Arama

Popüler aramalar

Gidilecek zaman...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Çünkü zaman, bu zamandı ve bir dakika daha kaybetmemeliydi Çalımbay. Görevi bırakması Beşiktaş’tan çok Rıza hocanın hayrınadır. Zira Çalımbay’ın gitmesiyle Beşiktaş’ın sorunları bir çırpıda bitmeyecek. Ancak Beşiktaş formasıyla sembol olmuş bir oyuncusu ile o efsane değeri daha fazla yıpratıp ezmeden yollarını ayırması gerekiyordu. Bu hem kaptanın, hem de yönetimin aynı değeri duyması gereken Beşiktaş’a saygı adına yapılmış ortak bir girişim olarak doğru olanıdır.“Acaba Beşiktaş’ın bir teknik direktörü var mı?” sorusu keşke adrese varmayan, ‘laf olsun torba dolsun’ cinsinden yakıştırma dış sesler olsaydı. Ama biz, farklı gözledik. Teknik direktörlerinin varlığını bizzat kendi talebeleleri reddediyordu sahadaki vücut dilleri ile. İnanmıyorlardı ona ve daha da kötüsü umursamıyorlardı bile. Hocalarını umursamamanın bir sonraki etapta, formasını ve işverenini de umursamamayı getireceği kaçınılmazdı. İşte, bıçağın kemiğe dayandığı nokta da burası oldu. Kayseri maçında tribünler hakemi bıraktı, önce oyunculara sonra da ilk kez yönetime çekti kılıçları.Malmö ve Samsun maçlarının kazanılmasından sonra önüne yeni bir başlangıç koyacak diye düşündüğümüz Beşiktaşlı oyuncuların meğer hiç de o taraklarda bezinin olmadığını gördük. Kepenkleri çoktan indirmişler, dükkanı kapatmışlardı bile. Bırakın hocaları ve formaları için, şahsiyetleri adına oynamaya bile niyetli değillerdi. İşte oyuncularıyla arası kutuplar kadar uzak ara açılmıştı Rıza hocanın. Sergen’i Star TV’deki röportajında dinlerken bu durumu bir kez daha anlamıştım. Türkiye’deki en kolay mesleğin teknik direktörlük olduğunu söylüyordu Sergen. “Niye” diye sorulduğunda ise “Her önüne gelen oluyor da, o yüzden” cevabını veriyordu. Bunu söyleyen, Gordon ile Daum ile Terim ve Lucescu’yla çalışmış olan Sergen’di ve kimi kastediyordu acaba...Ciddiye alınmadığına dair kendisini daha çok incitecek olaylarla karşılaşmadan doğrusunu yaptı Rıza hoca... Başta da söylediğim gibi, ilk olarak kendi selameti için. Biliyoruz ki, sorunlar onun gitmesiyle tam olarak ortadan kalkmayacak. Çünkü Beşiktaş, son yıllara damgasını vuran yönetim politikaları ile hızla ciddiye alınır bir kurum olmaktan uzaklaşıyor. Bu da bir sonraki etapta yönetimin düşünmesi gereken gidilecek zaman meselesidir.