Arama

Popüler aramalar

Kaptan mı miço mu?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Delgado’ya baktığınızda, ‘Hala uyum sorunu var’ dedirtecek cinsten. Sivok ve Zapotocny’e döndüğünüzde ise, 5 yıldır bu takımın formasını giyiyor izlenimi hakim. Başka örnekler de var. Sivas ve Gaziantep, Bilica ile Tabata’nın geldikleri yerlere ne denli benzeşir ki bir çırpıda o takımın yıllanmış oyuncusu imajını veriyor. O yüzden bu uyum sorunu denilen bizim çok kolay biçimde sarıldığımız savunma mazeretleri bana pek inandırıcı gelmiyor. Olsa olsa, doyum sorunu vardır. Kariyeri belli, transferi flaşlık kazanmış bir oyuncu ile kendisini kabul ettirme ihtiyacı olanın arasındaki fark, o uyum sorunu dedikleri... Geldiği yeri küçümseyen ya da kendisine pek de layık bulmayanların nazını çekme süresini, biz genelde uyum sorunu diye yutarız. Delgado’nun sorunu uyumdur, diyemiyorum. Belki doyum da değildir. Ama bu kadar naz da aşık usandırır. Tello’nun şefliği pekiştikçe kendisini takımından bir adım daha soyutladı Delgado. Artık etlisine de sütlüsüne de hiç karışmıyor. Olayın en dramatik tarafı ise, bu durumdan hiç rahatsızlık duymadığı halde koca Beşiktaş takımının kaptanlık pazubandı onun kolunda. Bu yavan adam, yaman çelişki yaratıyor. Üzülmez’i, Toraman’ı, Nobre’si, Sivok’u ve Tello’su ile sahada burnundan soluyanlara karşılık kendisini gram üzmeyen bu oyuncu, Beşiktaş’ı temsilde sahada ilk adam niteliğinde...
Fazla zaman kalmadı. Beşiktaş’ı yönetenler bu takımın Delgado’ya ihtiyacı olup-olmadığını artık sorgulamalı. Öndeki Fenerbahçe maçı da, bu sorgu için son şans. Beşiktaş şampiyonluğu ciddi ciddi düşündüğüne göre, bundan sonrası çok daha zorlu geçecek yolun kılavuzunu da doğru belirlemeli.