Derbi sonrası Beşiktaş

Haberin Devamı ›
Bildiğimiz klasik bir derbiyi daha geride bıraktık. Öncekilerden ne farkı var diye sorulacak olursa, bunu ertesi gün yorumcuların yazdıklarında bulabiliriz.
Onlar klasik değildi. Çok farklı yaklaşım açıları ve çıkış noktalarından dem vurulmuştu. Böyle olması da doğaldı. Çünkü iki yeni teknik direktörün, yenileştirmeye soyundurduğu takımları git-gellerle dolu bir maç oynadı. Oyunun bütününde istikrarsız olan Aykut Kocaman’dı.
20’yle 45 arasındaki Fenerbahçe’nin ikinci yarıda esamesi okunmadı. Tercih yanlışları ve oyuncu değiştirmede kısıtlılık yaşamasına karşın, maçın sonunu sağ salim getiren ise Schuster’di.
Sakatlardan doğan sorunlar, iki teknik direktörü de zorladı. Ancak sakatlıklar yüzünden duran oyun, tempo ve motivasyonu da doğradı... Beşiktaş önemli savunma hatalarını, kesilen oyunun tekrar başladığı bölümlerde yaşadı.
Siyah-Beyazlılar’ın savunma yanlışları elbette tümüyle motivasyon kaybına bağlı değil. Schuster artık Beşiktaş’ı önde oynatmaktan vazgeçmeyecek. Ama Sivok gelene kadar da, yerleşimde problemler yaşanacak.
İbrahim Toraman da, Zapotocny de bireysel mücadelede Beşiktaş’ın en iyilerindendi. Ama bizim asıl söylemek istediğimiz duruş düzeni... Yani defansın yönetimsel boşluğu.
Nihat yerine Holosko...
Alman teknik direktörün Nihat tercihi de, en çok sorgulanan konuların başında...
Beşiktaş iki erken sakat vermese, muhtemelen Nihat ikinci yarıya çıkmayacaktı. Ama Schuster’in özellikle de Gökhan Gönül faktörüne rağmen bu maçta kullanabileceği en doğru isim Holosko’yu kadroya almayışı ciddi bir öngörü eksiğiydi.
Holosko solda, Quaresma sağda yer almış olsa, hem Q7’yle hücumdaki etkinlik artabilir, hem de biçare kalan İsmail Köybaşı’nın arkasında oluşan pervasızca boşluklara da meydan verilmezdi.
İsmail Köybaşı cengaverce çıkışları olan, hücumu seven bir oyuncu. Ancak Schuster’in bu düzeni sürdükçe eleştirilerin odak noktası da İsmail’de yoğunlaşacak.
Guti tam bir lider
Guti şüphesiz çok yerli yerinde bir transfer. Takımın başını olabildiğince dik tutmaya çalışıyor. Koşular takımı aleyhine zorlaşıp, inisiyatif rakibe geçse de İspanyol oyuncunun liderlik vasıfları tekrar toparlanıp ayağa kalkabilmeyi sağlıyor.
Beşiktaş olgun bir kimliğe kavuştuğunda bunda Guti’nin büyük payı olacak.
Cenk oynamalıydı
Schuster’in rotasyon adı altında her maça çıkardığı farklı kadrolar, düşünce olarak doğal... Ama kalecilerin farklı bir özelliği olması gerekir. Maç kazanan 11’ler değişmez diye eski bir kural vardı. Onu geçtik. Ancak kalecilerde bir istikrar gözetilmesi şart gibi... Bunun da en önemli nedeni savunmayla kaleci arasındaki uyum. Hele Beşiktaş savunmasını öne çıkararak oynadığı için, süpürücü özellik
taşıyan bir kaleciye ihtiyaç var ki, çabukluk ve hamle zamanlaması açısından özellik olarak diğer iki kalecinin şu an önünde...