Skor da oyun da eşit

Haberin Devamı ›
İki ekibin de forvetine monte ettiği ‘yüklenen ve savaşan’ santrfor tipleri, ofansif düşünceye daha çok cesaret getiren unsurlardı. En azından Beşiktaş’ın Veysel takviyesi ile koşan ve ön toplara set olan bir hücum anlayışı oluşmuştu. Konyaspor’da ise Ceyhun’un takıma katılması beklenen katkının uzağında idi.İlk yarıda organize sayılabilecek atakların ömrü, ancak ceza alanı sınırına yaklaşabilirken, maçın heyecan katsayısı ikinci yarının hemen başı ile birlikte ortaya çıktı. Bir başka deyişle; seyircilerin istediği maç, Ahmet Dursun’un oyuna girer girmez attığı golle başladı. Golden sonraki 15 dakikada skor avantajını arkasına alan Beşiktaş’ın derli toplu futbolu vardı.Aykut Kocaman, oyuna ortak olmak için forvetinin çabuk, orta alanının da hızlı olması gerektiğini anladı. Bebbe-Belal, Erman-Volkan değişiklikleri ile istediğini elde etti.Mehmet Ekşi, Kleberson’u sakatlandığı için mecburen kenara çekti. Bundan sonra da oyunu kendi alanında kabul etmeye zorlanan bir Beşiktaş ve tüm hatlarıyla organize atakları geliştiren ev sahibi çıktı ortaya.Küçük üçgenler ve kanatlara aktardıkları atak çeşitleri ile Beşiktaş savunmasını ikinci yarının ortalarından itibaren oldukça zorladılar. Bu bölümde Cordoba başta olmak üzere savunma bütün iyi niyetini sergilemesine karşın, beraberlik golüne engel olamadı.Aslında hakem Yılnur Önen, Adem’in cezaalanı içinde eline çarpan topu dışarı çekmeseydi, beraberliği daha erken yakalayabilecek bir Konyaspor’un, savunma direnci oldukça zayıflamış Beşiktaş karşısında galibiyet şansı daha yüksek olabilirdi. Sonuçta maçın hakkı beraberlikti ve öyle de bitti.