ve o kentin en büyük yaşam alanının Trabzonspor olduğunu düşünen biri olarak son çağrım şudur; İstanbul’da yıkılan Trabzonspor’un doğum yeri Trabzon’dur!

Serhat Demirtaş

Haberin Devamı