Elveda ve biber gazı merhaba!

Haberin Devamı ›
Dili olsaydı Dolmabahçe ya da Beşiktaş İnönü Stadı’nın Nazım Hikmet’in dizelerini dile getirir miydi acep? Sizi bilemem ama benim için; dostlarla içilen iki tek sonrası keyif ile gidilen ‘futbol mabedi’dir İnönü Stadı... Tevellüt tutmadığı için 47 yılındaki açılış maçını, haliyle Süleyman Ağabey’in attığı golü göremesem de Süleyman Seba’dır Dolmabahçe benim için... Metin-Ali-Feyyaz’dır Beşiktaş İnönü Stadı benim için. ‘Ahh Asuman’ demeyeceğim ama İnönü’nün ünlü telli makarası ile gazeteye film gönderdiğim yıllar için ‘off’ diyebilirim! İnönü’nün çimleri üzerindeki madeni paraları toplayan nam-ı diğer ‘Acem’, Yusuf Noberi toprağın bol olsun. Elde fotoğraf makineleri kale arkasındaki doyumsuz sohbetlerin baş aktörleri; Arif Işıldayan ile Dayı Fethi nur içinde yatın... Gelince aktarırım sizden sonra olup bitenleri; rezillikleri, yozlaşmayı! 80’li yıllarda İnönü’deki sezon açılışında, “Basketbol şubemizin değerli futbolcuları” cümlesini kuran Süleyman Ağabey sen çok yaşa, ömrün uzun ve sağlıklı olsun...
İnönü Stadı yıkılırken, Emniyet Genel Müdürlüğü de polis okullarını ve eğitmenleri yenilemeyi düşünebilir mi dersiniz! Belki yenilenen okulda eğitilenler, ‘biber gazı’ndan arınmış genç çocuklar olurlar! Güzel anılar, yaşanmışlıklar; şimdilik ‘elveda’, biber gazı sana da bir kez daha ‘merhaba...’
Beşiktaş mı? Attı kazandı, zaten yitirmesi olası değildi. En fazla özlemini duyacağım ise sanıyorum o kapalı tribün olacak. İki damla gözyaşı o kadar da olacak!