Arama

Popüler aramalar

Baştan aşağı hatalarla dolu

Abone OlGoogle News

Rezalet

Haberin Devamı

Neresinden tutsan elinde kalan, ne taktik ne teknik hiçbir şeyin konuşulamadığı, sahada ne oynamaya çalıştığı belli olmayan, mücadele etmekten bile yoksun bir kadronun, Avrupa’nın sıradan hatta vasat altı bir kadrosuna karşı aciz durumlara düşüşünü 180 dakika boyunca izlediğimiz bir seri geride kaldı. Rakip Slavia Prag’ın tek özelliği belli bir oyun planına sahip olmaları ve bunu sahada uygulayacak kadar mücadele etmeleriydi. Rakip o kadar vasat ve oyuncu kalitesi bakımından o kadar kötü bir takım ki 21 şut attıkları bir maçta sadece 3 gol atabilirken, hücuma bile çıkmaktan yoksun Fenerbahçe’den 2 gol yemeyi başardılar. Sadece bu bile Fenerbahçe’nin baştan aşağı hatalarla dolu olduğunu gösteriyor. Ancak hala Fenerbahçe’nin en büyük hatası nerede hata yaptığını kabul edememesi.

Cevapsız sorular

Bu sezon Fenerbahçe yönetiminin tek doğrusu olan Vitor Pereira’yı üçlü savunma oynattığı için takımdan yolladıysanız, neden İsmail Kartal bu maça 3-4-3 dizilişi ile çıktı? Bu sistemi oynatan ve başarılı da olan Vitor Pereira neden yollandı? Mağlup olduğunuz bir maçın rövanşında neden bir oyuncunuz sakatlandığı anda dizilişinizi değiştirdiniz? Bu mantıklı soruların hiçbirinin mantıklı bir cevabı olmadığı çok açık. Fenerbahçe teknik heyeti televizyon yorumcuları kadar rakip analizine kafa yormuyorlar. Rakip analizini yapmadıkları gibi kendilerinin herhangi bir oyun planı da bulunmuyor. Dizilişi değiştirerek sahaya çıkan Fenerbahçe maç başlamadan önce yeni bir plan deneyeceği konusunda taraftarı ümitlendirse de sahaya çıkan takımın oynadığı sıradan oyun ve Ferdi’nin maç başında sakatlanıp oyundan çıkmasıyla dizilişi hemen değiştirmeleri aslında bu tek hedef maç için herhangi bir oyun planı yapılmadığının göstergesi.

Haberin Devamı

En büyük hata

Oyun planı veya rakip analizinin yapılmamasını bir kenara bırakırsak ne saha kenarındaki teknik ekibin ne saha içindeki Fenerbahçe oyuncularının ne bir hırs ne bir azim emaresi göstermemesi başka büyük bir sorun. Yenilen saçma sapan gollere reaksiyon bile veremeyen, yetenekleri yetmese bile yeteneği ölçüsünde bile mücadele edemeyen bu ekiple bir başarı sağlanması, en azından şu vasat rakip karşısında bir maç kazanması bile mucize olurdu. Şu maçı izleyen herkes biliyor ki bu maç 10 kere oynansaydı en az 8 tanesini Slavia Prag kazanırdı. Hatta Fenerbahçe tek esprisi disiplinli oynamak olan takımı bile maç sonunda pas atmayacak, bencilce şutlar atabilecek lakaytlığa getirdi. Ancak tüm bunlara rağmen İsmail Kartal maç sonunda rakibinin rölantiye aldığı maçı değerlendirirken oyunun dengeye geldiğini söyleyebiliyor. İşte bu yüzden o kadar çok hatanın içinde bile Fenerbahçe’nin en büyük hatası, hatasını kabul edememesidir. Çünkü hatayı kabul etmek hatayı çözmek için ilk adımdır. Bir hata olduğunu kabul etmemişseniz, neyi çözeceksiniz ki?

Tek umut

Fenerbahçe’nin daha şubat ayında tüm kulvarlarda havlu atması çok büyük bir başarısızlık ve taraftarına karşı yapılmış bir ayıptır. Ligin kalanında Fenerbahçeliler için anlam ifade edecek tek şey, bu maçtaki anlamlı tek şeyle aynı olacak. Arda Güler…

Haberin Devamı