Avrupa bizden sorulur
VakıfBank Spor Kulübü, 2013 yılı içinde inanılmaz işlere imza attı. Gözde Sonsırma ile milli yıldız Naz Aydemir Akyol, sporun gerçek adresi Fanatik'e çok özel açıklamalarda bulundu.

VakıfBank Spor Kulübü, 2013 yılı içinde inanılmaz işlere imza attı. Başta Şampiyonlar Ligi ve Dünya Şampiyonluğu olmak üzere, yarıştığı tüm kulvarlardan 5 kupa ve namağlup unvanla dönen sarı beyazlılar, yakaladığı 73 maçlık yenilmeme serisiyle de adını Türk spor tarihine altın harflerle yazdırdı. Bu başarıya ulaşan 15 genç kadının, kendilerine yaraşan alakayı görmediklerini düşünürken, geçtiğimiz günlerde VakıfBanklı sporcular için düzenlenen imza günü, hem beni hem de şampiyon takımı bir hayli şaşırttı.
Organizasyona tam kadro katılan Vakıfbank takımı, beklediklerinin de üstünde bir taraftar kitlesiyle karşılaşırken, bu ilgi karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi. Voleybolcular, kendilerinden birer imza almak amacıyla uzun kuyruklar oluşturan sporseverleri eli boş göndermemek için de en az maçtaki kadar efor harcadı. Atılan sayısız imza ve çekilen yüzlerce fotoğrafın ardından, takım kaptanı Gözde Sonsırma ile milli yıldız Naz Aydemir Akyol, sporun gerçek adresi Fanatik’e çok özel açıklamalarda bulundu.
2013 sizin için mükemmel bir yıl oldu. Katıldığınız bütün organizasyonlarda zafere ulaşarak 5 kupa birden kazandınız. Bu büyük başarının temelinde yatan sır ne?
Gözde: Bu başarının temeli, 2008 yılında Giovanni Guidetti’nin takımın başına geçmesiyle birlikte atıldı. Antrenörümüz geldiği günden bugüne belirli bir altyapı ve kemik kadro oluştururken, her sene yaptığı doğru transferlerle takımı güçlendirdi. Geçtiğimiz sezon ise Giovanni’nin tam olarak istediği ekip oluştu. Bu kaliteli kadronun aynı hırsta ve ruhta buluşması da beraberinde başarıyı getirdi.
Naz: Bence temel faktör iyi çalışmak… Tabi ki takım içi uyum ve arkadaşlığın da önemi yadsınamaz ama öncelikle çok iyi bir teknik ekibimiz var ve çok iyi oyunculardan kurulu bir takımız. Çok çalışıyoruz bu da bize başarıyı getiriyor.
Geçtiğimiz sezon boyunca yarıştığınız tüm kulvarları namağlup tamamladınız. Hatta seri, bu yıla kadar devam edip 73 maç gibi inanılmaz bir sayıya ulaştı. Bütün kupaları kazanmışken, herkesi defalarca yenmişken, bu
heyecanınızı, isteğinizi rehavete kapılmadan nasıl korudunuz?
Gözde: Biz hiçbir zaman yenilgiyi kabul eden bir takım olmadık. Her maça kazanmak için çıktık ve kazandıkça da kendimize olan güvenimizi arttırdık. Her galibiyette, “daha fazla kazanmalıyız, yenilmez olmalıyız“ diye düşündük, hiçbir zaman isteğimizi kaybetmedik. 74. maça kadar bu motivasyonu sürekli olarak korumayı başardık. Sadece 74. Maçımızda Fenerbahçe’ye karşı sağlayamadık ve yenildik.
Naz: Biz her maça, yaptığımız seriyi düşünmeden, kazanmak için çıktık. Motivasyonumuzu sağlayan unsur da buydu.
Peki Fenerbahçe maçında tam olarak ne oldu?
Gözde: Fenerbahçe, bir yılın verdiği açlıkla o gün inanılmaz derecede motive olmuştu. Herkes yüzde yüzüyle oynadı. Gerçekten muhteşem bir oyun ortaya koydular ve bu yüzden onları bir kez daha tebrik etmek istiyorum. Biz ise, nedenini bilmiyorum ama yeterince motive olamamıştık. Bu yenilginin ardından bizde de bazı değişiklikler oldu. Öncelikle artık her takımın bizi yenmek için ekstra motive olduğunun farkındayız. İlk 4’te yer alan bizden sonraki 3 takım, bütün planlarını ve transferlerini VakıfBank’ı yenmek üzere yapıyor. Zaten bu tip motivasyonla 3-4 ay hazırlanmak da, bizi yenmek için onlara yetmiş oldu.
Geçen sene adeta zirvede tek başınıza yer aldınız. Bu sezon diğer takımların da yarışta yeniden yer alması sizleri nasıl etkiliyor?
Gözde: Geçtiğimiz yıl lige neredeyse ambargo koymuştuk ve rakiplerimiz daha sezon bitmeden bir sonraki senenin çalışmalarını yapmaya başlamıştı. Bu durum bizim şampiyonluklarımızı kolaylaştırdı diyebilirim. Ancak, bu sezon her şey çok daha farklı. Televizyonda hangi röportajı izlesem “İlk hedefimiz Vakıfbank’ı yenmek” lafını duyuyorum. Tabi bu unsur onların motive olması açısından iyiyken bizim için işleri zorlaştırıyor. Hedeflerimiz yine bütün kupaları kazanmak ancak altını çizerek söylüyorum bu sene gerçekten çok çok zor. Biz de kendimizi maçlara, bütün bunların bilincinde hazırlıyoruz. Açıkçası işimizi de iyi yaptığımızı düşünüyorum, çünkü geride kalan 75 maçta yalnızca iki kez yenildik ve yine final four’a kaldık. Hepimizin gurur duyacağı bir başarı…
Naz: Bu sezon ligde yer alan takımların çok daha güçlü hale geldikleri önemli bir gerçek ancak biz de gücümüzden bir şey kaybetmediğimiz gibi daha da kuvvetlenerek yolumuza devam ediyoruz.
Final Four’da Eczacıbaşı ile karşılaşacaksınız. Sizce nasıl bir karşılaşma olacak?
Gözde: Tek maç her zaman en tehlikeli maçtır. Bu yüzden bence maçın favorisi yok. O gün en iyi performansı ortaya koyan, galibiyete ulaşan taraf olacaktır.
Naz: Final Four’da yer alan takımların hepsi birbirinden güçlü takımlar. Kesinlikle geçen yılki kadar kolay geçmeyecek. Eczacıbaşı da yakından tanıdığımız bir ekip. Onlarla 11 defa karşılaştık ve 11’inde de kazandık ancak bu kez her şey 0-0’dan başlayacak. Daha önceki galibiyetlerimizin hiçbir önemi olmayacak. Biz de karşılaşmaya bu ciddiyetle hazırlanıyoruz.
Biraz da milli takımdan bahsedelim… Kulüp olarak dünyanın en iyi takımları arasındasınız ancak benzer bir kadroyla milli takımda mücadele etmenize karşın henüz kazanılmış bir kupa yok. Bu sence neden kaynaklanıyor? Yakın zamanda bir kupa gelme ihtimali var mı?(Gözde önce bu soruya özür dileyerek cevap vermek istemediğini söylüyor ancak daha sonra “Milli takımda benzer bir kadroyla oynamak sizin için önemli bir avantaj mı?” sorusu üzerine düşüncelerini paylaşıyor.)
Gözde: Milli takımla ilgili olarak şunu söyleyebilirim. Ben 11 yıldır milli takımda yer alıyorum ve hiç yaz tatili yapmadım, hiçbir zaman milli takıma gitmeme şansım olmadı ve her yaz milli takımdaydım. Asla dinlenme ve voleybolu özleme fırsatımız olmadı. Bu durum bazen insanı yorabiliyor. Ancak şimdiki antrenörümüz, özellikle buna ve insanların kafasının rahat olmasına çok fazla önem veriyor. Bu sene antrenörümüzün bizi dinlendireceğini bildiğim için Dünya Şampiyonası’nda milli takım olarak ciddi bir patlama yapacağımıza inanıyorum.
Naz: Bence benzer bir kadroyla oynadığımızı söylemek yanlış olur çünkü geçen sene takımda çok önemli eksikler vardı. İlk dörde kalabilecekken çapraz eşleşmede şanssız bir şekilde şampiyonla eşleştik ve elendik. Bu sene sakatlıklar yaşamadan Dünya Şampiyonasına kadar ilerleyebilirsek, başarı geleceğini umuyorum.
Son sorum; Türkiye genelinde voleybola olan ilgiyi ve voleybolun seyrini nasıl görüyorsun?
Gözde: 2003 yılında milli takımın yakaladığı çıkış ve sonrasında Fenerbahçe’nin yakaladığı başarı, Türkiye’de voleybola olan ilginin artmasında önemli bir rol oynadı. O zamandan beri bu ilgi katbekat artıyor. E tabi VakıfBank’ın da çok çok önemli bir başarısı var. Bugün buradaki kalabalıktan da anlayabilirsin nasıl bir iş başardığımızı. Ben açıkçası böyle bir atmosferle karşılaşacağımı sanmıyordum. 10 dakikada imza törenini bitirir gideriz diye düşünüyordum ancak hiç de bitecekmiş gibi durmuyor.
Batuhan Özdemir/batuhanozdemir.wordpress.com