Trabzon maçının ardından...

Haberin Devamı ›
Beşiktaş’ın kurmay odası penceresinden saha içi manzarası nasıl bilmem ama belki Fenerbahçe hariç bu ligde Nobre’si ve Holosko’su olsa bayram edecek bir dolu teknik direktör olduğuna kalıbımı basarım.
Takımı adına aşama yapması için her teknik direktöre transferde biraz da doku yapısı tutacak oyuncu şansı lazım. Bu sezon Beşiktaş bizce yıllarca sağlanamayan savunma birikimini halletti. Sivok, Zapotocny, Cisse ve Uğur dörtlüsü ligimiz ölçü alındığında yeterli sağlamlıkta bir omurga sayılabilir.
Bu durumda geçmişe oranla artık daha rahat arkasına yaslanabilecek olan Sağlam, şimdi önüne bakmalı. Savaşan bir arka birim oluştu diye, ön tarafa fazla keyfiyet tanırsa bu potansiyeli doğru kullanmış olmaz.
Kimse kabul etmese de bir gerçek var. Bu ülkenin ofansa dönük oyuncularının çoğu salon futbolcusu... Üstelik tek devrelik -ikinci yarı kullanılması gereken- ve günün futbol anlayışına göre asla kanat görevi üstlenemeyecek oyuncular. Sadece Serdar Özkan tutkusu, Sağlam’ın başına iş açmaya yeter de artar bile. Serdar Özkan ve Bobo sevdası yüzünden hem sistemdeki ikinci bir arayışın, hem de Holosko ile Nobre’nin ikinci plana itilmesi bir teknik direktörün bindiği dalı kesmesidir.
Sinan Engin’in maç sonrası demeci, bana komik geldi. “İleride oynayan oyuncularımız, bugün rakip alanda gerektiği gibi top saklamayı beceremediler” dedi... Yani Delgado, Bobo ve Serdar Özkan’ı kastetti. Bu oyuncular Beşiktaş forması giydiklerinden bu yana, hangi maçta bu tür bir görevi başarıyla yerine getirdiler ki, şimdi yapacaklar? Pres altında kendilerini saklamayı yeğleyen karakterde oyuncu bunlar... Topu nasıl saklasınlar! Bir Delgado hoşgörülür, o da yeterlidir. Daha fazlası Sağlam’ı sonuca götürmez. Holosko’yu kenara mahkum etmek de bir çözüm olamaz. Tek forvette ısrarcı olmasına saygı duyulabilir. Ama üçlü bir orta alan, önlerinde Delgado ve Holosko’nun sürekli gezegenliğine bağlı bir hücum hattı, tek forvete de Nobre’nin yerleşimi hiç akla gelmez mi? Kenara hapsedilmemiş bir Holosko, her yakın markajda Beşiktaş’ın hücum işleyişini aksamasına neden olan Delgado’yu da boşa çıkaracaktır. Rakip takımların, Delgado’dan bir fazlasına da önlem almak gerekir düşüncesi, Beşiktaş’ı bir adım öne, rakibi de aynı ölçüde geriye şartlandırır.
Bobo, Serdar Özkan hatta Aydın Karabulut’un kullanılma biçimi, sahadan kulübeye değil de, kulübeden sahaya doğru yönünde gerçekleşirse, Kara Kartal’ın kapasite kullanma oranı sanırız daha da artacaktır. Ertuğrul Sağlam’ın Trabzon maçında oyundan aldığı oyunculara bir bakalım... Sırasıyla Aydın, Bobo ve Serdar Özkan. Girenler ise Ekrem Dağ, Nobre ve Ali Tandoğan. Tüm dünyada futbolun gerçeğine ters bir durum bu. Önce mücadele gücü yüksek oyuncular, oyunun büyük bölümünde gereken savaşma işine soyunur, sonra da teknik kapasitesi yüksek nispeten işbitirici oyuncular da oyuna dahil olur. Sağlam’ın bu yönde davranması, bilinçli bir eylem mi, yoksa bir itiraf mı...