Rijkaard'ın sevinci!

Haberin Devamı ›
Beklenilenin tersine başladı Cim Bom maça. Alışık olduğumuz ilk 30 dakikada Türkiye Ligi’nin üzerinde bir tempoyla rakibe baskı yapan Galatasaray yoktu. Orta sahada rakibe baskı yapan, ilk topa basan, aldığını öndeki hücumcularına çabuk veren, savunmasına iyi konsantre olan Cim Bom, Diyarbakır’da konsantrasyon eksikliğinden olsa gerek, sıkıntılı başladı oyuna... Yediği golde yapmadığını söylediğimiz her şeyin, sanki zincirleme kazasından geldi. Çıkışta top kaptırıldı, Ayhan kademede pozisyon hatası yaptı, Hakan Balta seyir halindeydi.. Ve şok golü de Galatasaray yedi.
Diyarbakırlılar gücü yettiğince, akıllarını maça koydukları sürece ellerinden geleni yaptılar. Kewell’ın çok yardım etmediği Hakan’ı bunalttılar. Sabri’nin çıkışlarında Celalettin orayı kullandı. Bassem Abbas, Arda’yı etkisiz bıraktı. Ayhan ve Topal da ağırlığını hissetirmeyince, Sarı-Kırmızılılar açısından sıkıntılı tablo ortaya çıktı. Diyarbakır yorulup, oyundan düşmeye başlayınca, Cim Bom kendisini hissettirdi.. Ve gecenin çalışkanı Sabri ile golü bulduğunda kendini rahatlattı, Diyarbakır’ı da ümitsizliğe itti. Temposu düşük, pas yüzdesi kötü, gol pozisyonu az maçın Galatasaray açısından iki önemli kazancı oldu. Birincisi, zirvenin takipçisi olduğunu gösterdi. İkinci kazancı ise haftalardır asist yapan ve baskı altında olan Arda golü bulunca, önümüzdeki haftalar için morallendi. Cim Bom bu kadar durarak oynarsa, farkını sahaya yansıtamaz. Rakipleri eksiltemez, yaratıcı ayaklarını gol bölgesinde çok fazla kullanamaz ve zorlanır. Herhalde Barcelona’dan gelen Rijkaard da farkında olsa gerek, karşılaşmanın sonundaki sevinci kazasız Diyarbakır deplasmanından dönebilmenin ifadesiydi. Bir de Oğuz hocaya not; Tolga Özkalfa belki kötü niyetli değil ama maçı iyi okuyamıyor.