Ortaya karışık

Haberin Devamı ›
Her iki takım da ürkek, önce kontrole önem veren, ‘Başıma iş gelmesin de araya sıkıştırırsam hem golü hem 3 puanı cebime koyayım, gideyim’ görüntüsündeydi. Bu skor aslında, 1 gün önceki maçlardan sonra Galatasaray’ın farkı tutmasına yaradı. Yani ikinci yarıya hem farkla hem de moralle girmesini sağlayacak sonuç ortaya çıktı.
Maçın geneli; ortaya gelen karışık meyve tabağı gibiydi. Oyun üstünlüğü 90 dakika içerisinde iki taraf için de eşit ağırlıktaydı. Kopuk kopuk, zaman zaman gol girişimi fakiri, üstünlük kurdular birbirlerine. Trabzon’un zayıf denilen defans göbeğini, Galatasaray’ın dikine koşucuları Burak ve Umut zorlayamadılar. Buna sebep; Trabzon’un orta saha kalabalıklığını oluşturan oyuncuların tamamı iyi konsantre olup, Galatasaray’ın pas santralını kilitlediler. Selçuk ve Melo’yu tıkışık alana mahkum ettiler. Aslında Sarı-Kırmızılılar’ın 5’li orta saha karşısında kilitlendiğini son maçlarda herkes biliyordu... Şenol hocada bunu akıllıca kullandı. Verimsiz gibi görünen Amrabat, sürekli çıkan Serkan’ı oyunda kaldığı süre içerisinde geride tutmayı başardı. Hamit ise başarılı gibi göründüğü anlarda bile, oyunun Galatasaray adına akmasını; topu tutarak ve içe dönerek hep kesti. Şenol hoca, sürekli kucakta kalan Henrique’yi Aykut’la değiştirdi. Çabuk adamlarla Galatasaray’ı dengesizleştirmeye çalıştı...
Akıllıcaydı. Yanlışı ise, onları besleyecek Alanzinho’yu geç oyuna almasıydı. Cim Bom’da ise Aydın değişikliğinden sonra rakip kanat takımları daha rahatladı. Aslan adına bir diğer sıkıntı da öndeki oyuncularının takımda birlikte oynanamalarıydı.