Ses gelsin!

Haberin Devamı ›
Stratejik bölge oyuncuları söz konusu olduğunda ise; bu kez bir oyuncunun kötü performansı, tüm ekibi olumsuz etkileyebilir.Haftalardır son derece silik oyunu ile boy gösteriyor Beşiktaş’ın Brezilyalısı ve takımın en stratejik bölgesinde sorumluluk verilmiş bir oyuncu konumunda...Bilindiği gibi Siyah-Beyazlı ekibin savunması, geriden oyun kurma becerisinden yoksun. Tigana da, Kleberson’u hemen savunmanın önünde, oyunu biçimlendirme görevi ile sahaya bir nevi ‘santral oyuncu’ olarak sürüyor. Kesiciliği ile savunmayı rahatlatacak, güçlü tekniği ve oyunu geniş açıdan süzebilme yetenekleriyle de ofansif girişimlerin ilk komutunu verecek...Oysa takımın en az top çalanı ve en çok pas hatası yapanı Kleberson... Çünkü oldukça güçsüz, üstüne üstlük bir o kadar da gamsız...İbrahim Üzülmez oyuna dahil olmasa ve attığı şık golün ardından kazandığı moralle Ali Güneş’in mücadele performansı yükselmese, Gençlerbirliği ile korakor bir mücadeleyi, 90 dakika sürdürmesi çok güç olacaktı Kartal’ın...Tigana’nın, İbrahim Üzülmez’i kesecek kadar lüksü yok bu takımda. Bu söylediğim, Koray için de geçerli. İbrahim Toraman takıma döndüğünde, savunma; Mustafa Doğan-İbrahim Toraman tandemi ile oluşmalı, Kleberson’un yerine de o bölgede Koray görev almalıdır.Top rakipteyken zaten etliye-sütlüye hiç karışmayan Sergen, Tümer, İbrahim Akın gibi bir kurmay heyetinin varlığı söz konusu olduğundan, ilave bir ‘eli belde oyuncu’ savunma yükünün paylaşımında büyük zorluk getiriyor takıma...Jun kısa izlenimlere göre de olsa; çalışkan bir oyuncu ve paylaşmacı... Etkili bir forvet profili bulunmasa da, Beşiktaş’ın ileri ucunda ısrar edilmeli ve de tek forvet olarak... Arkası da Sergen, İbrahim Akın, Tümer ve yakında katılacak Ahmed Hassan dörtlüsünden, dönüşümlü bir ikili ile kurgulanmalı.Bu sayede Siyah-Beyazlı ekibin son derece kısıtlı hücum organizasyonları ile aşırı kırılgan takım savunması bir standart kazanabilir... Tigana’nın böyle bir orta yolu bulmak için fazla zorluk çekeceğini zannetmiyorum.Unutmadan Fransız hocaya nacizane bir öneriyle de yazıyı noktalayalım:“Sesini kısacak kadar çenesini yoruyorsa, ben ağzındaki kürdanla maçlara çıkmasın” derim.Neme lazım!..