Quaresma'nın şansı Bernd Schuster

Haberin Devamı ›
Schuster’in, “Merak etmeyin ben ona yıldız olduğunu hatırlatırım” cümlesi önemli. Evet, Rijkaard, Mourinho, Hiddink’in isteyip de yapamadığını, Schuster başarırsa Beşiktaş’ın işte o zaman çok önemli bir transfer yaptığı belgelenmiş olacaktır. Peki vatandaşı Mourinho’nun bile umut kestiği, İnter’in 24 milyon Euro’ya alıp, 7.3 milyon Euro’ya bırakmakta sakınca görmediği Quaresma’yı Schuster tekrar bir dünya yıldızı olarak ayağa kaldırabilir mi? Bu ilk bakışta zayıf bir olasılık gibi gözükse de, imkansız değil. Giymediği forma kalmadığı, geze geze Avrupa’nın evliya çelebisine dönüştüğü halde Anelka’nın Ancelotti ile yakaladığı istikrar, sorunlu yıldızların da bir gün gerçek eksenini yakalayabileceğinin kanıtı. Yani doğru kişilerin, doğru yerde buluşması durumu...
İşin diğer boyutu da şu. Quaresma, Denizli’nin teknik patronluğunda Beşiktaş’a gelseydi durum farklı olacaktı, şimdi ise daha farklı. Denizli, Nihat örneğinde olduğu gibi oyuncuyu öne alarak düşünen bir felsefeye sahip. Schuster’in önceliğinde ise takım bütünlüğü var. Beşiktaş’ın yakın geçmişinde ise tanımlanabilir bir sistem ezberi yok. Sürekli yazbozların içinde boğuşarak bu noktada... Bu durum Schuster için bir dezavantaj mı? Olabilir, ama bir başka açıdan bakıldığında aslında da bir avantaj. Takımla tanıştığı zaman değiştirilebilir ya da yeniden kurgulanabilir bir yapı bulacak karşısında. Benimsemediği, kemikleşmiş bir sistemi devralsaydı, işi daha zordu. Esnek ve heryöne dönüştürebileceği bir kadroyu teslim alacak. Gerçi bu kadro orantılı bir birikimi göstermese de, yine de bir iskeleti oluşturabilecek düzeyde...
Quaresma’yı yeni kuracağı yapıda elbette önemli bir figür olarak monte etmek isteyecek. Sağını, solunu, arkasını da ona göre donatacak. Öne aldığı takım bütünlüğünde öncelikle fizik ve disiplin açısından içinde Quaresma’nın da bulunduğu kadroyu üst seviyeye çıkarırsa, Beşiktaş da seyir zevki veren bir takım haline dönüşebilir.
Onun öncesinde Quaresma’nın gelişi hiç kuşkusuz öncelikle İnönü Stadı’na katacağı coşku açısından önemlidir. Bobo, Holosko, Nihat gibi çizgisini benimsemiş, sanki daha fazlası için kendisini zorlama ihtiyacı hissetmeyen oyuncuları ateşlemek için de katkı sağlayıcı olacaktır. Başta da söylediğimiz gibi, en önemlisi Schuster-Quaresma elektriğinin tutması. Bu homojenlik sağlanırsa, Türkiye Hagi’den sonra gerçek bir yıldızı daha izleme fırsatı bulur.