Kardeş payı

Haberin Devamı ›
Daha 4. dakika bitmeden bir gol bulmuştu ev sahibi, bir de Mehmet Yılmaz ile yüzde 100’ünü kaçırdı. Üçlü forvete yakın bir düzende sakınca görmemişti Nurullah Sağlam... Üstelik Yusufsuz takımda çok daha ofansif bir anlayış öne çıkabilmişti. Ne var ki, saman alevi ile yetindi bu anlayış. İşin doğrusu, bu da Beşiktaş’ın şansı oldu.Siyah-Beyazlı orta alan, ilk yarıda yine savunmasına hiç bir katkısı olmayan hüviyeti ile boy gösterdi. Selahattin, Levent ve Keçeli’nin sol kanattaki işbirliği, en çok Ali Güneş’i harcıyordu.Bobo ile Gökhan Güleç statü gereği kadro dışında kalınca İbrahim Akın ile Jun, Beşiktaş forvetinde mecburen 11’e alınıyordu. Tigana’nın öngörüsünde eğitimli bir beceriksiz ile becerili bir eğitimsizin ortaklığı gol arayacaktı. Birbirlerinin dilinden hiç anlamadılar doğal olarak...İkinci yarıda roller değişti. Bu kez Beşiktaş başlar başlamaz golü bulan taraftı. Kleberson aylar sonra yeniden aşka gelmişti. Hemen arkasından Oliveria Denizli’nin, Jun da Beşiktaş’ın aynı dakikada öne geçme şanslarını teptiler. İbrahim Üzülmez-Okan değişikliğinden sonra Ahmed Hassan’ı sola ve biraz da öne süren Tigana, golün de ardından Denizli yarı alanına daha fazla soktu takımını. Ali Güneş de ikinci yarıda yarı sahasını defalarca geçme talimatı almıştı. Oyun sonuna kadar da birinci devrenin aksine ikinci yarının üstün takımı Beşiktaş oldu.Oyuncu değişikliklerinde Denizli’nin görev adamlarına Beşiktaş’ın ise hücumcu alternatiflerine ağırlık vermesi, takımlar arası oyun terazisinin kefelerini değiştirmişti, ancak skorboarda bir katkısı olmadı. Maç da iki tarafın fazla üzülmediği bir sonuçla bitti.