Arama

Popüler aramalar

Saygısızlar ve kaygısızlar

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

İktidar iradeniz rafa kalktığında, taviz başlar. Sorumlu olduğunuz insanları küçük ödünlerle, “Aman diğerlerinin haberi olmasın” zayıflığına düşerek idare etmeye çalışırsınız. Ne var ki, kısa bir süre sonra, o diğerlerinin de haberi olur. Ve bu sefer her biri, türlü türlü haklarını aramak için üstünüze çullanır.Geldiğiniz nokta, tam bir felakettir. Size güvenen kimse kalmadığı gibi, daha da kötüsü; saygınlığınız bitmiştir. Borçlu olduğunuz ya da şu veya bu vesileyle vaatlerinizde yalana düştüğünüz, ilişkilerinizde eyyama takıldığınız her tür muhatabınıza artık ne tek bir nasihat ne de yaptırıma dönük yüzünüz kalmıştır.Doğal olarak sizle oynamaya başlarlar. Hem de her biri ayrı telden, ayrı ayrı namelerle...En son rolü, Ailton kesti size... Şimdi tutup, bu küstah Brezilyalı’nın eylemini de, ‘takım arkadaşlarına saygısızlık yaptı’ türünden bir mazeretle başınızdan savmaya çalışmazsınız. Bu hareket direkt olarak size yöneliktir, kaybettiğiniz itibarın karşılığı olarak... Artık bir zahmet gerekeni yapın, hiç olmazsa bir yerden başlayın. Kendinizi ve Beşiktaş’ı da daha fazla küçültmeyin...Ailton, Zenit maçının 18 kişilik kadrosunda bile olursa, bundan sonra sizin için tek bir laf etmeye bile gerek kalmayacaktır, maalesef...‘Tigana takımı, Akatlar’a getir’Neyse ki, Beşiktaş seyircisi güçlü bir teselli buldu. İnönü’yü boşaltan kalabalık, Akatlar’a sığındı. Çünkü orada bir takım var. Hem de Beşiktaşlı’nın hislerine tercüman olacak, adam gibi bir takım...Efes’ten sonra Ülker’i de dize getirmek, basketbolunu sokaktan salona yeni taşımış bir ekip için hayli önemli sonuçlar.Artık sadece El Amin’e avuç açmakla sınırlı değil Kartal’ın basketbolu. Takım halinde bir armoninin temsilcisi...Kerem’le Mithat Demirel’den aynı anda, paralel performansta verim alabilmek de, ancak Didin gibi usta bir coach işi olabilir. Murat Didin, kendine has kalitesiyle, taş gibi bir takım kurdu. Ve harika yarıştırıyor. Bu noktaya geldiğinizde, Akatlar gibi bir salonunuz ve arkanızda böylesine bir seyirci desteği de bulduğunuzda, keyif almamak mümkün değil.Görüldüğü gibi Beşiktaş Yönetimi’nin, futbolda olduğu gibi ailecek burnunu sokmadığı işlerden, doğru düzgün hedeflere varması zor olmuyor.Ben Tigana’nın yerinde olsam, şu an rehabilite etmek zorunda olduğum takımı, her fırsatta Akatlar’a taşırdım. Örneğin pazar günü keşke topluca takımı Ülker maçına getirmiş olsaydı... Onlar da, takım ruhunun ve savunma felsefesinin ne anlam taşıdığının belki farkına varırlardı. Ülker’de de Beşiktaş futbol takımının içindekine benzer yıldızlar vardı. Beşiktaşlı futbolcular da bu karşılaşmayı izlerken belki biraz aynaya bakar, kendilerine pay çıkarabilirlerdi. Bir takım için kişiler mi önemli, yoksa ekip olmak mı!