Arama

Popüler aramalar

Manchester derbisinde sürpriz olmadı

Abone OlGoogle News

Manchester derbisini bir cümleyle anlatmak gerekirse iki yarısı birbirinden farklı ama iki yarısı da ayrı güzel bir maçtı diyebiliriz herhalde. İlk yarısı tempolu ve enerji dolu iki takımın ısıran oyununun mücadelesini izlerken, ikinci yarıdaysa M. City kaptanı De Bruyne’nin liderliğinde bir futbol resitali izledik. İkinci yarıda rakibini adeta nakavt eden Manchester’ın City tarafı farkı artırarak bu resitali skorla da taçlandırmayı bildi.

Haberin Devamı

M. United’ın merkez kontrolüne M. City’den kanat cevabı

Maçın iki yarısı siyahla beyaz gibi birbirinden ayrı olsa da bu farkın oluşmasında iki takımın da etkisi vardı. İkinci yarıda oyun anlamında hem M. United’ın düşüşünü hem de M. City’nin yükselişini izledik. Aslında M. United’da Ronaldo ve Cavani’nin yokluğunda forvet oynayabilecek belki de tek oyuncu olan Rashford’u kullanmadan farklı bir oyunla sahaya çıkmış. M. City karşısında merkez üstünlüğünü ele geçirmenin önemini bilerek sahaya çıkan M. United 4-2-2-2 dizilişiyle sahaya çıkmasına rağmen en uçtaki ikili olan Pogba ve Fernandes’in orta saha karakterli oluşu ve oyuna geriden destek vermeleri sayesinde merkezdeki sayısal avantajı kazandı. Üstelik karşılamayı da merkezi daraltarak yapınca maçın ilk yarısında M. City’nin merkez oyunu şansı oldukça kısıtlandı. Ancak M. City tarafı da buna onların tam aksine oyunu iyice genişleterek cevap verdi. Kenardaki oyuncularının merkezileşmesine alışkın olduğumuz M. City, oyunu olabildiğince açarak hatta çizgiye basarak oynayan bir anlayışı benimsedi. Oyunu bu kadar genişletince de M. City’nin kullanabileceği bir M. United defosu ortaya çıktı. McTominay ve Fred’in genişleyen oyunda kenarlara destek verememe sorunu... Hücumcu kanatları ve merkez ikilisinden destek alamayan United bekleri, karşısında sürekli iki oyuncuyla karşı karşıya kaldı. Buraya destek yapılmaya çalışıldığı anda da topları terse yollayarak fırsat bulmaya çalışan bir M. City izledik. Zaten kalite problemi olan M. United beklerinden özellikle Wan Bissaka’nın oldukça sorunlu bir oyuncu olması sebebiyle sürekli M. United’ın sağ tarafından zorlanan ataklarla fırsatlar yaratmaya çalıştılar ki ilk gol de bu şekilde geldi.

Haberin Devamı

M. United’ın ikinci yarı pili bitti

M. United tarafı içinse hücum yaratma konusunda tek opsiyon geçiş hücumlarıydı. Oyun temposunu iyice yükselterek oyunu M. City’nin istediği düşük tempo oyunundan çıkarıp biraz daha kaosa sürüklemek ana hedefti. Böylece kapılan toplarla M. City savunmasını hazırlıksız yakalayıp kısa sürede karşı kaleye giderek fırsat yaratmayı hedeflediler. M. United’ın tek sayısı da bu şekilde geldi. Ancak ikinci yarıda işler tam tersine döndü. Fiziksel yeterliliklerin devreye girdiği ikinci yarıda M. United her geçen dakika oyundan düşerken, M. City tarafında yorgunluk belirtisi bile görülmedi. Durum böyle olunca City topu istediği gibi alıp rakibine vermeyince oyun tam olarak M. City oyununa dönüştü. M. City kendi oyununu oynamaya başladığı andan itibaren de onları yenmek çoğu takım için imkansız göreve dönüşüyor. Ön alandaki mükemmel M. City presinden çıkamayan M. United her defasında topu kaptırıp sonrasında M. City oyuncularını kovaladı. Kovaladıkça yorulan M. United tarafı oyundan her geçen dakika daha da düştü. Öyle ki bir pozisyonda topu çıkarabilmek için 9 kişi kendi yarı sahasına gelen M. United oyuncuları topu karşı sahaya geçirdiğinde top Rashford’a gelmiş ancak pas atabileceği tek bir oyuncuyu etrafında bulamamış ve sonrasında topu kaybetmişti.

Haberin Devamı

De Bruyne yıldızlaştı

Bu maçı konuşurken De Bruyne’den söz etmemek olmaz. Mükemmel bir performans sergileyen Belçikalı yıldız ilk yarıda attığı iki golün yanı sıra maç boyunca ne yapması gerekiyorsa onu yaptı. Beklemesi gereken zamanda bekledi, dripling yapması gereken anda dripling yaptı, pas atması gereken zamanda pas attı. Bunların yanında bir orkestra şefi gibi takım arkadaşlarını da oynattı. En sonunda da M. United’ın fişini çeken golün asistini yaptı. O böyle oynarken izlemesi gerçekten büyük keyif. Sezonun M. City için en zorlu fikstürlerinde birinde sezonun en yüksek form seviyesine ulaşmış durumda.

M. City optimum düzeni buldu

M. City zirve yarışında ensesinde nefesini hissettiği Liverpool’un kendisine yaklaşmasına izin vermezken, sezon boyu aradığı optimum dizilişi de bulmuş görünüyor. Bu kadroda yapılabilecek tek değişim Grealish ile Sterling arasında olabilir görünüyor. Onun dışında bu orta saha üçlüsünün ve en uçta da Foden’ın en yüksek verimi bu düzende verdiği ve mümkün olan her maçta böyle oynamaları gerektiği net bir şekilde belli oluyor.

Haberin Devamı