Arama

Popüler aramalar

Emre, Sabri ve Serdar...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Unutuvermiştim Emre Belözoğlu’nun densizliklerini... Basın tribünü yaptığı ‘el hareketini’, kurduğu boyundan büyük ve çoğu kez hakaret ihtiva eden cümleleri... Ta ki dün gece bir kez daha sahneye, ‘assolist’ olarak çıkana kadar! Adı üzerinde; Güney Kore ile oynanan ‘dostluk maçı...’ Ama kısa boylu ‘hırçın çocuk’ duramıyor, dizginleyemiyor kendisini üstüne üstlük sahaya takımının değil, ulusal ekibin kaptanı kisvesi ile çıkmasına karşın.

Bu nefret dolu, bu hırçın, engellemeye başaramadığı yapının ardında ne ol ki! İşini iyi bilen psikiyatrisin analizi kaçınılmaz! Çocukluğundan başlamalı anlatmaya Emre Belözoğlu!

O tekmenin gereği neydi, sarı karta sahipken? Kaldı ki kartın olmasa dahi ‘dostane’ maçın içinde rakibine sakatlamaya yönelik salladığın tekmenin anlamını, sanıyorum kendin de doyurucu yanıtla dile getiremezsin. Emre Belözoğlu’nun bir farklı versiyonu da Galatasaray kadrosunda yer almakta; Sabri Sarıoğlu... Her nedense bu genç, futbol emekçisi de ‘ağzınla kuş tutsa’ belleğimdeki ‘antipatik’ önyargısından kurtulamıyor. Sabri de kendisini dizginlemeyi başaramayan oyuncuların başında gelenler arasında yer alıyor. Emre ile Sabri’nin saha içindeki uzlaşı noktaları salt hırçınlıkları ile değil, otoriteye yerli yersiz bitmek tükenmek bilmeyen itirazlarıyla da örtüşüyor. Bir benzer oyuncu da yakın geçmişe kadar Beşiktaş, kısa süre Galatasaray, şimdi de Ankaragücü kadrosunda bulunmakta; Serdar Özkan... Emre, Sabri ve Serdar hangi takımın formasını giyerlerse giysinler saha içindeki yapılarının değişkenlik göstereceği inancında değilim. Objektif irdelemeyi öteleyip takımlarını ‘fanatik’ tamlaması ile destekleyenlerin de bu genç oyunculara sevecen baktığı sanmıyorum. Ve bana öyle geliyor ki Emre-Sabri-Serdar üçlüsüne tahammül edemeyenler benimle sınırlı değil. Peki bu çocukların idolleri kim? Kazandıkları yüklü miktardaki tutarlarla ilk işleri neden koşarak ‘gösterişli’ otomobil satın almak oluyor? Her fırsatta onlara sahip çıktıklarını dile getiren yönetici ağabeyleri onlara neden yol gösteremiyor. Belki kendileri de yoldan çıktıkları için! Genç oyuncuların mantalitelerini olumlu geliştirecek danışmanlar, uygulayıcılar ile anlaşmak çok mu zor? Kolayı, ‘soyunma odası basmak’ jargonu ile fanatiklerden prim almak galiba!