Fotokopici Alex!

Haberin Devamı ›
Alışılmış, cezalı Saracoğlu görüntüsüyle başladı dün gece Fenerbahçe. Kadınlar ve çocuklar coşkulu tezahüratlarla olabildiğince destek verdiler, çokça çığlık bolca ah-vah dinlettiler...
Ama Sarı-Lacivertliler sahada Saracoğlu’ndaki başlama vuruşundan sonraki alışıldık presleriyle sahada değillerdi. Kadıköy’ün ilk 20 dakikası deplasmana gelen takım için kabûs olurdu. Önde baskı koyardı Kanaryalar, rakibi birinci bölgesinde boğarlardı, kendi sahalarından çıkartmadan, çabuk baskıyla, bocalatarak, hata yaptırarak, golü de bulurlardı. Sonrasında ise biraz al-ver ile oyunu soğutup, bir tane daha bulup, üç puanı cebe koyup giderlerdi. Dün böyle bir gün değildi.. Bursa özellikle kora kor mücadeleyi seven bir ekip. Pinto olmasa final vuruşlarını da yapabilen oyuncusu pek yok. Topun arkasına çabuk geçiyorlar, takım halinde de doğru defans yapıyorlar. Böyle takımları açmak için, çabuk oynamalı ayağa pasla çabuk çıkmalı, mümkün olduğunca hücum denemelerini çeşitlendirerek yapmalı, takım bütünlüğünü bozacak kurgular sahaya yansımalı. Dünkü Fenerbahçe’de bunları düşünebilecek tek futbolcu Alex’ti. O oynadığı sürede Fenerbahçe vardı, geri kalan anlarda Kanaryalar sıkıntı yaşadı. Alex’in Galatasaray maçındaki golünün fotokopisi 41. dakikada gelmese, gece daha da zor geçerdi.
Her iki takım da oynamayanları aradı. Sakat Ozan İpek olsa, Bursaspor etkili olurdu. Fenerbahçe’de ise topu kesip öne çabuk taşıyan Emre, Alex’i daha diri tutar gol bölgelerinde ona daha çok iş yaptırırdı. İki topu direkten dönen Bursa, en azından 1 puanı bırakarak gitti. Galatasaray derbisi sonrası Fenerbahçe ise Play-Off’tan kopmamak adına değerli 3 puanı cebine koydu. Göbek oyuncuları Fenerbahçe sisteminde önemli. Dün gece Selçuk katkısız, Cristian ise ‘eh’ dedirtecek görüntüdeydi. Zaten ikisi birbirinin kopyası! Bir de Stoch ve Topuz etkisizliği eklenince Kanarya dün geceden çıkardığı 3 puana sevinmeli...