Başlangıç için iyice!

Haberin Devamı ›
Üstelik duran toptan değil, çalışılmış-doğaçlama karışımı güzel bir organizasyondan. Adeta ders niteliğinde... Yani neymiş, Sivasspor gibi ilkel bir anlayışla sahaya çıkmış bir rakibiniz varsa... 10 kişiyle savunma yapıp, kırk yılın başında ‘Aaa, karşıda da bir kale varmış’ deyip sıfır riskle 90 dakika boyunca bir-iki kez üstünüze geliyorsa... Tüm gol ayaklarınız kilitlenmişse, pas futbolu henüz ayaklarınıza yakışmıyorsa, oyunun yönünü sıkça ve süratle değiştirerek rakibinizin dengesini de bozmayı beceremiyorsanız.
Futbolda çareler tükenmez, en yaygın kilit kırma yöntemi, geriden sürpriz ve savunmanın kucağında oradan oradan gezinmeyen isimleri devreye sokmaktır o zaman. Barış ve Servet’le olduğu gibi...
Dün gecenin güzelliği stat ve taraftardı öncelikle... Culio, Yekta, Kazım, kısa süreli de oynasa Stancu, Sarı-Kırmızılı formayla çıktıkları ilk lig maçlarında gözdoldurdu. Cana ve Sabri’nin gönülden mücadeleleri her zaman alkışı hak ediyor.
Servet’in ‘ne seninle ne sensiz’den, ‘sensiz asla’ konumuna gelmesi kendine bağlı hâlâ. Kale, solbek, orta sahanın göbeği yine sırıttı ama Arda ve Pino dönünce saha içi rollerde değişiklik olacak ve malum isimler kulübeye çekilecektir. Böylece kaliteli ayak ve daha önemlisi beyin sayısı artarak, seyri hoş bir takım olma yolundaki yürüyüş koşuya dönüşecektir.