Paris'ten giden gidene!

Haberin Devamı ›
Önce Na Li (Dünya 2 numarası), sonra Serena Williams (Dünya 1 numarası), takiben Radwanska (Dünya 3 numarası), Cibulkova (Dünya 10 numarası)…Hepsi gitti. Azarenka (5) zaten sakatlığından dolayı yok. Uzun lafın kısası dünyanın ilk beşinden dördü Roland Garros’ta çeyrek finali bile göremedi. Bir tek Romen Simona Halep (Dünya 4.) kaldı. İlk on raketin ise sadece beşi hala oynuyor.
Radwanska tüm yeteneğine rağmen bana hep her an kristal gibi dağılacakmış hissini vermiştir. Dişli çıkan her rakip onu zorlayabiliyor. Bugün de Hırvat Ajla Tomljanovic onu Paris’ten gönderiverdi.
Kadın tenisinin izlemekten zevk aldığım üyelerinden 30 yaşlarındaki Avustralya’lı dünya 18. Samantha Stosur 2010 yılında Roland Garros’ta final oynayıp şimdilerde yok olan İtalyan Sciavone’ye yenilmiş ertesi yıl ise (2011) Amerika Açık’ta şampiyon olmuştu. Komple tenis oynayan özü sözü bir, düşüncelerini hiç çekinmeden söyleyebilen ve bu nedenden dolayı WTA camiasında ikinci plana itilen bu doğru insan turnuvanın favorilerinden biri durumuna gelen Cibulkova’yı 6//4’lük iki sette saf dışı bıraktı. Şimdi çeyrek-finalde Sharapova karşısında. Aralarında 13-2 gibi Sharapova lehine büyük bir fark var. Ama Rus raket pek strese gelemiyor. Esas rakipleri elenip gidince meydanın kendisine kaldığını düşünüp saplantıları ön plana çıkabilir. Bu da Avustralya’lıya üstünlük getirebilir. Bakalım göreceğiz.
Erkeklerde ise ilk iki maç bize fevkalade tenis izlettirdi. Ağır-abiler emin adımlarla yola devam ediyorlar. Federer’i (bu camiada elinde olmayan nedenlerle değeri yerini bir türlü bulamamış ve mizah duygusu en gelişmiş raketlerden biri olan) Rus Dimitri Tursunov karşısında izlerken, İsviçre’li ile bu güzel sporun birbirlerine ne kadar yakıştıklarını düşündüm. Bir sporcu kafasındaki planları bu derece hakikate geçirebilir mi !
Djokovic ise fevkalade yetenekli ve anında vites değiştirebilen nadir raketlerden biri olan Cilic karşısında bilhassa üçüncü sette çok zorlandı. Cilic biraz da şansını yardımıyla seti aldı. Ama bu sporda ağır-abiler karşısında biraz da şans faktörü olmazsa ezilip gidersiniz. Hırvat raket oyunu çok zorladı ama basit hataları ona maçı kaybettirdi (63, 62,67, 64).
Şimdilik hoşkalın.