Lincoln'ü bekleyen büyük tehlike!
Haberin Devamı ›
Oluşturulan yeni kadro öylesine bir misyon yükleniyor ki, Allah hepsinin yardımcısı olsun. Bırakın dereceyi, estetik bakımdan da sıfır çekilmiş 2006-07’nin ardından tüm beklentiler bu sezona taşınmış durumda... Seyircinin bu yöndeki beklentisi, ilk devre sonuna kadar takım üzerinde büyük bir baskı yaratacak, özellikle de yenileri kaldıramayacakları yüklerin altına sokacaktır. Tıpkı, geçen sezonun tek yeni yüzü Arda Turan’ın altında ezildiği yük gibi...Bunun ilk sinyallerini hazırlık maçlarında Lincoln’de görmeye başladık bile... Efsane Gheorghe Hagi’den sonra büyük özlemle beklenen 10 numaranın neredeyse 90 dakika boyunca şapkadan tavşan çıkartmasını istiyor taraftar. Bunun farkında olan Lincoln de her topu alıp, oyuna yön vermek ya da bir-iki topuk pasıyla tribünlere şirin görünmek için çırpınıyor ilk maçlarında... Herşeyi yapayım derken, ‘penaltıyı gole çevirmek’ gibi asıl yapması gereken görevini, konsantrasyon eksikliğinden ötürü layıkıyla yerine getiremiyor doğal olarak... Ya da frikikleri onun alışılagelmiş kullanışlarından uzak, şut denemeleri de bitkinlikten bir o kadar cılız kalabiliyor. Hakan ve Serkan’a dikkatAncak Brezilyalı’nın, maçın kaderini değiştirecek isim olması nedeniyle 90 dakika kendini diri tutması gerekiyor. Maçın ne zaman kopacağı hiç belli olmaz çünkü... Bu bazen oyunun başlarında olabilir, çoğu zaman da son dakikalarda... O nedenle Lincoln, taraftar beklentilerini ‘skorun garanti edildiği maçlarda’ gidermeli sadece... Diğer anlarda ise Galatasaray’ın çıkarları için Feldkamp’ın beklentilerini ön planda tutmalı. Aksi felaket olur. Kalli’nin bu yönde uyarılar yapması kaçınılmaz gibi gözüküyor.Taraftarın benzer yöndeki beklentileri, genç Serkan, rekortmen Hakan Şükür ve yeni bir isim alınmazsa Cim Bom’un tek forveti olarak sahaya süreceğine kesin gözüyle baktığım Ümit Karan için de geçerli olacaktır. Ümit Karan değil belki ama, kendini kanıtlaması gereken Serkan ile yapısı gereği Hakan Şükür bundan olumsuz etkilenecektir. Burada, Sarı-Kırmızılı taraftarların tribünden sahaya yansıtacakları mesaj çok önem taşımakta. Cim Bom’un, Ali Sami Yen’de ilk 5 lig maçını seyircisiz oynayacak olması büyük bir dezavantaj görünse de, bu açıdan bir anlamda şansı olarak da değerlendirilebilir.Söz konusu Galatasaray’sa...Bu arada taraftarların bugüne kadar sadece 4 bin kombine almasını da anlamak mümkün değil. Hem yıldız transferi isteyeceksin, hem de kulübüne maddi-manevi destekte bulunmayacaksın... Yönetimler de, futbolcular da gelip geçicidir... Kimse oralarda kazık kakmadı, kakmayacak da... Ama başkaları ortalama 45 bine oynarken maçlarını, Ali Sami Yen’in kapasitesi bile sadece 23 binse eğer... Yani kısacası, söz konusu Galatasaray ise gerisi teferruattır beyler!