Kadınlar Uçtu!
Dün öyle bir maç oynandı ki adeta tekzip edildim. Slovak raket Cibulkova son birkaç turnuvadır “ben artık yıllardır olduğum ikinci seri tenisçisi değilim. Her an ilk üçe-beşe girebilirim. Beni ciddiye almaya başlayın’’ dercesine neticeler alıyor. Dün de, bacaklarından omuzlarına kadar ortopedik bant taşıyıp her an dağılacakmış hissini uyandırırken (halbuki) her topa yetişebilen, onları aynı bir duvar gibi geri çevirerek siz daha ne olduğunuzu anlamadan maçı elinizden alıp götürebilen Radvanska önünde ilk seti yitirmesine rağmen sebat etti, maça her puanında asıldı ve sonunda gülen taraf oldu 3-6, 7-6, 6-3... Cibulkova kısacık boyuna rağmen çok güçlü bacaklarıyla inanılmaz çabuk ve atik. Adeta bazuka gibi müthiş bir forehand ’i var. Voleye gelmekten hiç yoksunmuyor. Hem de en ufak fırsatta... Çoğu file topunu da puana çevirmesini bildi. Kadın tenisi için güzel bir nefes, zira fileye gelip topu ağın dibine vuran ya da rakibine sanki “al da üstüme patlat” dercesine pamuk gibi vole vurana epey rastlıyoruz! Dominika Cibulkova sempatikliği ile de izleyicileri hemen yanına çekebiliyor. Şimdi karşısında Na Li var. O da dün bir başka duvarı geçti. Wozniacki hakiki bir duvar gibi her topu aynı şekilde geriye vurdu. Ama Çinli inatçı ve sabırlı. Israrla üstüne gitti ve sonunda kazandı. Her iki maçtaki rüzgar oyunculara zor anlar yaşattı. Tribünlerde bile mayoların yerini anoraklar almıştı. Na Li Cibulkova önünde tartışmasız favori. Onu adeta eziyor. Bakalım bu kez Slovak buna ne derece izin verecek. Ona karşı geçmiş maçlarındaki oyununu oynarsa karşılaşma çok çabuk sonuçlanır.
Haberin Devamı ›
Bu arada çift kadınlarda Hingis/Lisicki çifti yarı-finale de çıktı. Şimdi karşılarında işin ustaları Zimbabweli Black ile Hintli Mirza var. İşleri çok zor.
Erkeklerde ise Nishikori yine dünkü yazımda değindiğim gibi ne derece tehlikeli olabileceğini gösterdi. Japon raket haşmetmeapları Roger Federer’i ilk seti vermesine rağmen üç sette yendi (3-6, 7-5, 6-4). Uzun ve ters toplarla İsviçreliyi bozdu. Hatalarında ısrar etmedi. Sabırla ilk başlarda bozuk olan ilk servisinin geri gelmesini bekledi ve kazandı. Yarın karşılaşacağı Djokovic için de pek kolay lokma değil Nishikori.
Evet, ‘titanların karşılaşmasında’ Sırp Djokovic, İngiliz Murray ’i iki sette alt etti: 7-5, 6-3. Uzun bir süredir ilk kez Nole’yi bu denli kendisiyle barışık ve sükûnet içinde izlerken rakibi de neredeyse tam tersine bir sinir bozukluğu içerisindeydi. Dünyadaki belki de en iyi iki servis karşılayıcısının karşılaşması müthiş bir tenis ziyafetine sahne oldu. Tek kelimeyle izlemeye doyamadım. Djokovic maç boyunca iki kez rakibine servis kırma şansı verdi. Murray ise bunlardan sadece birini lehine çevirebildi. Lendl ile bağlantısını bitiren Murray eğer konsantrasyon sorununa çare bulamazsa tenis için büyük bir kayıp olacaktır.
Haberin Devamı ›
Bu yıl tenis çok daha zevkli. Göreceksiniz, bu güzel spor hiç olmadığı kadar ivme kazanacak. Zira erkekler de (biraz da kadınlarda) arkadan gelenler, ya da ikinci kategori tenisçi diye adlandırdıklarım sezona çeşit başarılarla adım attılar. Bu onlara güven veriyor. Ağır abiler artık alt edilemeyecek insanlar olmaktan çıktılar. Gençler artık ‘’Biz de titanların arasına girebilecek kaliteye ve cesarete sahibiz’’ diyebiliyor. Dolgopolov, Raonic, Nishikori, Wawrinka, Cibulkova gibi... Bu sayede ‘ağır abiler’ de kendilerine çeki düzen vermek zorunda kalıyorlar. Kazanan tenis oluyor.
Hoşçakalın.