Arama

Popüler aramalar

Lig başka Avrupa başka!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Zemini tarlayı andıran İnönü Stadı’nı da kabul ettik, Schuster’in rotasyonlarını da... Ama farklı bir olay var: Beşiktaş buna benzer çok yakın koşullarda son iki lig maçını 4’er golle kazanmış bir takım... Ve adı da bu yüzden skorer bir takım hüviyeti kazanmış durumda. Ama ne oluyor; sıradan bir Avrupa takımı olsa da takım savunmasında ve defans yerleşiminde altyapısı sağlam bir ekip sana gol şansı tanımıyor. Çünkü Türkiye Ligi kandırmaca! İçine dahil olduğumuz yarışma savunmayı bilmiyor. Takımların kırılganlığı fazla. O yüzden de sonuçlar yanıltıcı oluyor.

Beşiktaş maç boyu yüklendiği ölçüde üretken değildi. Önde basmanın paralelinde kazanılan toplar, ilk yarıda Holosko ve Tabata’nın ayağına geldiğinde beklenen ceza alanı içi etkinliğine ulaşamadı. Hadi Holosko’ya tamam da, Tabata da inanılmaz toplar ezdi. Oysa son lig maçının kilidini çözen ve Beşiktaş’ı farka taşıyan oyuncuydu Tabata... Kendi sahasından en çok şikayet eden teknik adam Schuster. Buna rağmen tarla gibi zemine karşılık, küçük üçgenlerle takımını gole taşımak isteyen de Schuster. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

Beşiktaş büyük bir sıkıntıyla geçirdi maçı. CSKA’nın orta alanı geçmeye dahi teşebbüsü yoktu. Bobo ve Quaresma oyuna dahil olduktan sonra dahi, Beşiktaş tüm hücum kozlarını kullandığı halde organize bir atak geliştiremedi maç boyu. O yüzden sadece sonuca sevinmeliler. İbrahim Üzülmez ve Ernst’in bu takımda olduğuna şükretmeliler. Hiç bir şey göründüğü gibi değildir derler ya; Beşiktaş’ın da kazanmaya yönelik iki eylemcisi İbrahim Üzülmez ve Ernst gibi iki savunmaya dönük oyuncusuydu. Sonuçta birinin çalışkanlığı, diğerinin doğru yerde bulunuşu Beşiktaş’a galibiyeti getirdi. Siyah-Beyazlı ekip hatalarla dolu Büyükşehir maçı haricinde en kötü oyununu oynadı. Niyet olarak iyi olsa da, verimde sınıfta kaldı. Bir serbest vuruş sonrası kazanılan gol ve elde edilen galibiyet Avrupa kulvarına sadece moralli bir başlangıç oldu.