Işıl ışıl

Haberin Devamı ›
Avrupa’nın en ucundaki Portekiz’e de, Okyanus’a da, futbolseverlere de, Galatasaray’a gönül verenlere de ışıl ışıl bir gece yaşattı Galatasaray. Portekiz’in Luz Stadı’nda futbol aydınlığı gibiydi Cim Bom. Rakip Benfica Portekiz Ligi’nin ikincisi, 7 maçta 13 gol atarak en golcü takımıydı. Avrupa’nın sayılı hücumcuları; Reyes, Souza, Gomes korku salan isimlerdi. Ama bütün bunlar Galatasaray’ın sahaya aslan gibi yüreğini koyan futbolcularına hafif geldi.
Daha 2. dakikada Lincoln, 3. dakikada Ümit Karan sanki mutlu gecenin habercisi oldular. Futbolun çok söylenilen deyimi, ‘Atamayana atarları da’ Portekiz’de adeta tersine çevirdiler. Sarı-Kırmızılar hem çok kaçırdılar, hem de iki gol atarak gönüllerde taht kurdular. Ayhan’ı anlatmaya satır yetmez. Lincoln ise 1 senedir koşmadığının tamamını sanki Lizbon’da koştu. Arda’ya ayrı bir sayfa, ayrı bir söz bulmak gerek. Sihirbaz desen yetmez, futbol emekçisi yakıştırması hafif kalır. Kalite ve yıldız tanımlaması belki dün gece için Arda’ya tam yakışandır.
Kısıtlı kadrosu, sakatlıktan başını kaldıramaması, elde ne varsa onunla sahaya çıkartmıştı Cim Bom’u. Baros’un sağ çizgi sürprizi belki akla gelmemişti ama şu görüldü ki; sağı solu sürprizi yok böyle gecelerin. Eğer gönlünüz, kalbiniz, aklınız coşkulu ise sahada, rakip ismi ne olursa olsun nafile oluyor. Çıkıyorsunuz, basıyorsunuz, aldığınız topu iyi kullanıyorsunuz, kalitenizi kullanıyorsunuz ve sonuçta da taraftarlarınızı mest ediyorsunuz. Hem Sarı-Kırmızı’yı, hem Ay-Yıldız’ı bir avuç gönül vermiş ile birlikte UEFA’nın altın sayfasına yazdırıyorsunuz. Hep söylediğimiz şey; bu kaliteye bir de tempo gerektiğiydi. İspatı dün gece oldu. Koşmayanı da yoktu, mücadeleden kaçanı da. Anlatmak istediğimiz sahadaki Cim Bom’un dün geceki muhteşem futbol görüntüsüydü. Bravo çocuklar, isminizi ışıl ışıl okyanus kıyısına yazdırdınız.