Paris'te Sona Doğru…

Haberin Devamı ›
İsviçrelilerin kapışmasından Wawrinka muzaffer çıktı. Federer’e mücadele etme olanağını bile tanımadan net bir galibiyet elde etti. Şimdi karşısında Jo Winfried Tsonga var. Aralarındaki istatistikler eşit. Paris’te izleyicileri arkasına alarak korta çıkacak Fransız tenisci daha ağır basmakla birlikte Wawrinka’nın da favori çıkmadığı her kritik maçı da lehine çevirebilmesini unutmayalım.
Tenisin 1. Numarası Djokovic’in karşında “Toprağın Kralı”da dayanamadı. İlk sette müthiş bir mücadele verdi her iki tenisci de. Sırp Raket zor da olsa öne geçince (75) sarsılmaya meyilli özgüveni geri geldi ve izleyicilere neden zirvenin kendisinde olduğunu göstermeye başladı. 67 dakika süren ilk setten sonra diğerlerinin (63, 62) yarı zamanda (46 ve 33 dakika) bitmesi de bunu kanıtlıyor. Bu sonuçtan sonra Nadal Tsonga’nın alacağı neticeye göre 10 ya da 11. sıraya düşecek. Ama Rafa Nadal geri geldi. Çıkışı sürecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Djokovic’in yarı-finaldeki rakibini belirleyecek diğer maçta ise İngiliz Murray ile bir başka İspanyol Ferrer kapıştı. Bugüne kadar bilhassa toprakta yaptıkları maçlarda üstünlük hep İspanyol’un du. Ama İngiliz bir saati aşkın süren ilk sette zorlansa da 76 ileri geçince rahatladı. İkinci seti kolayca aldı (62). Çoğunluğumuz bunu böyle sürmeyeceğini ve tenisin “ağır-işcisi”nin bir noktadan sonra geri geleceğini düşünüyorduk. Oldu ! Büyük bir çekişmeden sonra 3. seti 75 aldı.
Anlaşılan evlilik müessesesi Murray’e sihirli deynek etkisi yapmış. Hani sokak tabiriyle tam bir “arıza” olan biri, bu denli olgunlaşmış olabilir mi ? 4. sette tam anlamıyla Ferrer’i ezdi geçti (61).
Djokovic karşısında özgüveni tavan yapmış bir Murray bulacak. Her iki yarı-finalin tüm oyuncuları geri oyununu seven puanı oradan dikte eden yapıdalar. Varyasyondan uzak fevkalade tekdüze maçlar izlemeye kendinizi hazır edin. İnşallah biri beni yanıltır.
Kadınlarda ise Serena Williams emin adımlarla kürsüye doğru gidiyor. Errani’yi bir saatte saf dışı bıraktı. Bana göre yarı-finale kalan diğer üç raket içerisinde ABD’li raketi zorlayacak yegane tenisci Rus Safarova’dır. Diğerleri Williams’a iyi bir antrenman bile olamayacaktır. Serena böylece zorlanarak geldiği çeyreklerden öteye güle oynaya gidecektir.
Spor ve tenis dünyasında alınan bazı kararlara hayret etmekten insan kendisini alamıyor. Dünya Futbolu şaibe dolu olduğu söylenilen birini başkanlığa seçiyor. Adam üç gün sonra istifaya mecbur bırakılıyor. Cinsler arası eşitlikten bahsediliyor. Tenis hemen ondan yana taraf oluyor. Birilerinin oyunu 5 set , diğeri 3 set. Birileri oynuyor 3 saat ortalamayla, diğerlerinin ortalaması 1.5. Sonra neymiş efendim eşitlik varmış…Ödül eşit bölüşülüyor. Nasıl bir eşitlikmiş bunun mantığını bari biri bana anlatabilse. Fazla da ses çıkarmaya gelmez…Maazallah kadın kısmının eline düşmeye görün…Baksanıza Murray’i bile süt dökmüş kediye çevirdiler !
Bu arada geçtiğimiz iki gün üst üste hatalara yol açan hakem Kader Nouni, ATP kontenjanından çıkarılmış bir hakemdir. 2012 Avustralya Açık esnasında İsner-Nalbandian maçında dört saatten sonra son set oynanırken şahin-göz’ü uygulamaya sokmayarak tenis tarihinin en büyük rezaletlerinden birine yol açmış Fransız hakemdir. Grand-Prix’ler gibi ITF’e ait turnuvalarda genellikle (kadın) maçlarını yöneten WTA hakemidir. Dolayısıyla erkek maçlarında pek göremezsiniz. Burada hakem darlığından mı nedir erkeklerde de arz-ı endam eyledi. Bence erkeklerin tenisi ona ağır geldi…Konuştuğum bazı dostlarım ise kendisinin ATP camiasında ve erkek oyuncular nezdinde kredisi olmadığından söz açtılar. Bilgilerinize. Hoşkalınız.