Kayıplar var, panik yok!

Sonda yazmam gerekeni başta yazmak istiyorum; rehavet mi, sendrom mu, tesadüf mü?
Haberin Devamı ›
Sezona 'fırtına' gibi giren ancak büyük bir bölümünde başlangıçtaki gibi coşkulu oynamayan ve puan farkı ile sahadaki futbol arasındaki uçurum uzun zamandır eleştiriliyordu. Aslında dün de tam bu eleştirileri tırmandıracak bir oyun oynadı Trabzonspor...
Nwakaeme, Abdülkadir Ömür ve Siopis kenarda, Bordo-Mavililer ise temposuz başladı maça. Puan farkının vermiş olduğu rahatlık, daha önce birçok kez standart oyuna rağmen atılan golle alınan tek farklı galibiyetlerin etkisi oyuncuların üzerinde gibiydi. Ancak şapkadan tavşan çıkartan isimlerden Nwakaeme ile Ömür kenardaydı, Djaniny, Bakasetas ve Visca da bir türlü devreye giremedi. Hâl böyle olunca da Trabzonspor'un oyun planı işlemedi, Djaniny ve Cornelius gibi iki dev hücumcuya güvenerek yan toplara dönüldü.
İlk yarı sonunda gelen gol iyice planları bozarken, Abdullah Avcı'nın radikal hamleleri de tartışılırdı. Yusuf Erdoğan'ı oyundan alarak ilk hamle hatasını kabul eden Avcı, Nwakaeme ile rakip yarı sahada topa sahip olacak ve etkinliğini artırıp, kenar ortalarını artıracak olmasına rağmen en önemli hava topu kozu Cornelius'u oyundan aldı. Neyse ki Hugo sorumluluk alarak rakip ceza alanında hava üstünlüğünü çok iyi kullandı, bir gol attı ve biri direk olmak üzere birçok kez rakibi tehdit etti. Oyunu rakip sahaya komple yıktığı dönemde de Siopis'in sahaya atılması orta alan direncini artırıp, ön alandaki isimlere de daha çok güven verebilirdi. Fakat Siopis dün maçı kenardan izledi.
Haberin Devamı ›
Son düdüğün ardından genel tabloya baktığımızda Trabzonspor'un tam 53 orta yaptığını görüyoruz. Karagümrük cephesi, Avcı'nın tüm oyununu bozarak, Fırtına'yı tamamen bu plana itti ve başarılı oldu. Burada Volkan Demirel ve ekibini de kutlamak gerek.
Şimdi başa dönecek olursak; galibiyet hasretinin 4 maça çıkması rehavet mi, sendrom mu, tesadüf mü? Puan farkının uzun süredir çok açık olması oyuncu kadrosunu rahatlatır (Rehavet). Abdullah Avcı'nın Nisan ayındaki formsuzluğu ve sonunu getiremeyişi de ortada, psikolojik olarak bu durumu yenememiş olabilir (Sendrom). Trabzonspor puan kaybettiği son 4 maçını da kazanabilirdi (Tesadüf).
Elbette eleştiriler olacak, camiada homurdanmalar başlayacak ve rakipler tarafından bu tablo stres malzemesi olarak kullanılacak. Ancak sezon başındaki o Trabzonspor Fırtınası, bugünlerin kredisiydi. Avcı'nın dediği gibi, Bordo-Mavililer hiçbir şey kaybetmedi, sadece şampiyonluğu erteledi. Hafta içinde olası kupadaki Kayserispor galibiyeti ve ligdeki Adana Demirspor zaferi Trabzonspor camiasının üzerindeki 'hafif' kara bulutları dağıtıp, yeniden şehri bayram havasına sokacaktır.