Büyük zafer

Haberin Devamı ›
Yunan seyircisinin İstiklal Marşımız’a yönelik saygısızlığının gerginliğini üstümüzden atamadan, kalemizde gördük golü. Ve başta dengeliyemediğimiz oyunu da yediğimiz bu golden sonra çevirdik. Aurelio, Sabri ve Tümer gibi en kilit oyuncularımızın tutukluğunu üstünden atmasının ardından karşı alana da yerleştik. Ve Tuncay da telafi etti hatasını. Tümer oyundaki dengeyi değiştiren isim olarak, skor avantajına oynayan Komşu’nun hesaplarını tek başına bozdu adeta. Sabri’nin yüklenişi savunmalarını zorladı. Temposuz oynamaları avantajımızdı, çift forvete dönüşleri de tek kurtuluş sayılmazdı. Basinas ve Karagounis gibi çabuk oyuncularını pozisyona sokmakta zorlanırken, doğrusu biz Sabri’yi Hamit’in de katılımıyla mükemmel kullanıyorduk. Rehhagel, perişan olan Fyssas’ı oyundan almaya hazırlanırken Gökhan skoru lehimize çeviriyordu bile. Sahaya maç öncesi sulamaları ters tepmişti. Ve en büyük güvenceleri kaleci Nikopolidis bile galiba uzağı görme sorunları başlamıştı. Gökhan’dan sonra sahanın yıldızı Tümer’in vuruşunu da ancak top kalesine girdikten sonra gördü yaşlı kurt. Son olarak da Gökdeniz, büyük zaferi perçinleyen imzayı koydu ve ‘Hellas, Hellas’ seslerini kökünden kesti.Bu maçın hikayesinin muhteşem olarak hafızalarımızda tutalım. Tümer’in, Sabri’yi, Aurelio’yu biraz daha fazla alkışlayalım. Ama en önemlisi İstanbul’da Yunanlılar’ın yaptığı çirkinliklere tam tersi davranarak İstiklal Marşları çalındığında saygıda kusur etmeyerek yücelelim.