Arama

Popüler aramalar

Ta ki futbolun ölümüne kadar!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Çoğunluğun hemfikir olduğu konu, Galatasaray’ın ara sıra da olsa göze hoş gelen anlar sunduğu doğrultusundaydı daha düne kadar. Bunun nedeni de, Sarı-Kırmızılılar’ın genlerini oluşturan ‘hücum futbolu’ anlayışıydı kuşkusuz. Çok net hatırladığım Jupp Derwall’den bu yana bakıldığında, iz bırakanlar arasında belki araya bir Lucescu sıkıştırılabilir bu anlayışa uymayan. Şimdi de Bülent Korkmaz!
***
“Yapmayın” dedim oysa defalarca, “Skibbe’yi rahat bırakın. Sezon boyunca bunca sakatlık, üstelik aynı anda, hep aynı mevkiiye bir kıran gibi inmişse fazla yapacağı bir şey olamaz kimsenin, sabredin. Hiç olmazsa kaybettiği maçlarda bile kazanabilecek sayıda gol pozisyonuna giriyor, saldırıyor, zorluyor bu takım. Üstelik bu saatten sonra yapılan hoca değişikliklerinin bir yararı olmadığı kanıtlanmıştır. 10 değişikliğin 7’sinde takımlar daha da geriye gider, ikisinde yerinde sayar, belki birinde ilerleme olabilir” diye. Yok, dinletemedim. Çünkü yönetimler alışmış kılavuz olarak hep bir takım kargaları seçmeye! Öyleyse alın size sıfır pozisyonlu, heyecansız, ilk etapta kaybetmemeyi düşünen, kendine güveni uçup gitmiş bir takım. Tepe tepe kullanın!
***
Ancak böylesi sakatlık belasına ve teknik adamın gönderilme yanlışına karşın Galatasaray’ın hâlâ şampiyonluk şansı bulunuyorsa, buna ancak ‘futbolun adaleti yok’ denebilir. Düşünebiliyor musunuz, şu an 6 puan önündeki Sivas ve 5 puan önündeki Beşiktaş’la son iki haftada karşılaşacaklar. O günlere gelene kadar Sivas sadece bir yenilgi, Beşiktaş bir beraberlik alırsa, tabii Galatasaray da kağıt üzerinde kolay gibi gözüken tüm maçlarını kazanırsa, farklar bir anda 3’e inecek. İki rakibiyle oynayacağı iki finalde nelerin olacağını kimse bilemez.
Ve maalesef yeni sezonda her şey bir kez daha aynen yaşanacak. Hiç yazılmamış, hiç söylenmemiş tafrasıyla yine ahkâm kesmeye devam edecek aynı birileri! ‘Dünyanın en büyük derbisi, yeni kuşağın başarılı temsilcisi, 4-2-1-3, benim zamanımda şöyleydi, aldığım duyumlara göre gibisinden balonlarla uçmayı sürdürürken yine o birileri, futbolumuz ‘ille de savunma’ diye diye yerlerde sürünmeye devam edecek. Taaa ki, futbolun ölümüne kadar!