Arama

Popüler aramalar

Ne Rijkaard ne Terim!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor, Galatasaray bu sezonun en iyi mücadelesini verdi. Haaa, yeterli mi, tabii ki değil... Sıradandı yine... Sahada, dağınık, disiplinden uzak bir görüntü vardı, futbolcuların çoğu doğaçlama takıldı. Bunun için teknik kadro eleştirilebilir, tamam buna katılırım. Ama bu tablonun baş mimarı, oyunun hemen başında gelen Ankaragücü golündeki hatasıyla hakemdi, bunu da göz ardı etmemeli.

Sabri, Mustafa Sarp ve Baros dışında, biraz İnsua, biraz Ayhan göze battı sadece. Sıfıra inme olayı hemen hiç düşünülmezken, yine bireysel beceriler sonucunda iki gol bulundu. Hep söylüyoruz, bırakın kazanmayı, puan kaybetmeyi bile düşünmemesi gereken takımların en büyük zaafı, savunmanın arkasına ya da arasına atılan toplardır. Savunmayı ileride kurduğun zaman, libero özelliği eksik olan kalecin de varsa, böyle skorların doğması hiç sürpriz değil.

Galatasaraylılık temelini Fenerbahçe düşmanlığı üzerine oluşturanlar, Kadıköy için şimdiden hazırlasın kendisini... Çünkü geliyorum diye bas bas bağırıyor tarihi bir facia daha... Benden söylemesi.

İşin en acı yanı, tribünlerdeki bölünmeydi. Rijkaard’ın teknik adamlığına söz edemem. Ama kan uyuşmazlığı olduğunu savunuyorum ve bundan önce de yolların ayrılması gerektiğini düşündüğümü dile getirdim. Ancak alternatifi, kesinlikle Fatih Terim olmamalı. Bu da benim kişisel görüşüm. Bir şey söylerken, yerine bir şey de koymak gerekir. O nedenle bir başka takımın teknik adamını ayartma çirkinliğine başvurmadan, Tugay Kerimoğlu ismini öneriyorum. Yanına koyarsın megaloman olmayan bir Galatasaraylı ağabey, bugünden yitip gittiği anlaşılan sezonu ‘hazırlık dönemi’ kabul ederek yeni bir ‘sistem’ oluşturursun, olur biter. Yeni stat boş kalmaz, kimse merak etmesin. O tribünde ikiye bölünen taraftar, kombinelere akın eder, bundan adım gibi eminim.