Empati, rotasyon ve Hakan Şükür

Haberin Devamı ›
Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz. Futbolu, takım arkadaşlarıyla ilişkileri, hayata bakışı vs hemen her konuda ortalığa saçılan spekülasyonları ‘mutlak doğru’ kabul ederek eleştirilerinizi bu mimval üzerine de kurabilirsiniz. Ancak hiç dikkatinizi çekti mi, asıl işi teknik adamlık olan futbol adamlarının tek birinin bile ağzından bugüne kadar Hakan’ın futbolculuğu konusunda olumsuz söz çıkmadı. Fatih Terim’inden Mustafa Denizli’sine; Rıdvan Dilmen’inden Güvenç Kurtar’ına kadar... Hatta çoğu, ‘yatalak olmadığı sürece tahtaya önce onun ismini yazar, ardından diğer 10 ismi düşünürüm’ sözleriyle, işi teşbih yoluyla daha da öteye götürdü, hem de kariyerlerini ortaya koyarak. Demek ki, bir oyuncudan teknik adamın beklentileriyle, futbol yorumcularınınki çok farklı!Rakip stoperlere hiç sordunuz mu?Hakan’a ‘her koşulda’ karşı olanlar, kendilerini savunabilecek argümanlar üretebilirler, ama bunlar ‘futbolun gerçekleriyle ne kadar örtüşüyor’, sorun bu... Aslında ‘teknik adamlar neden Hakan’dan vazgeçemiyor’ sorusuna ‘saplantılarından sıyrılıp’ bir kez olsun empati yoluyla yanıt arasalar, olayın boyutunun ‘kulisçilik’, ‘tarikat’, ‘Galatasaraylılık’, ‘gençlerin önünü açmalı’ gibi kavramlardan daha basit olduğunu görecekler! Diyelim ki teknik adamların bir başına bu yaklaşımı onları tatmin etmiyor. Peki hiç Hakan’a karşı forma giyen stoperlerle konuşmak akıllarına gelmiyor mu? Gerçekten bu adam ‘bitmiş-tükenmiş’, ‘golcülüğü sınırlı’ biri mi, yoksa oynamadığı zaman rakibe derin bir ‘oh’ çektiren santrfor mu? Sorun yahu, bu kadar zor mu? Bizim mahalleye ne de çok benziyorYolu üç-beş günlüğüne gazetenin mutfağından geçmiş ya da o günlerinin üzerine sünger çekeli epey bir zaman olmuş bazı kişilerin, ‘habercilik nasıl yapılır’, ‘böyle de başlık mı atılır’ gibisinden ahkam kesmelerine benziyor biraz, Hakan’a bu yönde yaklaşımlar. Futbol yorumculuğu, maalesef ‘yapabilenler yapar, yapamayanlar eleştirir’ sığlığına saplanmış durumda. Olayın bir de rotasyon yönü var. Hakan rakibin özelliklerine göre yedek de soyundurulacak, tribüne de çıkartılacaktır. Arkadan gelen nice isim var, ama ‘hala’ geliyorlar! O nedenle, bırakın da bu kararı elini taşın altına koyanlar versin. ‘Mükemmelliyetçi’ maskeleri çıkarıp, biraz ‘gerçek kendiniz’ olun. Ve ‘yaşamın her alanında’ arkanızdan gelenlere yol verin ki, aynısını başkasından bekleyin! İlkeli davranın yani!