Manchester derbisinde gülen taraf Manchester City

İngiltere Premier Lig’in 11. haftası Manchester derbisine sahne olurken, Manchester United Old Trafford’da ağırladığı rakibi Manchester City karşısında sahadan 2-0 mağlup ayrıldı.
Haberin Devamı ›
Maç öncesi beklendiği gibi yoğun bir ön alan presiyle başlayan maçta Guardiola’nın hedefi, tam kadroyken bile savunmadan top çıkarmakta zorlanan rakibinin, Pogba’nın da yokluğunda tamamen sorun yaşayacak olmasından faydalanıp tehlikeli noktalarda topu kazanarak gol pozisyonlarına girmek, ya da topu kontrolüne almaktı. United bu problemi Bruno Fernandes’i geriye getirip onunla top çıkararak çözmeye çalışsa da bu bir çözüm olmadı. Yaptığı presle M. United savunma hattını iyice geriye iten M. City hücumu oyun üstünlüğünü ele almaya başardı. Aşırı geride kurulan savunmaların en büyük sorunu olan yapılan hataların geri dönüşü olmaması durumu, sahada çok kısa sürede etkisini gösterdi. Bailly’nin kaleye çok yakın mesafeden yaptığı ters vuruş kaleci De Gea’yı daha maçın 7. dakikasında çaresiz bıraktı.
M. City skoru erkenden bulmanın rahatlığıyla sezon boyunca oynadığı aynı oyunu, United tarafından hiçbir direnç görmeden rahat bir şekilde oynadı. 2-3-5 dizilişiyle, oyunu genişleterek, top rakibe geçtiğinde ön alan baskısıyla rakibinin yarı alanı geçmesine bile izin vermeden topu geri alıp yine kendi oyunlarını oynadıkları bir rutine döndü. M. United savunmayı o kadar geride kurdu ki dönen toplar da hep City’li oyuncularda kaldı. United taraftarlarının homurdanmalarıyla 25-30. dakikalar arasında ileri çıkmayı deneseler de beklerin arkasına atılan toplarla kalelerinde çok büyük tehlikelere maruz kalınca tekrar geri çekilmek zorunda kaldılar. City’nin ileri 5’lisinin sürekli yer değiştirdiği dinamik oyuna M. United savunması hiç cevap veremedi ve kalelerinde sürekli pozisyon gördüler. Öyle ki De Gea çok kritik kurtarışlar yapmasa maç çok kısa sürede skor olarak da Manchester United’ın istemeyeceği noktalara gidebilirdi.
Haberin Devamı ›
M. United ikinci yarıda Sancho’yu oyuna alarak daha hücumcu bir oyun oynamaya çalışsa da, City ilk yarısını önde kapattığı her maçta olduğu gibi top çevirip tempoyu düşürerek United’ın oyuna geri dönmesini engelledi. United ikinci yarıda kaleye tek bir isabetli şut bile atamazken maç boyunca rakip ceza sahasında yalnızca 4 kez topla buluşabildi. Oyun olarak sahada olumlu hiçbir nokta görmeyen taraftarlar maç boyunca tepki gösterdi.
M. United’da taktiksel zayıflığa rağmen bu maçtaki en büyük problem agresiflik ve mücadele eksikliğiydi. Özellikle Ronaldo gibi bir karaktere sahip bir takımın bu profilde olması oldukça şaşırtıcı. Bu da oyuncuların menajer Solskjaer’e inancının bittiğini gösteren önemli işaretlerden biri. Maç sonucu çok kötü gözükmese de sahada oyun olarak adeta ezilen Kırmızı Şeytanlar için bu maçın 5-6 gol yenilmiş bir maçtan çok da farkı yoktu. Bu bakımdan Solskjaer, Tottenham maçında kazandığı krediyi Atalanta ve M. City maçlarının ardından bir hafta içerisinde harcamış görünüyor.